21.05.2021

CHP'DEN ESKİ BAKAN PEKCAN İÇİN SORUŞTURMA ÖNERGESİ

Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili soruşturma komisyonu kurulması için CHP Grubu tarafından imzaya açılan soruşturma önergesi şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında, Bakanlık görevindeyken işlediği ileri sürülen suçlarla ilgili olarak Anayasa’nın 98 ve 106’ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları ile İçtüzüğün 107’nci maddesine göre Meclis soruşturması açılmasını arz ederiz.
Saygılarımızla.
GEREKÇE
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, hakkında ileri sürülen ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamayla da kısmen doğrulanan çok sayıda iddia üzerine 21 Nisan 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararı ile görevinden alınmıştır.
Eski Bakan Pekcan hakkında ileri sürülen iddiaların bir kısmı şöyle sıralanmaktadır:
1-   Ticaret Bakanlığı, pandemi nedeniyle gereksinim duyduğu dezenfektanı eski Bakan Ruhsar Pekcan ve eşinin ortağı olduğu Nanoksia Biyoteknoloji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden ve piyasa fiyatının oldukça üzerinden fiyatla satın almıştır. Daha açık bir ifadeyle Bakan, kendi Bakanlığına dezenfektan satmıştır. Ticaret Bakanlığın denetim veya gözetiminde bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı şirketler gibi kuruluşlara da aynı şirketten yüklü miktarlarda dezenfektan satın almıştır. Ticaret Bakanlığından 20 Haziran 2021 tarihinde yapılan açıklamada bu iddialar kısmen doğrulanmış ve Nanoksia firmasından Bakanlık için dezenfektan alımının yapıldığı kabul edilmiştir. Satınalma (ihale) süreciyle ilgili şeffaflık bulunmamakta, satınalmaların hangi yöntemle yapıldığı, Kamu İhale Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığı bilinmemektedir.
İlgili haberlerde sözü edilen Türkiye İhracatçılar Meclisi ve TOBB’a bağlı şirketlerin aynı firmadan yaptığı dezenfektan alımları ise “ticari faaliyet olarak” nitelendirilerek zımnen kabul edilmiştir.
Nanoksia firmasının, aracı firmasına 5 litresini 100 liraya sattığı ürünü, Ticaret Bakanlığı ve denetimindeki kuruluşların 175 liradan satın aldığı kamuoyuna yansıyan fatura bilgilerinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ortada, ihale mevzuatına ve etik kurallara aykırı bir işlemin yanı sıra bir kamu zararı da mevcuttur.
Nanoksia Biyoteknoloji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Ruhsar Pekcan’ın eşi Hasan Pekcan’la birlikte sahibi bulundukları Karon Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortaklığıyla kurulmuş bir şirkettir. Hasan Pekcan, Nanoksia firmasının Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir.
Ruhsar Pekcan görevi gereği Bakanlığın yaptığı ihalelerle ilgili bütün gizli-açık bilgilere sahip durumdadır.Dolayısıyla bu tür bir satın alma veya ihalede yeterli rekabetin oluştuğundan söz edilemez.
Hem ürünün fahiş bir fiyattan satınalındığı iddiası hem de satın almanın,  ihaleyle ilgili her türlü gizli bilgiye sahip olan Bakanın ortağı olduğu firmadan yapılmış olması Türk Ceza Kanununun 235’inci maddesinde tanımlanan “ihaleye fesat karıştırma” suçunun işlendiği iddiasını güçlendirmektedir.
Ayrıca eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın görevinin gereklerine aykırı hareket ederek kamunun zararına neden olduğu ve ortağı olduğu şirkete haksız menfat sağladığı gözlenmektedir. Bu da, TCK’nın “Görevi kötüye kullanma” başlıklı 257’nci maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan suçu oluşturmaktadır.
Nanoksia firmasının eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın yürüttüğü Bakanlık görevinin sağladığı nüfuzdan yararlanarak başka kurum ve kuruluşlara da dezenfektan sattığı ileri sürülmektedir. Bu iddialar da TCK’nın “Kamu görevlisinin ticareti” başlıklı 259’uncu maddesinde ifade edilen suçun tanımı içerisine girmektedir.
 
2- 13 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2533 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıyla, iki ayrı kararda değişiklik yapılmıştır.İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile İthalat Rejimi Kararına ekli II. Sayılı listede yer alan “38. FASIL” başlıkla tabloya, yeni bir istatistik pozisyonu (G.İ.T.P) (3808.94.90.00.12) eklenmiştir.
İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinde  Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kararla da İstatistik Pozisyonlara Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan 3808.94.90 tarife alt pozisyonunda değişiklik yapılmıştır. Bu düzenlemeyle de yeni eklenen 3808.94.90.00.12 istatistik pozisyonununun açıklaması, “%0,04 ila %0,06 arasonda nano gümüş ihtiva edenler” (büyüklüğü en fazla 25 nanometre olan, indirgeyici olarak sadece bitki özütleri, cözücü olarak sadece distile su kullanılan, başka hiçbir kimyasal madde içermeyenler” şeklinde yapılmıştır.
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe giren bu değişiklik ve pozisyon için yapılan açıklamanın doğrudan Nanoksia firmasının üretimini yaptığı dezenfektanı tanımladığı iddiası bulunmaktadır. Türkiye’de bu tanımlamaya uygun başka dezenfektan üreticisinin olmadığı, eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın kendi şirketine özel bir düzenleme yaptırdığı iddia edilmektedir.
İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yapılan değişiklikle, Nanoksia firmasının ürettiği dezenfektanın KDV’sinin yüzde 18’den yüzde 8’e indiği iddia edilmektedir. Bu düzenlemenin Nanoksia firmasına diğer firmalara göre ihracatta da ayrıcalık sağladığı iddiaları bulunmaktadır.
Eski Bakan Pekcan’ın bakanlık görev ve nüfuzunu kötüye kullanarak yapılmasını sağladığı bu değişiklikler Nanoksia firması lehine, diğer firmaların aleyhine haksız rekabet yaratmıştır. KDV indirimi kamu zararına neden olmuştur.
Nanoksia firmasına, ayrıcalık tanıyan söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararlarının, Ticaret Bakanlığınca hazırlandığı  aşikardır. Ruhsar Pekcan, bakanlık görev ve yetkisini kötüye kullanarak sahibi olduğu firmaya ayrıcalık sağlayacak iki Cumhurbaşkanlığı Kararının çıkarılmasını sağlamıştır. Bu Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesinde tanımlanan görevi ihlal suçunu oluşturmaktadır. Ayrıca Bakanlık nüfuzunu kullanarak haksız bir işin gördürülmesini sağladığı için de yine TCK’nın 255’inci maddesinde yazılı nüfuz ticareti suçu bakımından da soruşturulması gerekmektedir.
3- Nanoksia firmasına, dezenfektan üretimi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın da  “KOBİ Teknoyatırım Destek Programı” çerçevesinde  1 milyon 443 bin 998 liralık yatırım desteği verildiği ortaya çıkmıştır. Bu desteğin verilmesinde de Ruhsar Pekcan’ın Bakanlık nüfuzunu kullandığı gözlenmektedir. Bu işlemin de TCK’nın 255’inci maddesinde yazılı nüfuz ticareti suçu bakımından soruşturulması gerklidir.
4- Nanoksia firmasına bir başka ayrıcalık da Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 24 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve İş Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğiyle sağlandığı iddiası bulunmaktadır. Sözü edilen düzenlemeyle “doğal dezenfektan” imalatı “çok tehlikeli” sınıftan çıkarılarak “tehlikeli” sınıfına düşürülmüştür. Bu yolla da Nanoksia firmasının iş sağlığı ve güvenliğinden kaynaklanan maliyetleri önemli ölçüde azaltılmış, diğer dezenfektan üreticilerinin aleyhine, Nanoksia firmasının lehine haksız rekabet yaratılmıştır. Bu işlemlerin de TCK’nın görevi kötüye kullanmayla ilgili 257’nci ve nüfuz ticaretiyle ilgili 255’inci maddeleri bakımından soruşturulması gerekmektedir.
5- Bir başka iddia da kendisini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın Başdanışmanı olarak tanıtan Cihat Alagöz’ün sahibi olduğu ALZ Grup isimli firmanın Nanoksia firmasının ürettiği dezenfektanın bayiliğini yapmasıdır. Bu ilişki de eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın Ticaret Bakanlığının olanaklarını ve Bakanlık nüfuzunu sahibi olduğu şirketin ürünlerinin kamu kurum ve kuruluşlarına pazarlanması için kullandığının önemli bir göstergesidir. Bu ilişki ve işlemlerin de TCK’nın görevi kötüye kullanmayla ilgili 257’nci ve nüfuz ticaretiyle ilgili 255’inci maddelerinde tanımlanan suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak ortaya çıkan ve yalanlanmayan, aksine resmi olarak kısmen doğrulanan ve Bakanın görevden alınmasına yol açan bu iddialar bir arada değerlendirildiğinde, hakkında Meclis soruşturması açılmasını istediğimiz  eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın görev ve nüfuzunu, kendisinin ortağı, eşinin ise ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu bir firmayı kayırmak için kötüye kullandığı ortaya çıkmaktadır. Ruhsar Pekcan’ın görev ve yetkilerini, ortağı olduğu firmaya ayrıcalık sağlamak, rakiplerine üstünlük kurmasını kolaylaştırmak ve haksız kazanç sağlamak amacıyla kullandığını ve  görevinin gereklerine aykırı hareket ederek, sektördeki diğer kişilerin mağduriyetine ve kamunun zarar etmesine yol açtığını göstermektedir.
Anayasamızın 10’uncu maddesine göre herkes “kanun önünde eşittir” ve “hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz”. Eski Bakan Ruhsar Pekcan hakkında ileri sürülen iddialar basit bir “görevden alınmayla” geçiştirilemez. Hakkında bu tür iddialar bulunan diğer Türk vatandaşlarına uygulanan yasal kuralların Ruhsar Pekcan için de yine Anayasa’da gösterilen çerçevede uygulanması gerekmektedir. 
Bütün bu eylem ve işlemlerin, Türk Ceza Kanununun, “ihayele fesat karıştırma” suçunu düzenleyen 235’inci, “görevi kötüye kullanmayla” ilgili 257’nci, “kamu görevlisinin ticareti” başlıklı 259’uncu “nüfus ticareti” suçunu düzenleyen 255’inci maddeleri ile Türk Ticaret Kanunu’nun “haksız rekabet”le ilgili (Dördüncü Kısım, m.54 ve m.55) maddelerinde yazılı suçlar bakımından soruşturması gerekmektedir. Anayasamız, bakanlar hakkında soruşturma görevini Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu görevinden kaçınamaz.
 Anayasa’nın 98’inci maddesi ile  106’ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları ve İçtüzüğün 107’nci maddesine göre eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında bir Meclis soruşturması açılması, iddiaların kurulacak bir Meclis Soruşturma Komisyonu aracılığıyla soruşturulmasını arz ederiz.