18.02.2025

Zeliha Aksaz Şahbaz: "AK Parti Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam Hakkında Yarın Suç Duyurusunda Bulunacağız"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ve sağlıkçı milletvekilleri, Meclis'te düzenledikleri basın toplantısında AK Parti Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam'ın sağlık çalışanlarına yönelik konuşmasına tepki göstererek, Sarıçam hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.

AK Parti Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam'ın, 10 Şubat'ta bir aile sağlığı merkezi inşaatının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, "Memnuniyetsizlik varsa ben şunu da yaparım; vatandaşa 'gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın, ben devlet olarak üzerime düşeni yaptım, hizmeti vermeyen onlar' diye de kışkırtırım" ifadelerini kulanmasına yönelik tepkiler sürüyor.

CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ve sağlıkçı milletvekilleri, Meclis'te düzenledikleri basın toplantısında Sarıçam'ın açıklamasına tepki göstererek hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.

"Sağlıkçıya yönelecek şiddeti meşrulaştırılmasına asla şaşırmıyoruz"

CHP Samsun Milletvekili Murat Çan şunları söyledi:

"Bu açıklama infial, kaygı ve endişe yaratmıştır. Bundan sonra yaşanacak her türlü şiddetin sorumlusu olarak kendisini tanımlamıştır. "Espri yaptım" demekle, özür dilemekle toplumda ortaya çıkan bu endişe ve kaygı giderilemez. Sarf edilen sözler sağlık çalışanlarına karşı halkı kin ve düşmanlığa sevk eder mahiyettedir. Bu, ceza kanununda suç olarak tanımlanmıştır. Bizler CHP grubu olarak yarın Kırklareli milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Konuşması daha bitmeden partimizin yöneticileri, milletvekilleri ve belediye başkanları hakkında fezleke hazırlayanlara buradan bunun bilgisini vermiş olalım ve görevlerini hatırlatalım. Bakanlık sadece bir sosyal medya paylaşımı yaparak konunun üstünü kapatmaya çalışmıştır.

Toplum, sosyal, ekonomik ve kültürel çöküntü yaşarken ve topluma şiddetten başka verecek bir şeyleri olmayanlara soruyoruz; neyi çözdünüz? Yapılması gereken ne yaptınız da sağlık çalışanlarının 'gırtlaklarının sıkılmasını' öğütlüyorsunuz. Bir çete yenidoğan bebeklerimizi canice katlediyorken ne bugünkü bakan ne de dünkü bakan çıkıp sorumluluk üstlenmiyor. Eski Sağlık Bakanı cinayet şebekesine hastanesinin kapılarını sonuna kadar açıyor ve kimse hesap soramıyor. Sağlıkçıya yönelecek şiddeti meşrulaştırılmasına asla şaşırmıyoruz."

"Burada yıkılan sağlık sisteminden doğan çetelerden bahsediyoruz"

CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, AKP iktidarının 'sağlıkta dönüşüm' diyerek ve özelleştirmeler ile sağlığı ticari ve rant alanına dönüştürdüğünü belirterek şöyle konuştu:

"Özelleştirilen, ticari metaya çevrilen, şirketlerin kar alanına terk edilen sağlık sisteminden ‘sağlıkta paran kadar sağlık, sağlıkta çeteler ve şiddet türemiştir. Bugün baktığımız zaman kışkırtılmış sağlık talebinin iktidarın bu kirli diliyle 2000’li yıllarda başlayan ve sağlık çalışanlarını, hekimleri, halkımızı hedef gösteren bu iktidarın kirli diliyle bugünlere kadar geldik. Bugün Kırklareli milletvekili diyor ki, ‘Biz binayı yaptık. Bundan sonra hizmet vermesi gerekenler sağlık çalışanlarıdır. Eğer sağlık hizmeti alamazsanız gidin gırtlaklarına yapışın, sıkın’. Bu bizim çok tanıdık olduğumuz ve yıktıkları sağlık sisteminde bugün sağlık hizmeti alamayan halkımıza karşı sağlık emekçilerini hedef gösteren iktidarın kirli dilidir. Burada yıkılan sağlık sisteminden doğan çetelerden bahsediyoruz.

Bugün Bakırköy Adliyesi’nde yenidoğan bebeklerimizin canına kast eden yenidoğan çetesinin üçüncü duruşması yapılmakta. Bu dava dönemin Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanının defalarca yapılan ihbarlara rağmen göz göre göre faaliyetlerini görmediği bu çete eliyle bebeklerimiz katledildi, aileler mağdur edildi. Bunun sonucunda bir CİMER başvurusuyla başlayan süreçte artık İl Sağlık Müdürlüğü bu soruşturmayı yapmak zorunda kaldı. Sonucunda katledilen bebekleri görüyoruz, canına kast edilen yenidoğan bebeklerimizi görüyoruz. Davaya girdiğimizde müdahil olması gereken ve kamuyu temsil eden STK’ların, baroların bu davaya müdahil edilmediklerini görüyoruz. Sanık avukatları adeta şov yaparcasına neredeyse aileleri suçlu çıkaracak şekilde orada bulunmaktalar. Özel hastaneleri denetlemekte yükümlü olan kamu görevlileri ve o dönem İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı bu davanın dışında tutuluyor. Bu dava bu haliyle eksiktir ve bu yönüyle kadük kalmıştır. Tüm sorumlular yargılanmalıdır ve dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sayın Sağlık Bakanı da bir an önce istifa etmelidir. Tüm bu yıkılan sağlık sistemi içerisinde yeni bir sağlık sistemi mümkün ve bunu kurmak bizim elimizde. Cumhuriyet Halk Partisi olarak da biz tüm vatandaşlarımızın ücretsiz bir şekilde ulaşabileceği, nitelikli bir sağlık sistemin hep birlikte kuracağız. İktidarın bu kirli diline karşı Sayın milletvekilinin sarf ettiği ve sağlık emekçilerini hedef gösterdiği kirli diline karşı da yarın hep birlikte milletvekillerimizle birlikte suç duyurusunda bulunacağız."

"İtibarsızlaştırılan sağlık çalışanlarına binen yük taşınamaz hale gelmiştir"

Ankara Milletvekili Aylin Yaman ise şunları söyledi:

"2002 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı birinci basamak koruyucu basamakları gözardı eden vurgusu, dev sağlık işletmelerine yapılan kar odaklı yatırım yapısı ile nitelikli sağlık hizmetini ve iyi hekimlik uygulamalarını değil hasta ve hastalık odaklı bir sistemi teşvik etmiştir. Kontrolsüzce artan hastalık yükü ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına sıkıştırılmış bir sağlık talebi yaratmıştır. Yoğun hasta trafiğinde çözüm üretemeyen hastaların defalarca ziyareti de eklenince hastaların sağlık kuruluşlarına başvurusu yıllar içinde artmış, 5 dakikalık randevularla ortalama yüz hasta bakmaya başlayan hekimler tükenme noktasına gelmiştir. Tıkanan sistem sağlık çalışanları ve hastaları karşı karşıya getirmiş, sağlıkta şiddeti tırmandırmış ve şiddet cezasız bırakılmıştır.

Tükenen ve itibarsızlaştırılan sağlık çalışanlarına binen yük taşınamaz hale gelmiştir. Temel sorun sistem ve zihniyet sorunudur. Medyada görünür kişilerin şiddeti olumlu gösteren konuşmaları, kendilerini sağlık çalışanlarının sahibi gibi gören hadsiz zihniyetin yaklaşımı şiddet için meşruiyet zemini hazırlamaktadır. Tesis açmakla işin tamamlandığını zanneden zihniyet bilmelidir ki esas saygıyı hak eden sağlık çalışanının emeğidir."

"Sağlıkçıların hem emekleri hem haklarının yok edildiği bir süreci yaşıyoruz"

Uşak Milletvekili Ali Karaoba, "Bina yapmayı sağlık hizmeti olarak görenler sağlıkçıyı ve halkı kendi malı olarak gören bu zihniyet ülkeyi 23 yıldır yönetiyor. 23 yıl önceye gitseydik belki 100 yıl ileriye gidecektik. Bu açıklamayı yapan Sayın milletvekilini önce bu sağlıksız düşünceleri nedeniyle psikiyatriye gitmeye davet ediyorum. 31 Mart'ta bu halk size cevabını verdi" ifadelerini kullandı.

Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, "Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklama Sağlık Bakanının kimden yana olduğunu ortaya koymuştur. Bu milletvekili aklanmaya çalışılmıştır. Sağlık Bakanının tarafı bu olmamalıdır. Bugün bu noktaya neden geldiğimizin de göstergelerinden biri budur. Bu milletvekilinin azmettirici olduğunu, sağlık çalışanlarının ölümünden ve yaralanmasından bu hükümetin sorumlu olduğunun ispatıdır" dedi.

Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul ise, "Kişinin fikri neyse zikri de odur. Maalesef sağlıkta verilen hizmeti nitelikten ayırarak sadece nicelikle ölçmeye çalışan bu sistem baştan aşağı yanlıştır. Halkın daha iyi bir sağlık sistemine ulaşması mümkün görünmemektedir. Halkımıza seslenmek istiyorum; sağlık sisteminde yaşadığınız problemlerin sebebi sağlık çalışanları değildir. Sağlık çalışanları bir ekip halinde size hizmet vermek için insanüstü bir çaba ile çalışmaktalar. Fakat iktidar bu gerçeği görmemekte sadece boş binalar yaparak iyi hizmet vereceğini düşünmektedir" diye konuştu.

İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, "Sağlıkçıların hem emekleri hem haklarının yok edildiği bir süreci yaşıyoruz. İş barışını bozan bir iktidar var. Eğitim alanını nasıl yok ettilerse sağlık alanında da benzer bir tablo yaşanıyor. Düşünün ki bir hastanenin acil alanına tüm Türkiye'deki ortalamaya baktığımızda nüfusun daha üstünde bir başvuru var. Bu aslında sistemin ne kadar çökmüş olduğunun göstergesidir. Bugün tam tersine muhalefetin kendilerine ilettikleriyle çeki düzen verilecek bir süreçte tam tersine kışkırtan bir sürece meyil eden bir iktidar var" dedi.

"Bu şiddetin sebebi şüphesiz ki mevcut iktidarın şiddet dilidir"

Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, "Çökmüş sağlık sistemini bina yapmaktan ibaret sanan bu zihniyet kendisini aşikar etmiştir. Bu söylemle halkı tüm sağlık çalışanlarına karşı kine, öfkeye sevk etmiştir. Sağlıktaki şiddetin, cinayetlerin failleri sonunda ortaya çıkmıştır. CHP'nin iktidarında bizler kamusal bir anlayışla eşit, erişilebilir, adil bir sağlık sistemini inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş, "Biz sağlık emekçileri yıllardır büyük bir özveri ile halk sağlığı için çalışıyoruz. Fakat son 22 yıldır şiddete maruz kalıyoruz. Eczanelerimizde, gece nöbetlerinde, hastanelerde şiddet var. Bu şiddetin sebebi şüphesiz ki mevcut iktidarın şiddet dilidir ve uyguladığı yanlış sağlık politikalarıdır" dedi.