04.05.2025
04.05.2025
CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in uğradığı saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
CHP’li Murat Bakan açıklamasında şunları söyledi:
“Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen fiziki saldırı, yalnızca bireysel bir nefret eylemi değil; Türkiye’de yıllardır adım adım inşa edilen otoriter zihniyetin, hukuku askıya alan siyasi uygulamaların ve muhalefeti şeytanlaştıran kutuplaştırıcı dilin doğrudan bir sonucudur. Bu saldırı, Türkiye’nin birinci partisine, halkın iradesine, siyasal temsil hakkına ve demokratik rejime yönelmiş organize bir tehdittir.
Erdoğan’ın ‘daha çok CHP’li telef olacak’ sözleri saldırının zeminini hazırlayan bir tehditti
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘daha çok CHP’li telef olacak’ sözleri, bu saldırının siyasi zeminini hazırlayan, kamuoyuna açıkça mesaj veren bir tehditti. Bugün yaşananlar, bu tehdit dilinin uygulamaya geçmiş halidir. Bu sözlerin muhatapları, yalnızca siyasi partiler değil; bu ülkenin her bir yurttaşıdır. Daha önce 2019 yılında, Ankara’nın Çubuk ilçesinde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik şehit cenazesinde yapılan linç girişimi hafızalardadır. O olayda da gereken cezai süreç işletilmemiş, failler ve sorumlular korunmuştur. Bugün yaşanan saldırı da aynı zihniyetin, cezasızlıkla beslenen ve üst siyaset tarafından cesaretlendirilen, devamı iktidarın ürettiği şiddet dilinin doğrudan bir sonucudur.
Bu, yalnızca güvenlik zafiyeti değil, doğrudan siyasi bir tercihtir
Bugün sorulması gereken temel soru şudur: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği yapmış bir insanın cenazesi, tüm televizyonların canlı yayınladığı, devletin önceden haberdar olduğu bu kadar kritik bir tören nasıl olur da böylesine tedbirsiz bırakılır? En küçük toplumsal gösteriye dahi binlerce polisi, TOMA’yı, yüz tanıma teknolojisini yığan iktidarın, böyle bir törende; alana girişte yeterli kontrollerin yapılmaması, dış çevre güvenliğinin oluşturulmaması, yakın koruma dışında hiçbir önlem alınmaması kabul edilemez. Zira Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın katıldığı programlarda, alana giren jandarmaların dahi silahlarının boşaltıldığı, yedek şarjörlerinde mermi bulundurulmadığı, olağanüstü sıkı bir koruma protokolü uygulanırken; aynı devlet, Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanı’nı bir cenaze töreninde bu denli korumasız bırakmıştır. Bu, yalnızca güvenlik zafiyeti değil, doğrudan siyasi bir tercihtir. Bu tercihin sorumluları; İçişleri Bakanlığı’dır, İstanbul Valiliği’dir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’dür. Bu kurumlar, Anayasal sorumluluklarını yerine getirmemiş, halkın iradesiyle seçilmiş bir liderin can güvenliğini sağlayamamıştır. Bu durum, sadece idari bir eksiklik değil, anayasal düzen açısından da ağır bir ihlaldir.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in onurlu duruşu bu mücadelenin simgesidir
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir kez daha ve kararlılıkla ifade ediyoruz: Bu saldırının sorumluluğu yalnızca saldıran kişide değil; şiddeti teşvik eden siyasi iklimde, güvenliği sağlamayan kamu otoritesinde ve muhalefeti açıkça hedef gösteren siyasi iradededir. Bu saldırı bizi durduramayacak. Şiddete, tehditlere, yargı sopasına, partizanca kullandıkları kamu gücüne rağmen; Cumhuriyet Halk Partisi halkla birlikte, demokrasiyi savunmaya devam edecektir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in onurlu duruşu bu mücadelenin simgesidir. Biz, halkın iradesini temsil ediyoruz. Ve bu irade, karanlığa boyun eğmeyecek.”
04.05.2025
04.05.2025
04.05.2025
04.05.2025