08.04.2025

Erhan Adem’den, Limon İhracatının Geçici Olarak Yasaklamasına Tepki

CHP Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Ticaret Bakanlığı’nın limon ihracatını geçici olarak yasaklama kararına tepki gösterdi. Mersin ve Adana başta olmak üzere, Türkiye’nin narenciye üretiminde en önemli bölgelerinde üreticinin kaderiyle baş başa bırakıldığını belirten Adem, "Bu ülkede toprağa emek veren insanların alnının teri ziyan edilemez. Üretici sabrının sonuna gelmiştir. Şimdi değilse ne zaman bu sese kulak vereceksiniz?" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Ticaret Bakanlığı’nın limon ihracatını geçici olarak yasaklama kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Erhan Adem, şunları kaydetti:

"Tarımı yönetenler bu ülkenin üreticisini anlamıyor. Don oldu diye panikleyip ihracata yasak koymak, elindeki ürünü satmayı bekleyen on binlerce üreticiyi yüzüstü bırakmaktır. Bugün resmi rakamlara göre depolarda 310 bin ton limon var. Gayriresmi olarak, küçük üreticilerin 5 ila 15 tonluk depolarındaki limonlarla birlikte bu rakamın 400 bin tonu aştığı belirtiliyor. Bu ürün, yıllarca çocuğunun rızkı için toprağı işleyen üreticinin emeğidir. Türkiye’nin aylık limon tüketimi en fazla 30-35 bin ton. Eylül ayına kadar iç tüketimle tükenecek miktar 120 bin ton civarında. Geriye kalan 280 bin ton limon ne olacak? Bu limonlar çürüsün diye mi bekliyor? Bu mudur planlama, bu mudur yöneticilik?"

"Bu yasağın maliyeti sadece ekonomik değil, toplumsal da olacaktır"

Adem, 2020 yılında da benzer bir yasakla sektörün büyük bir darbe aldığını belirterek, şöyle devam etti:

"O zaman da uyardık: Yasak çözüm değil, sorunu büyütür. O dönem satılamayan limonların çürüyerek çöpe gittiğini, çiftçinin iflas ettiğini, ülkenin döviz kaybı yaşadığını hep birlikte gördük. Şimdi aynı filmi yeniden izliyoruz. Depolardaki limonun yüzde 70’inin küçük üreticilere ait olduğu gerçeği ortada. Bu yasak en çok onları vuracak. Zaten artan gübre, ilaç, enerji, işçilik maliyetleri altında ezilen çiftçi için bu karar iflas fermanıdır. Sadece üreticiyi değil, tüccarı, ihracatçıyı, işçiyi, kadın emeğini, mevsimlik göçmen çalışanları da etkiliyor. Tarım sadece ürün değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu yasağın maliyeti sadece ekonomik değil, toplumsal da olacaktır. Üstelik bugün olmasa bile yarın dışarıdan limon ithalatı yapılırsa kimse şaşırmasın. Kendi çiftçisinin limonunu depoda çürümeye terk eden anlayışın, ithalata yönelmesi an meselesidir. Bu yaklaşım Türkiye’yi tarımda dışa bağımlı hale getirmenin açık yoludur.

"Bakanlık bu kararı derhal geri çekmelidir"

Buradan açık çağrımızdır: Bakanlığın bu kararı derhal geri çekilmelidir. Üreticiyi, ihracatçıyı, tarımın tüm paydaşlarını dinlemelidir. Planlama yapılacaksa çiftçiyle birlikte yapılmalı, krizler masada çözülmelidir. Tarım günübirlik kararlarla değil, stratejiyle yönetilir. Bu ülkede toprağa emek veren insanların alnının teri ziyan edilemez. Üretici sabrının sonuna gelmiştir. Şimdi değilse ne zaman bu sese kulak vereceksiniz?"