04.11.2025

CHP Lideri Özgür Özel: “Kurumları Kurum Yapan Tarihlerine Sahip Çıkmaları, Müzecilik TEB’e Yakışan Bir İş Oldu”

“FARKLI GÖRÜŞLER OLARAK BİRBİRİMİZİ İTİP KAKMADAN MESLEĞİMİZ İÇİN ÇALIŞMAYI VE MÜCADELEYİ BURADA ÖĞRENDİK”

“HER ŞEY BİTTİĞİNDE BURADAKİ AĞACIN ALTINA BİR KEZ DAHA GELMEYE SÖZ VERDİM VE ONA YAVAŞ YAVAŞ YAKLAŞIYORUZ”

“ÜÇ AİLEMİN KESİŞİM NOKTASINDA, SİZE BİR ‘MERHABA’ DİYEBİLMİŞ OLMAK ÇOK KIYMETLİ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Türk Eczacılar Birliği Eczacılık Tarihi ve Güzel Sanatları Müzesi Açılış Töreni’ne katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Türkiye Eczacıları Birliği’nin çok değerli Genel Başkanı, önceki Genel Başkanı ve bu örgüte geçmişte hizmet etmiş çok değerli iki Genel Sekreter Sayın Metin Bilge Tekin, Sayın Sabih Tekin Çağlar, birlikte oda yöneticiliği yaptığımız ve bugüne kadar hep birlikte mesleğimiz için yürüdüğümüz çok kıymetli arkadaşlarım burada. Bana da çok değerli eczacı milletvekillerimiz ve Genel Başkan Yardımcılarımız, hekim Genel Başkan Yardımcımız eşlik ediyor. Yeni Moda Eczanesi’nin bugün bu bünyeye alınmasına olanak sağlayan, bunu uygun gören çok kıymetli ailesine çok teşekkür ediyoruz” dedi. Özel, şunları söyledi:


“SİYASETE DAVET ALDIĞIMDA ALTI KİŞİYİ ARADIM”

“Burası benim açımdan çok anlamlı bir bina. Tabii bu binaya ilk günden bugüne kadar en çok emeği geçen kişi, Mehmet Domaç‘tır. Biraz önce çok mütevazi, çok kısa, çok böyle kendisinden hiç bahsetmeyen bir konuşma yaptı. Ama Türk Eczacılar Birliği’nin bu binası onun evladı gibidir. Hem binanın kendisine çok emeği var ilk günden bugüne kadar, hem de bu binada çok emeği var. Benim açımdan bir müzeye dönüşmesi çok anlamlı. Zaten kurumları kurum yapan, tarihlerine sahip çıkması ve mesleklerin geleneklerine sahip çıkmaları. Müzecilik meselesi, Türkiye’de çok eksik kalan ve Türk Eczacılar Birliği gibi bir kuruma yakışan bir işti. O yüzden çok kıymetli buluyorum yapılan işi. Ayrıca bu binanın bir müze olarak devamlı eczacılar ve eczacıların konukları açısından ziyaret edilecek bir yer haline gelmesi benim için ayrıca anlamlı. Bu bina 1999’da Manisa Eczacı Odası yöneticisi olduğumdan beri irtibatımın olduğu, 2001’den beri düzenli gelip gittiğim, Eczacı Odası Genel Sekreteri olarak kamu kurumu sözleşmeleri ile ilgili kurulan komisyonlarda göreve başlayarak başlayıp Türk Eczacılar Birliği’nde Genel Saymanlık ve Genel Sekreterlik görevlerini yaptığım bina. Şu üstteki açık pencere, ilk Genel Saymanlık odamın penceresidir. Şu karşıdaki ağaç da siyasete davet aldığımda telefonumu eline alıp altına geçtiğim ve birlikte yol yürüdüğümüz altı kişiye telefon açıp ‘Müsaade var mı?’ diye sorduğum yerdir. Yedinci aramayı unuttuğum için eşim Didem hala bu konuda kırgın ve küs bana. Bu telefonlardan bir tanesi Burhanettin Bulut’a açılmıştı, bir tanesi Arman Üney’e açılmıştı, bir tanesi Harun Kızılay’a açılmıştı. Kime sorduysam dediler ki ‘Ne düşünüyorsun?’ Dedim ki ‘Bu bir ekip işi, bir yamaç - dağ tırmanışı. Elinden tuttuklarımız var, buraya kadar geldik. Bir de elini tuttuklarımız var. Biz aradan çekilince siz aşağıya yuvarlanırsanız ne olacak?’ Dediler ki ‘Yuvarlanmayız, hatta elimizi orada tutarsın.’ ‘Elimizi orada tutarsın’ diyenlerden tutabildiklerimiz oldu, tutamadıklarımız oldu. Tutmak istediklerimiz oldu, bugünkü uçağı kaçıran arkadaş gibi. Her fırsatı kaçırmaya devam ediyor. Daha da gelmez. Ama burada çok iyi günümüz oldu, kötü günümüz oldu ama mücadele etmeyi, mesleğimiz için çalışmayı hep bu binalarda hem öğrendik hem birbirimizi öğrettik.”

“BENİM ÜÇ AİLEM VAR”

“Farklı siyasi görüşten dostlarımız oldu ama bir mesleki birliktelik içinde kimseyi itmemeyi, kalkmamayı, aramıza böyle çatışmaların girmemesini de burada öğrendik. O açıdan bu binanın müzeleşiyor olması benim kendi kişisel hayatım açısından da çok anlamlı. Burası başka bir bina olsa gelemezsin, giremezsin, karşısındaki ağacın altına gelemezsin. Her şey bittiğinde bu ağacın altına bir kez daha gelmeye söz verdim. Yavaş yavaş oralara yaklaşıyoruz, inşallah. Bir kez hedefim daha var, onlara da dolaşınca hepimiz hakkında hayırlısı sonuçlar olacak. Burada çok güzel insanlarla tanıştık, bir kısmı burada olmayanlara da selam olsun. Emeği geçenlere çok teşekkür ederim. Türk Eczacılar Birliği’ne sadece yöneticileri değil çalışanları bu noktaya getirmiştir. Burada birkaçından o günden bugüne devam eden arkadaşlarımızla, o günkü Genel Sekreter Yardımcım Nida mesela burada. Nida’ya o günden bugüne emeği geçen bütün çalışanlar için sarılmış olayım. Hepsi öyle kabul etsin. Bizi takip eden arkadaşlar siyasi mesajlar bekliyordur. Beni ilk kez bir salı günü bu saatte dışarıya çıkaran Arman Üney’e de teşekkür ediyorum. Grup toplantısından önce asla yapmadığımız bir işi yaptık. Saat 13.30’da siyaset yaparız. Burada benim birbirinden değer verdiğim üç ailem var. Bir kan bağı ile bağlı olduklarım, onlardan uzak kalıyoruz maalesef bu zorlu günlerde. Bir eczacılık ailem, kendi ailemden hiç ayırmadım. Bir de Cumhuriyet Halk Partisi ailesi. Bugün üç ailenin kesişim noktasında, böyle sabahın bu güzel vaktinde size bir ‘merhaba’ diyebilmiş olmak, teşekkür edebilmiş olmak benim açımdan çok kıymetli. Binanın ortaya çıkmasında mutlaka emeği katkısı var Çankaya Belediye Başkanımız, gözbebeğimiz Hüseyin Can Güner burada. Binayı ve Türk Eczacıları Birliği’ni de bundan sonrası için kendisine emanet etmeye devam edeceğiz. Herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Hepiniz iyi ki varsınız.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, TEB ECZACILIK TARİHİ MÜZESİ AÇILIŞINA KATILDI