21.12.2018

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AYKUT ERDOĞDU: “EKONOMİDE GÜVENSİZLİK DERİNLEŞİYOR"

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AYKUT ERDOĞDU:
-“EKONOMİDE GÜVENSİZLİK DERİNLEŞİYOR"
-“ÜLKE BÖYLE BİR KRİZİ DAHA ÖNCE YAŞAMADI”
-“RANTIN, LÜKSÜN, ÜRETMEDEN TÜKETMENİN BEDELİNİ HALK ÖDEYECEK”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Tüketici güven endeksinin Aralık ayında yüzde 2,3 düşüşle, yıllık yüzde 58,2’ye gerilediğini belirterek, “Ekonomide güvensizlik derinleşiyor. Bu, gelecek aylarda ekonomik verilerin daha da kötüleşeceğini göstergesi. Rantın, lüksün ve üretmeden tüketmenin bedelini halk ödeyecek. Ülke böyle bir krizi daha önce yaşamadı” dedi.   
Erdoğdu, TÜİK ve Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksine ilişkin yaptığı değerlendirmede, endeks 100’ün üzerinde ise ekonominin iyiye gittiğini, altında ise kötüye gittiğinin işareti olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Oysa şimdi ülkede Tüketici Güven Endeksi yüzde 58.2’ye kadar düştü. Bu korkunç bir rakam. Ekonomide veriler geçmiş aylardaki durumumuzu yansıtır, ama güven endeksi içinde bulunduğumuz ayın göstergesidir ve gelecek aylarda yaşayacaklarımızın ipucunu verir. Bu nedenle, önümüzdeki aylarda açıklanacak verilerin çok daha kötü olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Gelecek aylarda enflasyon ve işsizlik artacak, üretim endeksleri düşecek diyebiliriz.”
Ekonomik güven endeksinin bir önceki yıla göre yüzde 25, seçim sonrasına göre ise yüzde 20 daha düşük olduğuna işaret eden Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:
“Diğer bir deyişle “verin şu kardeşinize yetkiyi, ekonomiyi nasıl uçuruyoruz” propagandası resmi olarak çökmüş durumda. Hanelerin gelecek 1 yıl içinde maddi durumlarına ilişkin beklentileri de bozulmuş durumda. Özellikle seçimden sonra hanelerin maddi durumunun kötüleşeceğine dair beklentileri daha da artmış. Yine hanelerin gelecek 1 yıl içinde tasarruf edeceklerine dair beklentileri de seçimden sonra yüzde 26 oranında bozulmuş. Reel kesime gelince toplam siparişlerinde son 1 yılda yüzde 24, seçimden sonra ise yüzde 17 oranında azalma bekliyorlar. Önümüzdeki 1 yıl içinde istihdam ettikleri insan sayısının yüzde 6 oranında azalacağı beklentisi içindeler. Yatırımlarında ise yüzde 12,6 oranında daralma olacağını düşünüyorlar.”
SARI YELEK PARONAYASI KRİZİN DERİNLİĞİNDEN
Güven endeksinin düşme eğiliminde olmasının, tüketicinin “en kötünün geride kaldığına” inanmadığının da göstergesi olduğuna dikkat çeken Erdoğdu, “Rakamlar, vatandaşın saray vesayeti altındaki TÜİK’in enflasyonun düştüğünü gösteren rakamlarına ve dövizdeki iyileşmeye inanmadığını da ortaya koyuyor. Mega projelerle halkın cebinden alıp yandaş müteahhite vermenin, sistemi rantı paylaştıkları inşaat sektörü üzerine kurmanın, üretmeden tüketmenin kaçınılmaz sonucu bu. Mart seçimlerini atlattıktan sonra yaşayacağımız kriz, ne 1994’dekine ne de 2001’deki krize benzemeyecek. Çok daha derin ve uzun bir krizi yaşayacağız. Vatandaşı sokağa çıkmaması için tehdit etmeleri ve sarı yelek paranoyası biraz da bundan” diye konuştu.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DE DENİZ BİTTİ
İktidarın, ekonomide tüm verilerin ülkenin içinde yaşanan krizi gösterdiğini ve krizin daha da derinleşeceğini göstermesine karşın kalıcı tedbirler almak yerine, yerel seçimlerin yapılacağı Mart ayına kadar süreci sadece öteleme çabasında olduğunu vurgulayan Erdoğdu şunları söyledi:
“İktidar, işbaşına geldikleri dönemde dünyadaki para bolluğunu üretime yönelteceğine şirketleri krediye boğup janjanlı inşaat projeleriyle halkın gözünü boyamayı tercih etti. Ama deniz bitti kara göründü. İnşaat sektöründe de güven endeksi yerlerde. İnşaat sektöründe son 1 yıl içinde yüzde 31,4 oranında bozulma var. Seçim sonrasına ise yüzde 27 düşüş olmuş. Kamu bankalarında konut kredi faizlerin yüzde 1’in altına indirmelerine karşın konut satışları yüzde 27 düştü. İpotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 85,7 oranında azaldı. Bu da düşürülen konut kredisi faizlerinin inşaat sektörünün içinde bulunduğu duruma çare olmayacağının gösteriyor. Hizmet sektörü güven endeksi de hem son 1 yıl içinde hem de seçim sonrasında önemli ölçüde azalmış durumda. Son 1 ay içindeki 5,4 puanlık iyileşme durumu ancak Eylül ayı seviyesine getirmiş. Ama seçim öncesi duruma getirememiş. Perakende sektörü de benzer görünümü içeriyor. Kısacası tüm veriler içinde bulunduğumuz krizi ve gelecek günlerin bizi nelerin beklediğini ortaya koyuyor.”