Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir: "Bizim Esas Şiarımız ‘Herkes İçin Adalet’ Demeye Devam Etmek Olacaktır”

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir, “Adalet herkes içindir. 84 milyon insanın yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine ve benzeri diğer hususlara asla itibar etmeden herkese adaletin eşit ve dengeli bir şekilde sunulması gerekmektedir. Dolayısıyla bizim esas şiarımız ‘Herkes için adalet’ demeye devam etmek olacaktır” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesi ve siyasi yasak getirilmesi üzerine Altılı Masa’yı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları, İstanbul Saraçhane’de İBB önünde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde destek için bir araya geldiler.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, “burada olmayı çok istese de önceden planlanmış, takvime bağlık küçük bir sağlık sorunu nedeniyle” gelemediğini belirten Genel Başkanvekili Sabri Tekir, Saadet Partisi adına konuştu. Tekir şunları söyledi:

Sevgili İstanbullular, kutlu beldenin sakinleri, hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Her dönemde tarihin akışını değiştirmiş bu kutlu beldenin sakinleri, tarihe yeniden damgasını vurmak üzere bu meydanda toplanan aziz İstanbullular, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Saadet Partimizin muhterem Genel Başkanı Sayın Karamollaoğlu’nun selam ve sevgilerini sizlere iletmek üzere aranızda bulunuyorum. Muhterem Genel Başkanımız sizinle beraber olmayı çok arzu etti. Fakat önceden planlanmış, takvime bağlı küçük bir sağlık sorunu nedeniyle maalesef aranızda bulunamamaktadır. Kendileri hem üzüntülerini ve hem size olan selamlarını benim vasıtamla gönderdiler. Kendileri adına ve şahsım adına hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında bir karar verilmiş bulunmaktadır. Bu kutlu beldenin şehremini hakkında bir karar verilmiş bulunmaktadır. Verilen bu kararı, kamu vicdanı asla ve asla hukuki olarak kabul etmemiştir. Bu verilen karar, kamu vicdanında siyasi bir karar olarak algılanmıştır. Tıpkı yıllarca önce; yine aynı yerde, aynı makamda bulunan kişi için, okuduğu bir şiir nedeniyle verilen bir kararı algıladığı gibi. Ancak herkesin bildiği bir gerçek vardır. Bu tarihi gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. Tarihin çeşitli dönemlerinde defalarca tecrübe edilen bir gerçektir bu. Dünden bugüne, adalet mekanizmasını kişisel ve siyasi hesaplarla, bu mekanizmaya müdahale edenler mutlaka ve mutlaka zaman içerisinde kaybetmişlerdir. Eğer böyle bir müdahale varsa - ki kamu vicdanı bunun varlığını kabul etmektedir - buna müdahil olanlar hiç şüphesiz yine kaybedeceklerdir. Tarihin akışı böyledir arkadaşlar. Bu tarihin akışını değiştirmek o kadar kolay değildir. Tabiat böyle bir akışı asla ve asla birilerinin engellemesine müsaade etmemektedir.

Buradan açıkça ilan ediyoruz. Birileri hukuksuzluk yaparken, adaleti çiğnerken, biz hukukun dışına asla çıkmamaya kararlıyız. Hukukun sınırları içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Bu milletin huzuru, bu milletin sükûnu ve bu milletin geleceği için hukukun sınırları içerisinde kalmaya kararlıyız.

Birileri, adaletsizliği bir siyasi araç haline getirip haksızlığa tevessül etse dahi, biz her zaman adaletin yanında yer alacak ve ‘Herkes için adalet’ demeye devam edeceğiz. Adalet herkes içindir. 84 milyon insanın; yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine ve benzeri diğer hususlara asla itibar etmeden herkese adaletin eşit ve dengeli bir şekilde sunulması gerekmektedir. Dolayısıyla bizim esas şiarımız ‘Herkes için adalet’ demeye devam etmek olacaktır.

Onlar şunu isteyebilirler. Onlar kutuplaşmayı kendi siyasi çıkarları için gerekli görebilirler. Fakat onlar kutuplaşma dedikçe, biz kucaklaşmayı hedefleyeceğiz. Altılı Masa olarak takip ettiğimiz bütün politikalar, 84 milyon insanın kucaklaşmasını temin eden politikalar olacaktır.

Sevgili İstanbullular, yüce milletimiz... Şuna emin olunuz; ümitvar olunuz ki aklıselimle bu süreci devam ettireceğiz. Ve yaşadığımız bu sıkıntıları da yine aklıselim ile atlatmaya çalışacağız. Yarının Türkiye’sini inşallah el ele ve gönül gönüle kurmaya çalışacağız.

Ben bir şairimizin dizeleriyle konuşmama son vermek istiyorum. ‘Gün olur, toprak uyanır, ağaç uyanır. Uyanır böcekler. Sarı bozkır titrer. Çıplak dağlar yeşerir. Gök yıkanır kirli dumanlardan. Tertemiz bir rüzgâr eser yıldızlar arasından. Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü. Çatlayacak yalanın kemik kabuğu. Sizin bahçenizde büyüyecek adaletin tertemiz çocuğu’.

Aziz İstanbullular, kararlıyız. Hep birlikte bunu başaracağız. Bu ruh içerisinde, Sayın Genel Başkanımızın selamlarını, sevgilerini ve saygılarını sizinle paylaşarak hepinizi tekrar kendi adıma ve Saadet Partisi adına sevgiyle, saygıyla kucaklıyorum. Hoşça kalın.