Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel Isparta’da: “Sen Yalan Videoların Cumhurbaşkanısın”

“BÖYLE BİR YALANA SIĞINIYORSAN VAY SENİN HALİNE”

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan’ın seçim kazanmak için algıya ve yalana sarıldığını belirterek, “Ey Recep Tayyip Erdoğan, 2019’daki görüntüden bugüne böyle bir yalana sığınıyorsan vay senin haline. Yalan videoların Cumhurbaşkanısın sen. Montaj videoların Cumhurbaşkanısın. Montajlaya montajlaya bitiremediğin yalanlarla, bu memlekette Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunu kirleten adamsın sen. Yazıklar olsun” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Isparta’da halk buluşmasına katıldı. Özel, “Bir belediye başkan adayınız var, aşağıda konuşurken baktım. Beni Ispartasporlu yapmaya çalışıyor hemen. Ispartaspor’u amatör ligden almış, ikinci lige kadar getirmiş, birinci lig, süper lig nasip olmamış, belediye başkanı olursa olacak inşallah. Efsane başkan diyor gençler. Duyuyorum Isparta’dan her görüşten AKP ve MHP’li olsun ama Atakan Başkanın Isparta’ya, Ispartaspor’a yaptığına minnet duyuyorlar, efsane başkan diyorlar. Biz de diyoruz ki Atakan Başkanı, belediye başkanı yapın, belediyecilikte nasıl efsaneler yaratıyor görün. Ben ona inanıyorum, güveniyorum” dedi.

“GİTGİDE BİRBİRLERİNE BENZİYORLAR”

Özel, “Başarılı bir iş insanı, Isparta’yı çok seven, Isparta’nın evladı, yapmış olduğu işlerden dolayı Isparta’da herkesin gönlünde bir yeri var. Bundan sonraki süreçte eğer Isparta’nın belediye başkanı olursa, parti ve görüş ayırmadan, yakasındaki Türk bayrağının gereğini yapacak, Atakan Başkan Isparta ittifakının lideri olacak, Isparta’ya hizmet edecek. Bir yandan sözlere başlarken tabii ki Isparta’da hangi görüşten olursa olsun tüm Ispartalıların gurur duyduğu 9’uncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i de rahmetle anıyorum. Artık Türkiye’nin bütün demokratlarının bir safta toplanmasının sırası geldi. Çünkü bir tarafta birbirine benzeyen bir ittifak var. Her geçen gün hakaretler eden, küfreden, tehdit eden, depremzedelere bile şantaj yapan, her geçen gün birbirine benzeyen, Türkiye’de umudu müjdelemek, umudu örgütlemek, güzellikleri müjdelemek, güzellikleri örgütleme yerine korkuyu örgütleyen bir ittifak var. Maalesef, gitgide birbirlerine benziyorlar, sertleşiyorlar. Ama bir yandan da işçinin, çiftçinin, memurun, emekçinin ve emeklinin gönlündeki yerlerini tamamen kaybetmiş durumdalar. Bir tarafta Cumhur İttifakı dururken karşısında çok daha büyük bir ittifak var” ifadelerini kullandı. Özel, şunları söyledi:

“HEP BERABERİZ, EL ELEYİZ”

“Renklerini ay yıldızlı al bayraktan alan Türkiye ittifakı var. Bizler, sizler varsınız. Türkiye ittifakında ya da Isparta ittifakında sosyal demokratlar var ama yalnız değiller. Milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar var. Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si, Sünni’si ile bu güzel memlekette kim varsa Türkiye ittifakında var. Hep beraberiz, el eleyiz. Gönül gönüleyiz. Güzel Isparta’nın güzel insanları. Ben geçtiğimiz yerel seçim döneminde Isparta’ya geldim. O dönem Millet İttifakı vardı. Partimizin adayı yoktu. Biz hep birlikte Millet İttifakında olmanın gereği olarak ittifak ortağımızın çıkardığı adaya hep birlikte oy verdik. Isparta bunu biliyor ve görüyor. Ben hiçbir zaman yakasında, gönlünde güneş olan iyi insanları hiç rakip görmedim. Kendimizden ayrı görmedik. Yine görmüyoruz. Isparta’da yapılan bu seçimde şimdi görülüyor ki AKP’den seçilmiş, 5 yıldır Isparta’yı yöneten ve son dönemlerde ortaya çıkanlarla iyice kibirlendikleri Isparta’yı, gül kokulu Isparta’yı kirlettikleri anlaşılan bir yönetim anlayışına karşı hepinizin sevdiği efsane başkan dediğiniz Atakan Yazgan başa baş mücadele ediyor.”

“ESKİ DOSTTAN DÜŞMAN OLMAZ”

“Şimdi güzel ve iyi insanlar, eski dosttan düşman olmaz, geçmişte meydanları birlikte doldurduklarımız, değişen bir şey yok. Saraya itiraz ediyoruz. Tek adam rejimine itiraz ediyoruz. Onlara kayıtsız, şartsız destek verenlere itiraz ediyoruz. Yoksulluğa, yokluğa itiraz ediyoruz. Elmacının, gül üreticisinin sesini duymayanlara itiraz ediyoruz. Emekliyi 10 bin liraya mahkum bırakanlara itiraz ediyoruz. Isparta’nın bütün demokratlarından destek bekliyoruz. Herkes kendi partisine oy verirse AKP bir 5 yıl daha devam eder ama o devamdan AKP’liler de memnun değil. Niye memnun değil? Bir belediye başkanı var. Kendisi göreve gelmiş. Ne yapması lazım? Her türlü iş ve güçten elini çekmesi lazım. Bir şirketin ismini değiştirmişler. 3 gün sonra hisse devri yapmışlar. Belediye başkanının ailesine hisseleri devretmişler. Belediyeden 32 milyon liralık ihaleyi almışlar. Yahu şehri emanet ettik sana şehri. Böyle belediyecilik olmaz. Bu belediyecilik anlayışına karşı gözü ve eli tok, haramdan korkan, yalandan korkan, çalışkan bir belediye başkanı istiyorsanız işte karşınızda Atakan Başkan.”

“YOLSUZLUĞA BATAN BAKANLARINI KURDARDIN”

“Bugün Tayyip Erdoğan uzaklardan buralara kendince sataşıyor. Diyor ki, efendim bizim CHP için ve kurduğumuz bu güzelim Türkiye ittifakı için bunlar bir araya gelmişler, rantiye zincirinin halkaları olmuşlar diyor. Ey Tayyip Erdoğan, bak Ruhsar Pekcan diye bir kadını bakan yaptın, pandemide millet canıyla uğraşırken, mikrobu öldürecek dezenfektanları bakanlığına satarken yakalandılar. Daha önce 4 bakanın her türlü yolsuzluğa buralarına kadar battılar ama sen onları dahi son anda Yüce Divandan kurtardın. Isparta’da belediye başkanın belediyeden ihale alıyor. Kinin, pisliğin içine batmışsınız bir de CHP’ye rantiye zincirinden bahsediyorsunuz. Bak, şu meydana bir bak. Bu parti 46 yıldır iktidar değil. 46 yıldır. Ama buradalar. Onları burada tutan şey ney? Rant, ihale, para değil. Çıkar değil. Vatan, millet, bayrak sevgisidir. Allah’tan kork. Biliyorsunuz, geçen seçimlerde bir yalan video ile montaj video ile kafa kafaya olan seçimde kandırabildiğini kandırdı, haksız bir şekilde TRT’yi kullanarak, Anadolu Ajansı’nı kullanarak, bütün televizyonları kullanarak yalan videolarla kampanya yaptı.”

“YALAN VİDEOLARIN CUMHURBAŞKANISIN SEN”

“Geçtiğimiz günlerde Tayyip Bey’in ekip yeni bir video yayınladı. Efendim her tarafı kapatmışlar, bir kişi para sayıyor. Görür görmez dedim ki tamamını bulun. Tamamını. Bulundular. Görüntüler 2019’dan. Diyorlar ki bir, iki ay önce oldu. Ne yapıyoruz, İstanbul il binasını satın alıyoruz. Adam kaparo istemiş, kaparonun sayıldığı yerin avukatı AKP’li, avukat görüntüleri almış, sonra demiş ki bu görüntüleri para karşılığı size vereyim. Demişiz ki çekinecek bir şeyimiz yok. Paranın geldiği yer, verildiği yer belli. Alınan bina belli. Daha bugün diyor ki bu ittifak diyor birkaç ay önce diyor, balya balya paralar topluyor. Ey Tayyip Erdoğan, 2019’daki görüntüden bugüne böyle bir yalana sığınıyorsan vay senin haline. Yalan videoların Cumhurbaşkanısın sen. Montaj videoların Cumhurbaşkanısın. Montajlaya montajlaya bitiremediğin yalanlarla, bu memlekette Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunu kirleten adamsın sen. Yazıklar olsun.”

“EMEKLİNİN CEBİNDEN 5,5 ÇEYREK ALTINI ÇEKİP ALDILAR”

“Bunun canı bizimle kavga etmek istiyor. Bakın şimdi Isparta’dan onunla kavga edeceğim. Ama onun istediği gibi kimlik siyaseti üzerinden değil emeklinin, emekçinin hakkı için kavga edeceğim. Isparta’nın çok önemli 2 toplumsal kesimi var. Bunlardan bir tanesi Süleyman Demirel Üniversitesi ve Isparta Uygulama Üniversitesi’ndeki 70 bin genç kardeşimiz. Bir de Türkiye nüfusuna oranla en yüksek emekli sayılarından birine sahip olan Isparta. Tayyip Erdoğan geldiğinde 3 Kasım 2002’de partisi iktidar olduğunda en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Hiç düzeninizi bozmasa, hocam diyor ki doğru. Hiç sizinle uğraşmasa, emekliye ne verse, ne alsa. Sadece 1,5 asgari ücrette tutsa bugün alacağınız maaş 26 bin lira. 1,5 asgari ücret. Ama şu anda 10 bin lira alıyorsunuz. Bu hesabı Isparta’dan, Hükümet Meydanı’ndan, valiliğin önünden yapalım. En düşük emekli maaşı 3 Kasım 2002 günü tam 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. 10 bin lira işte orada kuyumcu. Şimdi Isparta’nın emeklilerine soruyorum. Şu sarraftan bir çeyrek altın alsan, cebine koysan, eve gittiğinde baksan kaybolmuş, telaşa kapılırsın değil mi? Dönersin, yollara düşersin. Ararsın nerede düşürdüm bunu diye değil mi? Bir emekli değil her emekli, bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın. Bir seferlik değil her ay cebinden kaybediyor. Tayyip Erdoğan geldiğinde 8 çeyrek altın 2,5 çeyrek altına düştü. Her emeklinin cebinden 5,5 çeyrek altını çekip aldılar.”

“SEN BUNU HAK ETTİN”

“Diyorum ki Tayyip Erdoğan’a bu emeklilere en az bir asgari ücreti hemen yapalım. Emekli kartı kanunla çıkaralım. Verelim, 7’şer bin lira fark yatılarım. Elektrik, su, telefon, doğalgazda yüzde 40 indirim yapalım. Şu emekliyi rahatlatalım. Para yok diyor. Yahu 1,4 trilyon diyor. Net hesapladık. 690 milyar lira yetecek. Bu parayı İliç’teki yabancı altın madeninin 222 milyon vergi borcunu silmiş. Yandaşa, beşli çeteye para var. Saray müteahhitlerine para var. Uçan saraya, yüzen saraya, kışlık ve yazlık saraya, 1500 odalı saraya para var, emekliye gelince para yok. Vallahi ben siyasi rakiplerimi hiç yuhalatmam ama bu hesaba bakınca bu kadar emekli de yuhalıyorsa hak ettin be kardeşim. Hak ettin yani. Hak ettin sen bunu hak ettin. Her şeye para var. Emekliye para yok. 31 Mart’ta size para yok diyen Recep Tayyip Erdoğan’a oy var mı? Çünkü bu kadar zulüm karşılıksız kalmaz, bu kadar yoksulluğa sessizce susulmaz. Bu kadar haksızlık olmaz.”

“BEĞENMEDİĞİMİZ BİN LİRA 24 KİLO KIYMA ALIYORDU”

“Buradan bir hesap daha yapalım. Ramazan mübarek gün. Bayram geliyor değil mi? Emekli bayram ikramiyesi alacak. İlk çıktığında, hatırlayalım, bir selam yollayalım. Kimin sayesinde alıyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun değil mi? 2015’te biz bir maaş ikramiye dedik, veremezsin dedi. 1 Kasım’a giderken biz de vereceğiz dediler. 2018’e kadar kulaklarının üstüne yattılar. 2018 seçimi geliyor, hatırlattık, bin lira verdiler. Biz beğenmedik, bir maaş ver dedik, bin lira dedi. Bizim beğenmediğimiz o bin lira o gün tam 24 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün kaç para oldu, 5 yapacağız dedi, 3 yaptılar. 3 bin lira alacaksınız bu Ramazan Bayramı’nda. Kaç kilo dana kıyma alıyor, zorla 6 kilo alıyor. Şimdi 24 kilo bir tarafta, 6 kilo bir tarafta. 6 yılda sadece bayram ikramiyesinde 18 kilo kıyma kayıp. 30 Ramazan, 30 iftar, sahur, sonra bayram, bayram sofrasından sizin mutfağınızdan, dolabınızdan, evladınızın, torununuzun kursağından 18 kilo kıymayı çalıyor. O yüzden hep birlikte mücadele etmeliyiz.”

“ELMAYI SİZDEN 5 TL’YE 50 TL’YE SATIYORLAR”

“Her şehirde emekli maaşının satın alma gücüyle ilgili o şehre özel bir hesap yapıyoruz. Isparta’da ne yapalım? Ne fiyatına bakalım. Elma fiyatına diyor. Elma fiyatına. Isparta’nın çilekeş üreticilerine bir yürekten alkış yapalım. Ankara’daki market fiyatına bakıyoruz. Tarladaki fiyat değil. Ankara’daki bir emekli, emekli maaşıyla gidip de Isparta elması alırsa geçen sene 25 liraymış, bu sene 50 lira. Ağaçta kaç para elma? 5 liraya sizden alıyorlar, 50 liraya satıyorlar. 5 diyen var, 10 diyen var. Ama Ankara’da markette 50 liraya satılıyor elma. Zaten sorun burada, senin malını 5 liradan alıp 50 liraya satıyorlar. Senin elin nasırlı, sen daha 8 ay önce 19 lira olan mazotu, 42 liraya alıyorsun. Gübre 3 kat artmış. Her türlü maliyet artmış. Sen o kadar uğraşıp, 5-10 liradan elma satacaksın. Aracılar 40 lira kazanacak. Şimdi bu elma hesabıyla, geçen sene en düşük emekli maaşıyla 300 kilo elma alınıyormuş, bir sene sonra bugün sadece 200 kilo elma alınabiliyor. En düşük emekli maaşıyla. Isparta öğrencilerin memleketi değil mi? 70 bin öğrenci var. Gençler öğrenim kredisi alıyorlar, geçen gün Tayyip Bey şöyle diyor. Eskiden 300 liraydı, ben onu 2 bin lira yaptım. İzmir’de öğrencinin biri dedi ki Özgür Başkanım simide vur hesabı simide vur dedi. Zaten bu memlekette 2 hesap yanılmaz. Bir demin yaptığımız altın hesabı. Cepten 5,5 altını çalmışlar. Doğru mu? Bir de simit hesabı yanılmaz. 300 liralık öğrenci kredisiyle 2002’nin ekiminde öğrenciler 90 kuruştan 333 simit alıyordu, Isparta’da. Isparta Fırıncılar Odasında baktım, o gün simit 90 kuruş karşılığı para. Bugün simit kaç para. 10 lira. 333 simit alırken, 2 bin lira şimdi 200 simit alıyor. Yani Tayyip Bey altın hesabında emekliyi çarpmışsın, simit hesabında da sen gelmeden 333 simit alan öğrenciye 200 simit parası vermişsin, bir de utanmadan bununla övünüyorsun. Yazıklar olsun.”

“KADIN İŞSİZLİĞİ BÜYÜK SORUN”

“Isparta’da en kötü işlerden biri kadın işsizliği. Kadınların yüzde 58’i işsiz. Niye istihdam yok. Kadın kooperatifi yok. Yeterince kreş yok. Gündüz bakım evleri yaşlılar için yok. Olmayınca kadın evde çocuk, hasta, engellisine bakacak. Kadın evde oturacak, iş hayatına katılmayacak. Bunun çaresi sosyal belediyecilik uygulamalarıdır. Bunun çaresi kadın kooperatifleridir. Bunun çaresi kreşler, gündüz bakım evleri açmaktır. Onu yapacak olan da Atakan Yazgan’dır. Burada. Hacı amcam söylüyor, diyor ki güle taban fiyat istiyoruz. Bundan sonra gül üreticisinin güvencesi güle adil, makul bir taban fiyat verilerek korunmasıdır. Bu talebi Meclis’te bir kez daha dile getireceğiz. Kanun teklifi vereceğiz. Kardeşim 6 aydır yetim parası alamıyormuş, onu hemen soru önergesi vereceğiz. Amcam adil yargılanmamış hakkımı helal etmiyorum diyor, devleti mahkemeye vereceğim diyor. Ben de diyorum ki devlete küsülmez, hükümete küsülür. Hükümetin kulağı seçim sandığında çekilir. Hep beraber çekin bunların kulağını. Gençlerle ilgili şunu söyleyeyim. Demin simidi söyledik ama Türkiye’de gençlerin yüzde 31’i ekonomik durumu kötü olduğu için ailesinin ve barınma sorunu olduğu için kayıt yaptıramıyor. Ya da yaptırdığı kaydı donduruyor. Yüzde 62’si çeşitli ekonomik zorluklar çektiğini söylemiş. Yüzde 79’u telefon ve internete yoksulluktan yeterince ulaşamıyorum diyor. Yüzde 43’ü ulaşım giderlerine yetişemiyorum diyor. Yüzde 56’sı yoksulluk yüzünden beslenemiyorum diyor. Yüzde 33’ü hiçbir sosyal aktivite yapamıyorum çünkü ailemin yolladığı para yetmiyor diyor. Bu ülkenin en büyük sorunu gençler zihinlerinde valizleri toplamış, 4 gençten 3’ü yurtdışına gitme planı yapıyor. Bir ülke için dünyanın diğer ülkelerinin bu ülkede hayal kurması, hesap yapması beka sorunu değildir. Onlar günü gelince nasıl püskürtüldüyse yine püskürtülür. Ama ülkedeki 4 gençten 3’ü yurtdışına gideceğim, orada kalacağım, bir daha geri dönmeyeceğim diyorsa işte beka sorunu budur. Biz CHP olarak yeniden bu güzel gençlere dünyanın öbür ucunda değil bu ülkede hayal kurdurtacağız.”

“SİZE GENEL BAŞKAN SÖZÜ…”

“Atakan Yazgan Isparta’nın umutlarını artırmak için Isparta’ya hizmet etmek istiyor. Dereboğazı’ndaki duble yoldaki ölümlü kazaları anlattı. Miskinler Yokuşu’ndaki kazaları anlattı. Isparta’nın ikinci teşvik bölgesinde bırakılmasının yatırımları üçüncü, dördüncü bölge olan komşu illere kaçmasını, buraya o yüzden insanların fabrika açamadığını, o yüzden kadın işsizliğinin yüzde 48 olduğunu, işsizliğin Türkiye genelinin çok üzerinde olduğunu hepsini anlattı. Ben de ona şunu söyledim, gerek Eğirdir Gölü’nün kurumasına mücadele için, gerek işsizlik, yoksullukla mücadele için eğer Isparta Atakan Başkana görev verirse, size Genel Başkan sözü bütün büyükşehir belediyelerimizin böyle eli omzunda olacak.”

“AYAĞA KALK ISPARTA”

“Şu kadarını söylüyorum, Isparta’yı yönetme yetkisini Isparta Atakan Başkana versin bu omzunda Mansur Yavaş’ın eli, bu omzunda Ekrem İmamoğlu’nun eli. Sonuna kadar size sahip çıkacağız. Dünya Bankası fonlarından, çok uluslu fonlardan bu Eğirdir Gölü için ne alınmak gerekiyorsa, bu Isparta’ya hizmet etmek için ne yapılması gerekiyorsa önce Cenabı Allah sonra Özgür Özel yanınızda ve arkanızda. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ben başkana bakınca 1 Nisan günü Isparta’nın yüzün güldürecek iyi bir yönetici, başarılı bir başkan, sporda yaptıklarını belediyeye taşıyacak başarılı bir iş insanı, yönetici görüyorum. Size bakınca da 1 Nisan günü Isparta’yı emin ellere teslim edecek seçmenleri görüyorum. Son sözüm şudur, biz Isparta ittifakı, Türkiye ittifakıyız. Rengimiz al yıldızlı al bayraktandır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Atakan Yazgan kazanacak, Isparta kazanacak. Türkiye ittifakı kazanacak. Türkiye kazanacak, yoksullar, emekliler, emekçiler, çiftçiler, hayvancılar, gül üreticiler, elma üreticileri, biz kazanacağız, siz kazanacaksınız. Hepinize güveniyorum, inanıyorum. Size diyorum ki ayağa kalk Isparta, kalk ayağa ve kazan bu seçimi. Size güveniyor, inanıyorum.”