08.12.2022

KILIÇDAROĞLU VE BÜYÜK DÖNÜŞÜM VİZYONU

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ vizyonunu 3 Aralık 2022’de İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde ilan etti. Bu buluşma aynı zamanda CHP’nin ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki seçimlerin ardından nasıl bir Türkiye vadettiğinin de en somut göstergesi oldu.

İkinci Yüzyıla Çağrı buluşmasının ana odak noktası ekonomiydi. Kılıçdaroğlu’nun ‘Şampiyonlar Ligi kadrosu’ olarak anlattığı ve 70 kişiden oluşan siyaset üstü ekibinde yeni Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanı Jeremy Rifkin de var. Jeremy Rifkin, dünyada Endüstri Devrimi dendiğinde en çok öne çıkan isimlerden biri olarak görülüyor.

CHP’nin “İkinci Yüzyıla Çağrı” buluşmasında Rifkin’in yanı sıra Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Hakan Kara, Prof. Dr. Refet Gürkaynak ve Prof. Dr. Ufuk Akçiğit de konuşmalar gerçekleştirdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ilan ettiği bu yeni vizyonu “siyaset üstü beyin takımı” dediği 70 kişi ile beraber çalıştığını anlattı.

Programın başında gösterimi yapılan videoda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ADB seyahati ile başlattığı ve İngiltere ile devam ettirdiği vizyon yolculuğunun ne anlama geldiği şu sözlerle net bir şekilde ortaya kondu: “6 gün, 2 farklı kıta, 50’ye yakın toplantı ve buluşma. Akademisyenler, ödüllü bilim insanları, Türk araştırmacılar, yatırımcılar, sivil toplum kuruluşları. 5 trilyon büyüklüğe sahip yatırım bankaları. Değeri 500 milyar doları aşan fonlar. Yeni bir vizyon, yeni bir ekonomik model. Teknolojik yatırımda dünya liderliğine oynayacak bir Türkiye. Önce feraha, sonra refaha kavuşacak bir Türkiye. Krizleri ‘sonsuza kadar’ tarihe gömecek bir Türkiye. Yepyeni bir kalkınma hamlesiyle 2030’da kişi başı milli geliri 22 bin dolara yükselecek bir Türkiye. Borçsuz, krizsiz, mutlu bir Türkiye. Bu, bir vizyon yolculuğu. Türkiye için büyük hedefler belirlemekten korkmayan insanların yolculuğu. Bu, büyük lider Atatürk’ün hayalindeki ülkenin yeni adımı. Bu, bir geleceğe dönüş projesi.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye için tasarladığı büyük vizyonda anlatılacak çok kısım var fakat en öne çıkan yönü “önce feraha çıkmak, sonra da kalıcı refaha ulaşmak” olarak tanımladığı yol haritasıydı. Kılıçdaroğlu bu yol haritasının adımlarını şöyle sıraladı:

1. Güven ortamı ile yatırımı Türkiye’ye çekmek.

2. Temiz yönetimle halktan çalınanları halka iade etmek.

3. Akılcı yönetimle Türkiye’yi hızla krizden çıkarmak.

“Bunları yapacağız. Ama yetmez! Halkımızı zenginleştireceğiz. Kalıcı refaha ulaşacağız.” diyen Kılıçdaroğlu, tüm bu projelerini, ‘Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etme’ başlığı altında birleştirdiğini söyledi, halkımızı kalıcı zenginliğe ulaştıracak projelerini beş kolonda aktardı.

Bunlardan birincisi ‘ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜMÜ’ gerçekleştirme adımıydı. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırarak, topyekûn kalkınmayı bu şekilde sağlamaktan bahsetti. Tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim-ticaret-finans ağı ile 50 ili kapsayan 8 bölgede, özel ekonomi bölgeleri oluşturacağını anlatı. Halkın zenginleşmesini esas alan yol haritasında Türkiye genelinde bir üretim ve ihracat hareketi başlatma hedefi çok önemli bir çıkıştı. Limanlar, tersaneler, tarım bölgeleri ve dijital yatırım bölgeleri anlattı. Tüm Türkiye’nin ürettiği; başta İstanbul olmak üzere, metropollere yığılan nüfusun, içi boşaltılan Anadolu’da istihdam imkânı bulduğu bir Türkiye... Bu sayede Marmara ve Ege bölgesinden tersine göçün teşvik edildiği bir Türkiye.

Kılıçdaroğlu durmadı ve ikinci kolon olan ‘İŞGÜCÜ DÖNÜŞÜMÜ’ meselesine girdi. Kalkınmayı gerçekleştirmek için, eğitimde fırsat eşitliğine, üniversitelerimizin bilgi üretmesine, yüksek yetenek inşasına ve bu köklü dönüşümü gerçekleştirecek nitelikli iş gücüne ihtiyacımız olduğunu ve bunu hızla hayata geçireceğimizi anlattı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yol haritasında üçüncü kolon ‘ENERJİ’ başlığıydı. Dünyanın içinde bulunduğu enerji krizinin derinleştiğini, bu yüzden enerjide bağımsızlığımızı sağlamanın esas öncelik olacağını aktardı. Bu bağlamda iki hedef ortaya koydu: Birincisi temiz enerjiye yatırım yapmak, ikincisi ise özellikle Akdeniz havzasındaki avantajlı konumumuzu kullanmak üzerine kuruluydu. Türkiye’yi enerjide tek kutuplu konumdan çıkarıp, herkesin güvendiği bir iş ortağına dönüştürmek Kılıçdaroğlu’nun yol haritasının çok önemli bir parçasını oluşturdu. Türkiye’yi enerji depolama, işletme ve dağıtım merkezi haline getirme fikri üzerine uzun süre konuşulacak bir konu olma özelliği taşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyon etkinliğine damga vuran çok önemli çıkışlardan biri şuydu:

“Yer altı kaynaklarına sahip olup olmamak bizim elimizde değil, ama yüksek teknoloji ile iş yapmak ve refaha ulaşmak bizim elimizdedir! Bir başka anlatımla, petrolün nerede olacağını tayin edemeyiz. Ama çipin nerede üretileceğine biz karar verebiliriz. 21. yüzyılın en önemli yarış alanı çip üretimidir.”

Kılıçdaroğlu’nun değindiği bir diğer büyük başlık önümüzdeki yıllarda daha da artacak olan gıda krizi ve bu bağlamda yapacaklarını anlattığı dördüncü kolon olan ‘GIDA BOLLUĞU VE BEREKETİ’ başlığıydı. Etkileyici vizyon paketinin hayata geçebilmesinin gıdaya erişim meselesiyle neden çok büyük bir ilgisi olduğunu Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu cümlesi çok etkileyici bir biçimde ortaya koydu: “Çünkü aç çocuklarla, endüstriyel devrimi gerçekleştiremeyiz.”

Kılıçdaroğlu milletimizin en büyük zenginliklerinden birinin bereketli topraklarımız olduğunu, mevcut yönetimin bizi buğdayda ve nohutta bile dışa bağımlı hale getirdiğini fakat artık “egemenliğimizi kısıtlayan bu düzenin” değişeceğini anlattı. Kılıçdaroğlu’nun büyük vizyonunun Anadolu için ne anlama geleceği Türkiye’yi tarım ve hayvancılıkta bölgenin en güçlü ülkesi haline getirme hedefinde vücut buldu. Çok kısa bir süre içinde bu alanda ihracat devi olmaktan, havza bazlı planlama yapmaktan ve ekilmedik toprak bırakmayacağından bahsetti. “Süt üreten de kazanacak, et üreten de kazanacak. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağa aç girmeyecek. Nokta! ” diyerek büyük heyecan yarattığı konuşmasında vizyon denen şeyin ancak insanının hayatını iyileştirdiği ve güzelleştirdiği oranda anlamlı olduğunu ortaya koymuş oldu.

Kılıçdaroğlu’nun yol haritasında beşinci ve son kolon ise ‘HIZLI İSTİHDAM ARTIŞI’ konusuydu. Anlattığı projeleri ile Türkiye’nin dört bir yanındaki bölgelerde, ilk etapta yaklaşık 3.5 milyon kişi istihdam edileceğini, sürdürülebilir iş edinme programları başlatılarak 5 yıl içinde 13 milyon 500 bin kişinin, sürdürülebilir iş edinme programlarına dahil edileceğini anlattı. Tüm bunlar gerçekleştirildiğinde halkımızın zenginleşeceği, kişi başına düşen milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkacağı, emeğin değerinin artacağı, temiz yönetim ve güçlü sosyal devletle, gelir ve fırsat eşitliğinin sağlanacağı bir Türkiye...

İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok önemli bir liderlik göstererek, kendi alanında en iyileri bir araya getirerek ortaya koyduğu yeni yol haritası ve Türkiye’ye vadettiği büyük dönüşüm tam olarak budur.