14.10.2024

Gamze Taşcıer’den Bakan Işıkhan’a Asgari Ücret Tepkisi: Hükümetin Asgari Ücret Politikasındaki "Kalıcı Çözüm", Sefaleti Kurumsallaştırmak!

Cumhuriyet Halk Partisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Bakan Vedat Işıkhan’ın yaptığı, “asgari ücrete kalıcı çözüm bulacağız” açıklamasına tepki gösterdi. “Sayın Bakan, ‘makroekonomik denge, enflasyon ve satın alma gücü’ gibi unsurları dikkate alarak çalıştıklarını söylüyor. Ancak gerçekte bu unsurların hiçbirinin halkın, emekçinin lehine işlemediği ortadadır. Hangi makroekonomik denge, emekçiyi, emekliyi yoksulluğa mahkûm etmeyi haklı çıkarabilir? Hangi satın alma gücü, insanların enflasyon altında ezilirken maaşlarını açlık sınırının altında tutmayı normal gösterebilir?” diye sordu. Taşcıer yaptığı yazılı açıklamada özetle, “Halkın taleplerini yok sayarak yürüttükleri inat politikasıyla sefaleti kurumsallaştırıyorlar. Asgari ücret açlık sınırının altındayken, halkın refahından bahsetmek sahtekârlıktır. İşçinin alın terini çalan bu düzen, makroekonomik denge adı altında emeği sömürmektir” ifadelerini kullandı.

Gerçeklerden Kopuk Bir Yaklaşım

“Türkiye’de emekliler, emekçiler ve dar gelirli vatandaşlarımız, her gün daha da derinleşen bir yoksullukla yüz yüze bırakılmaktadır. Açlık sınırı son bir yılda 6 bin 485 TL artarak, Eylül ayında 21 bin TL’ye ulaşmış, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücretin tam 4 bin TL üzerine çıkmıştır. Ancak buna rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ‘hayal satan’ tutum ve söylemleri iktidarın gerçeklerden kopuk politikalarının en açık göstergesidir.”

Emekçiyi Oyalıyorlar

“Sayın Bakan’ın, asgari ücret tespit komisyonunun Aralık ayında toplanacağını ve ‘makroekonomik denge, enflasyon ve satın alma gücünü’ dikkate alacaklarını iddia etmesi, kamuoyunu oyalamaktan başka bir şey değildir! Halkın, her gün daha fazla açlığa ve yoksulluğa itilmesine göz yuman bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Türkiye’de milyonlarca insan, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verirken, asgari ücrete zam için yeni yılı beklemek, emekçilerin taleplerine sırt dönmek, feryatlarına kulak tıkamak vatandaşı hiçe saymak demektir!”

Soruyoruz:

Hangi "makroekonomik denge" halkın açlık sınırının altında yaşamasını haklı çıkarabilir? Hangi "satın alma gücü" ile açlık sınırının 4 bin lira altında kalan maaşları yukarı çekebilirsiniz? Bu sorulara hükümetin verecek cevabı yoktur çünkü asgari ücret politikası tam anlamıyla bir fiyaskodur. Türkiye’de işçilerin, emekçilerin ve dar gelirlilerin geçim şartları giderek daha da zorlaşırken, hükümetin bu tutumu, milyonların temel ihtiyaçlarını bile karşılanması artık imkânsız hale gelen lüks tüketime dönüştürmüştür.”

Halkın sabrını sınamayın

“Halkın cebinden çalınan satın alma gücünü geri vermek hükümetin asli görevidir. Asgari ücrete acil zam yapılmalıdır. Hükümetin oyalama politikalarına son verilmeli, işçilerimizi ve dar gelirli vatandaşlarımızı daha fazla açlık sınırının altında ezmeye son verilmelidir. Enflasyon karşısında eriyen tüm maaşlar derhal revize edilmelidir. ‘Makroekonomik denge’ adı altında emekçilerin sırtına yüklenen adaletsiz vergi kamburları derhal kaldırılmalıdır. Artık sabır taşı çatlamıştır! Asgari ücreti açlık sınırının altında bırakan, halkı enflasyonla ezen ve yoksulluğu kader haline getiren bu politikalarla halkın sabrını daha fazla sınamayın!”