09.01.2022

Erdoğan Toprak: "Türk Sanayisi Kelepire Döndü, Yabancılar 22 Milyara 50 Şirketin Sahibi Oldu!"

-“TÜRKİYE EKONOMİSİNİN, SANAYİSİNİN GELECEĞİ DİNAMİTLENEREK YOK EDİLMEK İSTENİYOR”

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, üç ayda üç ekonomik model değiştiren iktidarın şimdi de Heterodoks politikaya geçiş yaptığını belirterek; “İktidar susuzluktan kurumuş bataklıkta gözü patlayan kurbağa misali bir dolar için ihracatçıdan inşaatçıya varana kadar kimi bulursa saldırıyor. Yabancılar yok fiyatına ülkenin sanayi şirketlerini, imalatçılarını satın alırken, Avrupa’nın küçük şehir devleti Lüksemburg bile Rekabet Kurulu onayıyla 10 Türk şirketinin sahibi oldu.” dedi.

Erdoğan Toprak, Rekabet Kurumu’nun (RK) 2021 Yılı Birleşme-Devralma-Satın Alma Raporu’nun ülke ekonomisinin ve sanayisinin vahim bir şekilde hızla el değiştirdiğini ortaya koyduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“İktidar ne yaptığını ne yapacağını bilmez halde. Bir yandan 23 yıl önce yürürlükten kalkan uygulamayı devreye sokarak ihracatçının dövizine el koyuyor diğer yandan yabancılara vatandaşlık satmak için Türk lirasını tedavülden kaldırıp, doları ulusal para konumuna getiriyor. Şimdi de ‘Heterodoks ekonomi politikalarına geçiyoruz’ diyerek, her alanda kuralsızlığın yürürlüğe girdiğini, ekonominin keyfi şekilde yönetileceğini ilan ediyor. Anlaşılan yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve cari fazla hedefli Türkiye Ekonomi Modeli uygulamadan kalktı.

Ticari ve yatırım kredisi faizleri yüzde 30’a dayandı. Yerli yatırımcı bırakın yatırım yapmayı işletmesinin yarın ayakta kalıp kalamayacağını düşünürken, kur artışlarıyla kelepire dönüşen yerli sanayi şirketleri, imalat sanayii kuruluşları, enerji tesisleri adeta yabancılar tarafından kapışılıyor. RK’nin 2021 yılı birleşme-devralma-satın alma onaylarına göre yurtiçi ve yurt dışında faal toplam 309 şirket için işlem yapıldı. Türkiye’de kurulu 125 şirketin 7’si özelleştirme yoluyla 118’i hisse satışıyla el değiştirdi. Bunların 50’si doğrudan 1’i özelleştirmeyle olmak üzere 51’ini yabancılar aldı. Lüksemburglu yatırımcılar 10 Türk şirketini satın alıp ilk sıraya yerleşirken, 6 şirketi Amerikalılar, 5 şirketi İngilizler satın almış. Avusturya, Hollanda, Japonya yatırımcıları 3’er şirket, İsviçre, Çin, Almanya, Belçikalı yatırımcılar 2’şer, 12 farklı ülke yatırımcısı ise 1 Türk şirketini satın almış. Yabancıların aldığı bu şirketler, imalat sanayiinden elektrik üretim ve dağıtımına, enerji şirketlerine, kimyasal madde üreticilerine, plastik ambalaj ve paketleme tesislerine, ilaç ve eczacılık ürünleri üretenlere, finansal hizmet kuruluşlarına ve perakende ticaret zincirlerine kadar yayılıyor. Dolarlarını çantasına koyup gelen yabancı sermayedar ve yatırımcılar, ulusal sermayenin yatırımlarıyla kurulup yıllardır faaliyette bulunan, istihdam ve ihracat yaratan, ülke ekonomisinin ve sanayisinin can damarlarını oluşturan şirketlerin yeni sahipleri oluyor. Yabancıların 50 şirketi satın almak için ödedikleri para sadece 22 milyar TL! İktidar bilerek ve isteyerek uyguladığı temelsiz ve kuralsız politikalarla kamu kuruluşlarını, ulaşım, enerji, iletişim altyapısını, limanları yabancı sermayeye satarak ülkenin en stratejik kuruluşlarını elden çıkartırken, aynı politikalarla ülkemizin önde gelen köklü özel şirketlerini, imalat sanayiini neredeyse bedavaya yabancılara altın tepside sunuyor.

Bu Heterodoks ekonomi politikası değil, yerli ve ulusal sanayiyi yok etme, ülke ekonomisinin hayat damarlarını kesme, ülkeyi topyekûn yoksullaştırarak üç-beş dolar uğruna yabancılara teslim etme politikasıdır. Ancak iktidar şunu bilmelidir ki; kesintisiz ve organize şekilde yürütülen bu bilinçli kötülük modeline Türkiye ve 84 milyon teslim olmayacaktır. Millet, bu hevesleri ‘iradesi ve direnciyle’ boşa çıkartacaktır.”