12.10.2017
12.10.2017
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN DENİZLİ SANAYİ VE TİCARET ÇALIŞTAYI’NDAN SONRA YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI (12 EKİM 2017)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli’de düzenlenen Sanayi ve Ticaret Çalıştayı’nda sanayici ve işadamlarıyla bir araya geldi.
Çalıştay sonrasında basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
Değerli basın mensupları, Denizli’de olmaktan son derece mutluyum. İhracat açısından Türkiye’nin 8’inci ili. Kendi iç dinamikleriyle büyüyen, gelişen bir sanayi kenti, bir tarım kenti ve aynı zamanda bir turizm kenti. Sanayide gerçekten de Denizliler olağanüstü başarılara imza atmışlar. Türkiye’nin en büyük firmalarından 10’u Denizli’de bulunuyor. Dolayısıyla Denizli iş dünyası Denizli’nin büyümesi, Türkiye’ye döviz gelmesi, ihracat yapması, üretim ve istihdam yaratması açısından son derece önemli bir kent. Bu nedenle burada bulunmaktan son derece mutluyum.
Sanayici arkadaşlarımı dinledim. Erdoğan’a rağmen vize krizinin sonlandırılması onların da en büyük arzuları. Çünkü vize krizinin yarattığı sorun giderek büyüyebilir, oysa sağduyuyla bu sorunu aşmak gerekiyor. Umarım sanayicilerin bu talepleri, bu beklentileri gerçekleşmiş olur. Bize iletilen sorunlardan birisi de, sanayiciler biz ara eleman sıkıntısı çekiyoruz diyorlar. Fabrikayı kuruyoruz, üretim yapıyoruz ama ara eleman bulmakta zorlanıyoruz. Eğitim sisteminden şikayetçiler ve bu eğitim sisteminin sanayinin önündeki engel olduğunu da yine kendileri ifade ettiler.
Türkiye’ye yabancıların gelmesi ve burada sanayicilerle görüşmeleri, işbirliği yapmaları çok ama çok önemli. Özellikle son birkaç yılda yabancıların Türkiye’ye gelmediğini, Denizli’ye gelmediğini, endişe duyduklarını ve bununda sanayiciler arasında ciddi bir risk oluşturduğunu ifade ettiler. Biz hemen kendilerine şunu aktardık: “Her ülkenin bir sanayi stratejisi vardır, tarım stratejisi vardır, turizm stratejisi vardır ve önümüzdeki 50 yılda, 100 yılda Türkiye nereye gidecektir, neleri üretecektir? Turizmde nereye, tarımda nereye, sanayide nereye... Bütün bunların hepsinin masaya konması ve buna uygun stratejilerin gerçekleşmesi gerekir” diye kendilerine söyledik, ifade ettik.
Bu arada ben Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak Cumhuriyet Halk Partisinin önümüzdeki süreçteki stratejisini de bütün ayrıntılarıyla 5 ana başlık halinde kendileriyle paylaştım.
Bana sormak istediğiniz soru varsa ben soruları yanıtlayım değerli arkadaşlarım.
Soru- Son olarak açıklamanızda son günlerde yaşanan vize krizinin 50 milyon dolarlık bir Türkiye’yi zarara soktuğunu ifade etmiştiniz. Görüşmelerinde devam edeceği yine hükümet tarafından gelen bilgiler arasında. Bu konuyu tekrar değerlendirmenizi istesek.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Sayın Erdoğan az önce yaptığı konuşmada ‘bu 50 milyar lira nereden çıktı’ diye bir açıklama yaptı. Kendisine önerim şu, torunu herhalde matematik biliyordur. Torununu yanına alsın, bir de hesap makinası alsın, dolardaki 1 kuruş artışın maliyetini çıkarsın. Bu kadar basit. Eğer bu hesabı yapmaktan acizse gelsin bana, ben kendisine bir hesap vereyim.
Soru- Peki son olarak bir şey daha soracak olursam. Az önce Sanayi ve Ticaret Çalıştayındaydınız. Peki Denizli sanayi şehri olarak sizce Denizli’de atılması gereken adımlar, hükümet olarak atılması gereken adımlar neler, sanayinin daha canlanması ve sektörlenmesi için?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Hükümetin sağlıklı ve tutarlı bir planlama yapması lazım. Bakın, Denizli kamudan beklediği yatırımı almıyor. Şu ana kadar da almış değil. Ama Denizli ihracatta Türkiye 8’incisi, 500 büyük firma arasında 10 büyük firma Denizli’de, ciddi bir potansiyel var. Turizm açısından aslında hak ettiği turisti alamıyor bir türlü. Turizm alanları yeteri kadar tanıtılamıyor. Burada büyükşehir açısından da büyük sorunlar var. Turizm bölgelerine gerekli ilgi, gerekli özen gösterilmiyor. Tarımda yaşanan ciddi sorunlar var. Bunların hepsini biliyoruz ve hepsini aşmak mümkün. Bunları nasıl aşacağımı da bütün sanayici arkadaşlarıma oturdum madde madde anlattım. Ve dedim ki, “Bizim bu açıklamalarımız sizin kafanızda herhangi bir soru bırakıyorsa, bir endişe bırakıyorsa bize rahatlıkla söyleyin.”
Ama çıkışta şunu gördüm, evet Türkiye demokrasisini geliştirmek zorunda olan bir ülkedir. Evet, Türkiye üretmek zorunda olan bir ülkedir. Evet, Türkiye güçlü bir sosyal devlet olmak zorundadır. Evet, Türkiye bütün komşularıyla ve bütün dünyayla barış içinde yaşamak zorundadır. Ve evet Türkiye bütün bu 4 koşulu sürdürülebilir kılmak zorundadır. Bu strateji içinde giderseniz olayı büyütürsünüz.
Bu arada izin verirseniz, Sayın Erdoğan az önce rahmetli Bülent Ecevit’le ilgili çok sert cümleler kullandı. Bir anlamda onun milliyetçiliğini sorguladı. Rahmetli Ecevit’in yaşı ve sağlığı istismar edilmemeli. Hele hele ölen bir insanın yaşından ve saygısından yola çıkarak istismar etmek asla ve asla doğru değil ve olmamalı da. Eğer sen Ecevit’in milliyetçiliğini öğrenmek istiyorsan; rahmetli Ecevit Türkiye’nin milliyetçiliğini Kıbrıs’ın Beşparmak Dağlarına yazdı, Afyon tarlalarına yazdı milliyetçiliği. Onun milliyetçiliği yürekli milliyetçilikti. Ne söylediyse arkasında durdu.
Şimdi ben Sayın Erdoğan’a sormak isterim, sen milliyetçi geçiniyorsun Yunan adalarına bak, Ege adalarına bak. Ege’de bizim olan adalar Yunanistan tarafından işgal edilmiş durumda. Beyefendi sen milliyetçiysen senin milliyetçiliğin ne? Mangal milliyetçiliği mi? Neden adalara sahip çıkmıyorsun? Hem Amerikan, hem İngiliz belgelerinde Türkiye’ye ait olan adalarda şu anda Yunanistan bayrağı dalgalanıyor. Bunun yanıtını istiyorum Erdoğan’dan. Ecevit’le uğraşma. Allah rahmet eylesin, Ecevit bu ülkeye hizmet etmiş birisidir. Ne onunla uğraşıyorsun!
Teşekkür ederim değerli basın mensupları.
24.11.2024
24.11.2024
24.11.2024
24.11.2024