25.04.2025
25.04.2025
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı-koca oluyorsunuz” sözlerine sert tepki gösterdi. Yaptığı yazılı açıklamada Bakan Memişoğlu’nun yaklaşımının cehaletle açıklanamayacağını ifade eden Taşcıer, “Halk sağlığını korumakla yükümlü bir kişinin, ‘cezai ehliyetinin olup olmadığını’ sorgulatan böyle beyanatlar vermesi, başlı başına bir halk sağlığı sorunudur!” dedi.
“SAĞLIK BAKANI’NIN AÇIKLAMALARI ENDİŞE VERİCİDİR”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı-koca oluyorsunuz” sözlerine tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, söz konusu açıklamayı "cehalet" diyerek geçiştirmenin mümkün olmadığını söyledi. Yurttaşların iyi olma halini sağlamakla yükümlü olan ve Bakan koltuğunda oturan bir kişinin, "cezai ehliyetinin olup olmadığını" sorgulatan açıklamalar yapmasının, başlı başına bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Taşcıer, “Tek adam rejiminin demokrasi ve anayasadan günbegün uzaklaşarak inşa ettiği ataerkil devlet mekanizmasının kadınlar üzerindeki artan tahakkümüne şahit oluyoruz. Kadınları yalnızca doğurganlıkla tanımlayan son derece tehlikeli ve gerici bir zihniyetin topyekûn saldırısıyla karşı karşıyayız” dedi.
Taşcıer’in yazılı açıklaması şöyle:
“Hipokrat yemini eden ancak yeminin içeriğini oluşturan etik, insani ve ahlaki değerlere yabancı olan Sağlık Bakanının çarpık zihniyetini ve politik ajandasını kabul etmiyoruz. Sağlık Bakanı’nın ısrarla kadın kimliği ve bedeni üzerinden bir gündem yaratma çabasını kınıyoruz. Kadınlar hükümetin nüfus politikalarının bir aracı değildir. Kadınlar makine değildir, doğurma zorunluluğu olan varlıklar değildir. Ailenin kimlerden oluşacağına, kadınların ne zaman, nasıl ve kaç çocuk sahibi olacağına karar vermek sizin haddiniz değildir.
Erkek egemen sistemde kendi ideolojinizi tek belirleyici olarak görüyorsunuz ama değil! Kadınlar doğurdukları için değil, var oldukları için değerlidir. Aile olmak için çocuk "yapmak" zorunlu değildir.
Doğruyu söylemekten çekinmediğinizi ifade ediyorsunuz. O halde şu sorunun yanıtını da açıkça verin: Her fırsatta “Sağlık Bakanlığı ailesi” diyorsunuz ya… Bu aileyi çocuk yaparak mı kurdunuz? Yoksa aynı amaç doğrultusunda emek veren, birbirine saygı ve dayanışmayla bağlı bireylerden oluştuğu için mi kendinizi bir aile olarak tanımlıyorsunuz? Eğer ikinciyi savunuyorsanız, o halde kadınlara “çocuk yapmadığınız sürece aile sayılmazsınız” demeye ne hakkınız var?
Hastalıklı bir zihin toplum sağlığına hizmet edemez. “Aile” tanımını çocukla sınırlamak, çocuk sahibi olmayan milyonlarca insanı yok sayan faşizan bir söylemdir. Aile olmak çocukla değil, sevgiyle, dayanışmayla, eşitlikle olur.
Biz kadınları; doğurganlıkla tanımlayan, bireyliğini yok sayan, özgürlüğünü hedef alan bu gerici zihniyeti tanıyoruz! Aynı ideolojiyi; kürtaj yasaklarında, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışta, nafaka tartışmalarında ve aileyi “milli güvenlik” meselesi haline getirmeye çalışan her adımda gördük.
Herhangi bir sebeple çocuğu olmayan milyonlarca kadını insan olarak görmeyen, onları yurttaş kabul etmeyen bu hastalıklı yaklaşımı reddediyoruz. Kadınlar sizin ‘kutsal aile’ takıntınızın kölesi değildir! Devletin görevi, yurttaşlarını doğurmaya zorlamak değil; yaşam hakkını, seçme özgürlüğünü ve eşitliği korumaktır.
Ya görevinizi yapın ya da o koltuğu derhal bırakın.
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nu Sağlık Bakanlığı makamını işgal eden Memişoğlu’nun dışlayıcı ve hedef gösteren tutumuna karşı açıkça tavır almaya çağırıyorum. Unutulmasın ki, bu açıklamalara sessiz kalan herkes bu utançta pay sahibi olacaktır.
25.04.2025
25.04.2025
25.04.2025
25.04.2025