20.02.2024

Ulaş Karasu DHMİ’deki İddiaları Sordu: DHMİ Şirket mi Olacak?

DHMİ BÖLÜNÜYOR MU?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) şirketleştirileceği ve ikiye ayrılacağına yönelik iddiaları ve kurumda mevzuat dışında hülle atamalarla yapılan atamaları, “bankamatik memuru” olarak işe alınanlara yapılan ödemeleri ve çalışanlarının rızası dışında başka illere gönderilmesini Meclis gündemine taşıdı.

Karasu, “DHMİ’nin şirketleşeceği ve ikiye bölüneceği iddiaları kurumda konuşulmaya başlandı. Bu durumdan çalışanlar çok tedirgin ve geleceklerinden kaygılılar. Yine depremzede ve engelli personeller istekleri dışında başka illere gönderiliyor. Kurumda çalışma barışı bozulmuş durumda. Bakan, bütün bu iddialara açıklık getirmeli” dedi.

Türkiye Havalimanlarının işletilmesi ile ülkemiz hava sahasındaki trafiğin düzenlenmesi ve kontrolü görevini yerine getiren Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) şirketleşeceği ve ikiye bölüneceği iddia edildi. Havacılık sektöründe gündeme gelen ve işletme çalışanları arasında tedirginlik yaratan iddiaları CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu Meclis gündemine taşıdı.

DHMİ’nin şirketleşeceği, işletmenin Hava Seyrüsefer Daire Başkanlığı ve İşletme Daire Başkanlığı birimlerini birbirinden ayırarak ikiye bölüneceği; Hava Seyrüsefer biriminin, Türkiye’deki tüm hava sahası operasyonunu idare edeceği, İşletme Dairesi’nin ise sadece kiralara bakacağı öne sürüldü. İddialara göre, DHMİ ikiye ayrılmasından sonra, işletme tarafının topladığı kira gelirlerinin Varlık Fonu’na aktarılacağı, kurumun yatırımlarının ise Alt Yapı Genel Müdürlüğü’ne bağlanacağı öne sürüldü. 2019 yılında da gündeme bu gelen iddialara kurumda tedirginlik yarattı.

ÇALIŞMA BARIŞI BOZULDU

Bu iddiaların yanı sıra; DHMİ’de alınan yanlış karar ve uygulamalar da personel arasındaki kaygıları artırdı. Kurumda, personelin tayin ve atamalarında ayrımcılık, kayırmacılık ve hukuksuzluk yaşandığı belirtilirken, mahkemelere de taşınan bu durum Sayıştay ve Kamu Etik Kurulu kararlarına da yansıdı. Kurumda “bankamatik memuru” olarak adlandırılan ve işe gelmeden maaş alan, hülle yoluyla atanan personele ödenen makam tazminatı, yolluk ve harcırahlar büyük kamu zararı oluştururken, iddialar Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

KARASU’DAN BAKANA SORDU

DHMİ çalışanların huzursuz ve tedirgin olduklarını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, iddiaları hazırladığı soru önergesiyle Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na sordu. DHMİ’nin şirketleşeceği ve ikiye bölüneceği iddialarının daha önceki yıllarda da gündeme geldiğini hatırlatarak, “Bu iddialar yeniden kurumda konuşulmaya başlandı. Bu durumdan çalışanlar çok tedirgin ve geleceklerinden kaygılılar. Ayrıca yine kurumda yapılan hülle atamalar, depremzede ve engelli personellerin istekleri dışında başka illere gönderilmesi, bankamatik memurlarına yapılan ödemeler, oluşan kamu zararları gibi konular DHMİ’de çok sıkıntı olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumların hepsi mahkemelere de taşınmış, raporlara yansımış ama buna rağmen adımlar atılmıyor. Bu olumsuzluklar kurumda çalışma ve iş barışı bozmuş durumda. Bakan, bütün bu iddialara açıklık getirmeli. Ancak sorduğumuz sorulara yeterli yanıtları da alamıyoruz” dedi. Karasu, Bakana özetle şu soruları sordu:

  • DHMİ’nin şirketleşeceği, işletmenin Hava Seyrüsefer Daire Başkanlığı ve İşletme Daire Başkanlığı birimlerini birbirinden ayırarak ikiye bölüneceği iddiası doğru mudur?
  • DHMİ ikiye ayrılmasından sonra, işletme tarafının topladığı kira gelirlerinin de Varlık Fonu’na aktarılacağı, kurumun yatırımlarının ise Alt Yapı Genel Müdürlüğü’ne bağlanacağı iddiası doğru mudur?
  • İddiaların dayanağı ve gerekçesi nedir? İddialar doğru ise bu yöndeki kararlar ne zaman nerede alınmıştır? Söz konusu kararlar ne zaman uygulamaya geçirilecektir?
  • Uygulamanın hayata geçirilmesiyle personelin ekonomik ve özlük haklarının durumu ne olacaktır? Bu konuda yapılan planlama var mıdır, var ise içeriği nedir?
  • DHMİ bünyesinde, haksız şekilde atandığı mahkeme kararıyla kesinleşmiş kaç kişi bulunmaktadır? Bu kişilerden kaçı mahkeme kararına uygun bir şekilde eski görev yerlerine gönderilmiştir?
  • Son bir yıl içinde kurum aleyhine açılan kaç “mobbing davası” bulunmaktadır? Bu davaların sonuçları nelerdir? Aynı dönemde kurumda depremzede veya engelli olarak çalışan, ancak baskıya uğradığı gerekçesiyle kaç personelin görev yeri değiştirilmiştir?