27.05.2024

Gökçe Gökçen: "Anayasaya Saygının Olmadığı Bir Ortamda Anayasa Tartışmanın Bir Anlamı Yoktur"

CHP,Gökçe Gökçen,Cumhurbaşkanı Erdoğan ,Yeni Anayasa tartışmaları,Darbe Anayasası,Anayasa Mahkemesi kararları,yürürlükteki Anayasa,darbe dönemi kanunları,özgürlük alanları,1980 darbesi,Anayasa değişikliği,yargı bağımsızlığı,chp.org.tr,hukuk devleti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa tartışmalarına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yürürlükteki anayasayı bir darbe anayasası olarak nitelendirdiğini belirterek, "Darbe döneminden kalan kanunlar hala yürürlüktedir. Önce bunlar değiştirilmelidir" dedi.

"Anayasa Mahkemesi kararını uygulamamak, yürürlükteki anayasayı ve mevzuatı tanımamak; yargının olaya göre değil, kişiye göre karar vereceği bir ortam yaratmak, hukuku askıya almak demektir" diyen Gökçen, anayasa değişikliği yapılabilmesi için önce yürürlükteki anayasanın ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması gerektiğini vurguladı. Gökçen, "Anayasaya saygının olmadığı bir ortamda anayasa tartışmanın bir anlamı yoktur" ifadesini kullandı.

CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçen'in yazılı açıklaması şöyle:

CUMHURBAŞKANI YÜRÜRLÜKTEKİ ANAYASAYI DARBE ANAYASASI OLARAK GÖRÜYOR

Cumhurbaşkanı, yürürlükteki anayasayı bir darbe anayasası olarak gördüğünü söylüyor. Darbeciler, otoriteyi artırır, hak ve özgürlükleri sınırlar. Toplumun özgürce konuşmasının, haklarını kullanmasının, itiraz edebileceği, örgütlenebileceği alanların önüne engeller koyar. Aynı zamanda hukuk devletini ortadan kaldırır ve denetimsizliğin kural olduğu bir düzen yaratırlar.

DARBE DÖNEMİ KANUNLARI HALA YÜRÜRLÜKTE

12 Eylül 1980 darbesi, ülkemizde sosyal ve ekonomik haklara, ifade özgürlüğüne, siyasal haklara ve örgütlenme özgürlüklerine vurulmuş bir darbedir. Darbeciler, hak ve özgürlükleri kanunlarla ve yürütmenin işlemleriyle sınırlamayı hedeflemiştir. Darbe döneminden kalan kanunlar hala yürürlüktedir. Önce bunlar değiştirilmelidir. Ülkemizi darbe hukukundan arındırmak isteyenlerin öncelikle payına düşen sorumluluğu yerine getirerek darbe dönemi kanunlarını değiştirmesi, uygulamada da özgürlük alanlarını genişletmesi gerekir.

Örneğin önceden izin almadan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı anayasada güvence altına alınmasına rağmen kanunla bu özgürlük alanı daraltılmıştır. Uygulamada da cezalar, hakkını kullananlara karşı caydırma amaçlı kullanılmaktadır. Siyasi partiler ve seçim kanunları antidemokratik hükümleriyle hala 1980 darbesinin izlerini taşımaktadır.

Üniversite özerkliğini kabul etmeyen bir yükseköğrenim sistemi, olağanüstü hal ve kararnamelerle yönetim anlayışı, parlamentonun devre dışı bırakılması, basın özgürlüğünün ortadan kalkması, yargı denetiminin tanınmaması, yargı bağımsızlığına müdahaleler, darbe yanlılarının düşünceleri ve yöntemleriyle tam olarak örtüşmektedir.

ANAYASAYA SAYGININ OLMADIĞI BİR ORTAMDA ANAYASA TARTIŞMANIN BİR ANLAMI YOKTUR

Darbeciler, kuralsızlık zemini yaratır ve bu istisna haline dayanırlar. Anayasa Mahkemesi kararını uygulamamak, yürürlükteki anayasayı ve mevzuatı tanımamak; yargının olaya göre değil, kişiye göre karar vereceği bir ortam yaratmak, hukuku askıya almak demektir. Bir anayasa değişikliği yapılabilmesi için önce yürürlükteki anayasanın ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıyor olması gerekir. Anayasaya saygının olmadığı bir ortamda anayasa tartışmanın bir anlamı yoktur.”