06.02.2024

Yankı Bağcıoğlu: "Birlikleri Kışlalarda Tutmanın Mazereti Olmaz!"

6 ŞUBAT’TAN DERS ÇIKARDIK MI?

Türkiye, 6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremin 11 ili yıkmasının yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremin hemen ardından birçok ilde arama-kurtarma ekiplerinin geç gelmesi, ekipmanların yetersizliği konuşuldu. Bazı illerde ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin afet alanına gidişine geç izin verildiği iddiaları tartışma yarattı. Askerler, 1999 depreminde enkaz altından binlerce yurttaşı kurtarmıştı. Ancak 6 Şubat depreminde binlerce yurttaşımız, enkaz altında kurtarma ekibi beklerken hayata gözlerini yumdu.

Türkiye bir deprem ülkesi. 6 Şubat depreminin etkilediği kentlerde yaşam normale dönmemişken, şimdi Büyük Marmara Depremi bekleniyor.

TSK’NİN ALABİLECEĞİ TEDBİRLER

CHP’nin Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) alabileceği tedbirleri anlattı.

Sözlerine “6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet geride kalanlara ve tüm Türk milletine baş sağlığı ve sabır dileklerimi iletiyorum” diye başlayan Bağcıoğlu, faciadan alınması gereken çok ders olduğunu söyledi.

“MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDEBİLECEK BOYUTTA OLABİLİR”

CHP’li Bağcıoğlu, şunları söyledi:

“Yaşanan faciadan sonra icra edilen faaliyetlerden başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere birçok kurumun alınması gereken çok ders var. Bunları görmezden gelirsek fedakârca ve canları pahasına görevini yerine getiren personele haksızlık etmiş oluruz. Bu dersler ve alınabilecek tedbirler özetle;

Türkiye her an çok yıkıcı depremler üretebilecek fay hatlarının bulunduğu bir bölgededir. Bazı bölgelerde yaşanacak yıkım milli güvenliğimizi tehdit edebilecek boyutta olabilir.

PERSONEL VE ARAÇ GÖREVLENDİRİLMESİ PLANLANMALI

En büyük gücümüz olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin; şimdiden mevcut tüm imkân ve kabiliyetlerini kullanacak şekilde, değişik faraziyelere istinaden personel ve araç görevlendirilmesi hususlarını içeren ve tüm Türkiye’yi kapsayan bir Doğal Afet Müdahale Görevlendirme Planlaması yaparak, yaşanacak böyle bir felakette fiili olarak harekât görevleri icra eden birlikleri dışında kalan tüm unsurları ile halkımızın yardımına koşması zorunludur.

Yaklaşan İstanbul depremi ve ülkemizde her an olabilecek yeni felaketler için Türk Silahlı kuvvetleri hazır olmalıdır. Geçmişte yaşanan acılardan dersler çıkarılmalı, eksikler gerek eğitim gerek teçhizat olarak giderilmelidir. Ayıpların eksikliklerin üzeri örtülmemeli her hatadan dersler çıkarılmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri halkının gözündeki en güvenilir kurum olma özelliğini hiçbir zaman düşürmemelidir.

“HİÇBİR GEÇERLİ NEDEN VEYA MAZERETİ OLAMAZ”

-Her zaman göreve hazır Deniz ve Hava Kuvvetlerimiz ile yurtiçi veya yurtdışında harekât görevlerine tefrik edilmiş birliklerimiz, milli güvenliğimize depremden sonraki ilk müdahale sırasında olabilecek tehditleri bertaraf etmeye her zaman yeterlidir. Bu nedenle birliklerimizi afet sonrası süratle deprem bölgesine sevk etmeyerek kışlalarda tutmanın hiçbir geçerli neden veya mazereti olamaz.

PERSONELİN TÜMÜNE AFAD EĞİTİMİ VERİLMELİ

Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok birliği geçmiş dönemin aksine artık uzman erbaş ve sözleşmeli erlerden oluşuyor. Bu personelin tümüne (sadece seçilen birliklere değil) ve hatta tüm subay ve astsubaylara temel AFAD Eğitimi verilmeli, bu maksatlı bireysel teçhizatlar tam ve hazır olmalıdır.

İnisiyatif temel harp ve harekât prensiplerinden biridir. Maalesef bunu 6 Şubat depremi arama kurtarma faaliyetlerinde bazı bölgelerde göremedik, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası TSK’nın komuta yapısındaki yapısal değişikliklerin de menfi etkisi ile “inisiyatif alınmadı - emir beklendi - birlikler sevk edilmedi” altın saatlerde kritik müdahale süresi aşıldı.

Bu zafiyet, halkımız nezdinde özellikle depremzede vatandaşlarımızın psikolojik durumu ve algısını da etkiledi, en güvenilen kurumlara güven sarsıldı.

YETKİN BİRLİKLERİN DURUMU VE UÇAK SAYISI

TSK’nın yurtiçi ve yurt dışında yoğun hareket faaliyetlerine katıldığı doğrudur. Ancak bu durum o bölgelerde görev almayan ve barış konuş yerlerinde hazır durumda bekleyen diğer birliklerimizin deprem bölgesine destek maksadıyla kaydırılmamasına asla bir mazeret değildir. Örneğin oldukça yetkin ve etkin bir birlik olan Deniz Piyade Tugayı’ndan hiçbir personelin deprem bölgesine kaydırılmadığını maalesef Millî Savunma Bakanlığı sosyal medya hesaplarından takip ettik.

Hava Kuvvetleri nakliye uçakları personelin üstün gayreti ile olağanüstü seviyede fedakârca görev yapmıştır. A400M veya daha gelişmiş askeri nakliye uçağı sayısını artırma ihtiyacımız olup olmadığı değerlendirilmelidir. Benzer büyük boyutlu afetlerde THY kargo uçaklarının, yapılacak bir protokol çerçevesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı kontrol ve koordinesinde kullanımı hususu incelenmelidir.

Afet tıbbı askeri sağlık sisteminin önemli bir görev alanıdır. Tüm dünya Silahlı Kuvvetlerine örnek olan Askeri Sağlık Sistemi kaldırılmamış olsa idi, bu depremde sağlık hizmeti için tahsis edilen Bayraktar sınıfı gemilere ilave olarak; etkin bir organizasyon ile Türkiye sathındaki onlarca asker hastanesinden harekat sahalarında görev almış, travma tecrübesi olan yüzlerce tecrübeli askeri doktor, askeri sağlık personeli, acil müdahale personeli, sahra hastaneleri, 17 Ağustos Depreminde olduğu gibi deprem bölgesine sevk edilebilirdi.