09.06.2024

Yankı Bağcıoğlu'ndan TSK Personel Kanunu Değişikliğine İtiraz

CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, TBMM'de görüşülmekte olan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Kanunu'nda yapılan değişiklikleri eleştirdi. Bağcıoğlu, düzenlemelerin TSK'nın siyasileşmesine neden olacağını ve komuta yapısında ciddi zafiyetler yaratacağını belirtti.

Bağcıoğlu yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"TBMM’de görüşülmekte olan, 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nda yapılan düzenleme ile halihazırda Kuvvet Komutanları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkisinde bulunan subay ve astsubaylardan üstün başarı (erken terfi) kıdemi verilecek olanların belirlenmesi yetkisi, ilgisine göre Millî Savunma Bakanı veya İçişleri Bakanına verilmektedir.

Mevcut durumda üstün başarı nedeniyle terfi edecekler, ilgili kuvvet komutanı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenmekte, bunların terfi onayları genel terfiler ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesinde düzenlenen terfi onay yetkisine istinaden yetkili Bakan (MSB veya İçişleri) tarafından onaylanmaktadır.

Üstün başarı nedeniyle terfi edeceklerin belirlenmesine ilişkin yetkinin tamamen siyasi makamlar olan MSB veya İçişleri Bakanı’na verilmesi, personelin sisteme olan güvenini sarsabilecek, disiplinin zedelenmesine ve TSK’nın daha da siyasileşmesine sebebiyet verebilecek mahiyettedir. Asker şahısların disiplin ve çalışmalarının en yakın amirlerinden başlayarak takip ve kontrol edildiği, bu yetkinin Kuvvet Komutanlıklarından alınarak ilgili bakanlıklara verilmesinin karar verme sürecini daha da uzatırken kuvvet komutanlarının astları üzerindeki etkisinin daha da azalmasına neden olacağı, siyaset dışı kalması gereken ordumuzun siyasete bulaşmasına sebebiyet vereceği aşikardır.

Gözden kaçırılmaması gereken önemli bir husus da geçmiş dönemde, özellikle 2016-2023 yılları arasında, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlıklarında olan yetkilerin neredeyse tamamının Milli Savunma (İçişleri) Bakanlığına devredildiğidir. Halihazırda zaten General/Amiral/subay/astsubay terfi, atama, yurtdışı geçici ve sürekli görevlere seçim gibi birçok yetki bakanlık eliyle yürütülmektedir.

TSK Personel Kanunu değişikliği gündemde iken gözden kaçırılmaması gereken bir diğer önemli husus da TSK Komuta yapısıdır. Bilindiği üzere, Anayasa’nın 117’nci maddesi gereğince “…Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.”

​Ancak 31/07/2016 tarihinde yayımlanan 669 sayılı KHK “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları doğrudan MSB’ye bağlanmış, Genel Kurmay Başkanlığının Kuvvet Komutanlıkları üzerindeki emir komuta yetkisi askıya alınmış, Anayasa’nın 117’nci maddesinde açık olarak belirtilen “Genelkurmay Başkanının TSK’nın Komutanı olduğu”na ilişkin madde hükümsüz hale gelmiştir. (669 sayılı KHK’nın bahse konu teşkilat değişikliği düzenlemeleri CHP tarafından 27/09/2016 tarihinde iptal talebiyle Anayasa Mahkemesine götürülmüş ancak Anayasa Mahkemesi 04/11/2016 tarihinde “yetkisizlik” gerekçesiyle reddedilmiştir.) Diğer yandan son 8 yıllık süreçte yapılan kanun değişiklikleri ile Genelkurmay Başkanlığının kalan yetkileri de alınarak MSB’ye devredilmiştir.

Genelkurmay Başkanlığının kuvvet komutanlıkları ile birlikte doğrudan Milli Savunma Bakanlığına bağlanması komuta birliği ve sadelik prensipleri etkin bir teşkilat yapısı uygulamalarına kesinlikle aykırıdır. Her ne kadar bu zafiyet harekât, istihbarat ve eğitim fonksiyonlarının Genelkurmay Başkanlığı tarafından yürütüleceği belirtilerek giderilmeye çalışılsa da bir komuta zafiyeti / karmaşası oluşacağı aşikardır.

Özellikle 2017-2023 yılları arasında dönemin Milli Savunma Bakanının operatif ve hatta taktik seviyede harekât ve eğitim faaliyetlerine müdahil olduğu da gözden kaçırılmaması gereken bir husustur.

Bununla birlikte 28 Mayıs 2023 sonrasında MSB olarak atanan son Genelkurmay Başkanı Sayın Yaşar GÜLER döneminde sivil asker ilişkileri ve özellikle Genelkurmay Başkanının TSK’nın Komutanı olarak Kuvvet Komutanlıkları ile etkin ve Anayasa’ya uygun bir yönetim yapısı oluşturması yönünde doğru ve yapıcı düzenlemelerin icra edildiği, 2016 sonrasındaki son 7 yıllık dönemde askeri komuta yapısında oluşan karmaşık durumun (Özellikle Genel Kurmay Başkanlığının yetkileri konusunda) düzeltilmesi yönünde adımlar atıldığı da görülmektedir.

Bundan sonrası için yapılması gereken; modern dünya demokrasilerindeki uygulamalara benzer şekilde ve harp prensiplerine de uygun olarak, Kuvvet Komutanlıklarının Genelkurmay Başkanlığına, Genelkurmay Başkanlığının ise Milli Savunma Bakanlığına bağlı olduğu, Genelkurmay Başkanının Anayasal yetki, görev sorumluluklarının açık olarak belli olduğu bir yapının oluşturulması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır."