22.09.2024

Zeliha Aksaz Şahbaz: “Sağlık Bakanlığı Faturayı Sağlık Emekçileri ve Vatandaşımıza Kesiyor”

Türkiye’de aşı krizi sürüyor. Sağlık Bakanlığı’nın zamanında ihaleye çıkmaması nedeniyle yetersiz kalan aşı stokunun sağlıkta hizmeti aksatması nedeniyle bir açıklama yapan CHP Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, “İdareli aşı kullanımı uyarısında bulunan İl Sağlık Müdürlükleri hekimlerimiz ile vatandaşlarımızı karşı karşıya getiriyor. Sorumluluktan kaçan Sağlık Bakanlığı faturayı yine sağlık emekçileri ve vatandaşımıza kesiyor” dedi.

Temmuz ayında bakanlığın depolarındaki aşıların bittiği, Aile Sağlığı Merkezlerine aşı gönderilemediği ortaya çıkmıştı. Aradan geçen iki aya rağmen aşı krizi hala çözülemedi. Hayati öneme sahip Hepatit B, DT (Difteri ve Tetanos) aşısı, KKK (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşıları hala tedarik edilemedi. CHP Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, şikâyet ve taleplerin defalarca dile getirilmesine rağmen aşı temininde yaşanan sıkıntının sürmesi üzerine konuya ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı.

“Bebeklerin, çocukların ve yetişkinlerin sağlığı hiçe sayılıyor”

Sağlık Bakanlığı’nın beceriksizliği ve ihmalkârlığı nedeniyle ülke genelinde aşı stoklarının tükenerek halk sağılığının tehdit altına girdiğini aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz: “Günümüzde bir yandan aşı tereddütü artarken bir yandan da aşı stoklarımız düşüyor, yok deniliyor, hekimlerimiz temkinli olmaya davet ediliyor. Bebeklerin, çocukların ve yetişkinlerin sağlığı hiçe sayılıyor! Uyarılara rağmen ihale yapmaktan ve devlete aşı temin etmekten aciz bir yönetimle karşı karşıyayız. Artık günü kurtarmak için alınan aşıların sonuna geldik. Bebeklerde ve çocuklardaki aşı takvimi belli. Ülkemizde yıl içinde gerçekleşen doğum sayısı belli. Kaç çocuğa kaç doz aşının yapılacağı da belli. Bu sayılar göz önüne alınarak belirlenebilecek kritik stok bizim Sağlık Bakanlığımız tarafından sağlanmadığı için biz bu krizi yaşıyoruz. Depolarda aşı yok çünkü Türkiye'yi yönetenler halkımızın sağlığını umursamıyor veya basit matematik hesaplarını bile yapamıyor!" ifadelerini kullandı.

“Hangi çocuk aşılanacak, hangisi bekleyecek”

Türkiye’de bir Aile Hekimine iki aşı düştüğünü söyleyen Şahbaz; “Bu krizin en ağır yükünü sağlık çalışanlarımız çekiyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekimlerimiz ellerinde az sayıda bulunan aşılar ile sadece kendi bölgelerinde olan bebek ve çocukların aşısını yapabiliyor. Farklı bölgelerden gelen misafir bebek ve çocuklarımızı ise kendi bölgelerine yönlendirmek zorunda kalıyor. Aile Hekimleri öncelik sıralaması yapmak zorunda bırakılıyor. Hangi çocuk aşılanacak, hangisi bekleyecek? Bu kararı hekimlerimize bırakmak Halk Sağlığını hiçe saymaktır. Sağlık çalışanlarımızın omuzlarına yüklenen bu sorumluluk kabul edilemez!" şeklinde konuştu.

“Aşı tereddütüne karşı verilen mücadele sekteye uğruyor”

Aşı reddi ülkemizde günden güne artarken üzerine bir de aşı yokluğu eklenince aşı tereddütüne karşı verilen mücadelenin de sekteye uğradığını belirten Şahbaz: “Kriz sadece bununla da sınırlı kalmıyor. Aşıya ihtiyaç duyan yetişkin hastalarımızın öncelik sıralamasında bebek ve çocuklardan sonra gelmesi, hekimlerimizle vatandaşlarımızı karşı karşıya getiriyor. Örneğin Hepatit B aşısının yetişkinlerde yeni başlayan sağlık çalışanlarına, diyalize girenlerde, ailede Hepatit B varsa diğer bireylere, evlenmek üzere çiftlerden ihtiyaç duyanlara belli sürelerde, üç doz halinde yapılması gerekiyor. Ancak aşı olmak için gidip, yetersizlik nedeniyle aşı olamayan vatandaşlarımız hekimlerimizi suçluyor. Bu da sağlıkta şiddeti artırıyor” açıklamasında bulundu.

“Sağlık Bakanlığı faturayı aile hekimleri ve vatandaşa kesiyor”

Sorumluluk almaktan kaçınan Sağlık Bakanlığı’nın faturayı Aile Hekimleri ve vatandaşlara kestiğini kaydeden Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz: “Zamanında ihaleye çıkıp aşıları almayan Sağlık Bakanlığı’nın, krizin gündem olmasıyla birlikte temmuz ayında ihaleye çıktığı bilgisini aldık. İki aylık sürecin ardından aşılar Türkiye’ye gelecek, kontrolden geçecek ve dağıtımı yapılacak. Toplam süreç nerdeyse beş ayı bulacak. Her şey yolunda gitse bile aşıların eksiksiz şekilde temin edilmesi kasım ayını bulacak. Kasım ayına kadar geçen süreçte aşı temini nasıl sağlanacak? Kim bu sorumsuzluğun hesabını verecek? Aynı durumun tekrar yaşanmaması ve vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi için hangi bölgeye, ne kadar nüfusa kaç doz aşı gerekeceğinin net bir şekilde belirlenmesi ve doğru planlamanın yapılması gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkın sağlığını güvence altına alacak uygulamaları acilen hayata geçireceğiz. Vatandaşımızın aşıya ulaşımının önündeki her türlü bürokratik ve hukuki engeli ortadan kaldıracağız” diyerek sözlerini tamamladı.