15.03.2021

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, İZMİR KARŞIYAKA ÖRNEKKÖY KENTSEL DÖNÜŞÜM BİNA YIKIM VE TEMEL ATMA TÖRENİNDE KONUŞTU (13 MART 2021)

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Örnekköy Kentsel Dönüşüm Bina Yıkım ve Temel Atma Töreni’ne katıldı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: Teşekkür ederim gençler. Gençler emin olun, inanın motorları maviliklere birlikte süreceğiz. Kaptanı da siz olacaksınız. Neden kaptanı gençler olacak? Önümüzde seçimler olacak, sandık konacak, 6 milyon 300 bin genç ilk kez gelecek sandıkta oyunu kullanacak. Türkiye’nin kaderini gençler belirleyecek, Türkiye’nin güzelliğini gençler getirecek. Türkiye’ye barışı, huzuru, gelişmeyi gençler getirecek. Umudumuz gençler, güvencemiz gençlerdir. Her zaman, her ortamda ve her yerde gençler başımızın tacıdır.


Teşekkür ederim, izin verirseniz bir iki şey söyleyeyim bari.
Efendim hepinize yürekten teşekkür ederim. Malum biliyorsunuz Türkiye’nin pek çok sorunu var. İşçinin sorunu var, emeklinin sorunu var, esnafın sorunu var, hal esnafının sorunu var, apartman görevlisinin sorunu var, taşeron işçisinin sorunu var. Türkiye hemen hemen bir sorunlar yumağı halinde. Ama bu buhrandan Türkiye’yi çıkarma görevi Cumhuriyet Halk Partisinindir; yani bizimdir, yani bu ülkenin geleceğini hepimizin mutlu olacak şekilde şekillendirecek olan parti yine Cumhuriyet Halk Partisidir bundan emin olmanızı istiyorum. Biz hiç kimseyi dışlamıyoruz. Hiç kimseyi kimliğinden ötürü, yaşam tarzından ötürü, inancından ötürü ötekileştirmiyoruz. Herkesi kucaklıyoruz. Türkiye coğrafyasında yaşayan herkesi kucaklıyoruz, herkesin sorununa talibiz ve sorununu çözeceğiz. Artık bu ülkede herkesin yüzü gülmeli, bu ülkede herkes evine akşam huzur içinde dönebilmeli, herkesin işi, herkesin aşı olmalı. Bunu yapacağız.
Belediye Başkanlarımızla yerel seçimlerde "Mart’ın sonu bahar olacak" demiştik ve Mart’ın sonunu bahar yaptık. Şimdi ikinci büyük bir adımımız var. Yerel yönetimlerin gösterdikleri performansla da ikinci büyük adımımızı atacağız. Dostlarımızla beraber atacağız ve dolayısıyla bu güzel ülkeye cumhuriyeti getireceğiz, bu güzel ülkeye demokrasiyi getireceğiz, bu güzel ülkeye özgürlüğü getireceğiz, bu güzel ülkeye, hakkı, hukuku ve adaleti getireceğiz. Bu güzel ülkeye kadın – erkek arasında toplumsal cinsiyet eşitliğini getireceğiz. Bu güzel ülkede kadına şiddete son verdireceğiz. Bu güzel ülkede herkesin özgürce yaşamasını sağlayacağız. İkinci adımı belediyelerimiz atıyorlar. Yerel yönetimler önemli adımlar atıyorlar. Bütün yerel yönetimlerimiz olağanüstü çalışıyorlar. Her bir Belediye Başkanımız gerçekten de tarih yazıyor. Bizi suçladılar, dediler ki; "efendim sakın CHP’li belediyelere oy vermeyin gelirse yardımlar kesilir, gelirse mağdur olursunuz, gelirse hizmet yapmazlar, hizmet üretemezler" ve şu anda şu gerçeği görüyoruz, Türkiye’nin bütün coğrafyasında görev alan Belediye Başkanlarımız bütün baskılara, bütün engellemelere rağmen tarih yazmaya devam ediyorlar. Bütün Belediye Başkanlarımızla gurur duyuyoruz.
Kentlerde yaşamak güzel bir şey. Kentlerde yaşamanın da kendine göre güzelliği ve zorlukları var. Kentte yaşayan insan kentle barışık bir ortamda yaşamak ister. Kentin kültüründen, kentin sosyal yaşamından yararlanmak ister. Yeşillikleri görmek ister, doğayla barışık olan bir kent görmek ister. Mahalle kültürünün kaybolmamasını ister. Aynı mahallede yaşayan insanların yani çocukluğu, orta yaşlılığı ve yaşlılığı aynı mahallede geçen insanların o mahallelerde anıları vardır ve o anılarını yaşatmak isterler, dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılırken bütün bu güzelliklerin mutlaka korunmasını isterler. Belediye Başkanlarımız kentsel dönüşümü yaparken bu ilkelere dikkat ediyorlar. Kentin merkezinde olan veya önemli yerinde olan ve rantı yüksek olan yerleri eğer kentsel dönüşüm yapıyorsanız, o ranttan önce orada yaşayanların yararlanması lazım. O kentten önce o bölgede yaşayan insanları memnun edecek şekilde dönüştürülmesi lazım. Bunu Belediye Başkanlarımız yapıyorlar. Burada da benzerini yapıyorlar; güzellikler göreceksiniz, sosyal donatı alanları göreceksiniz, yeşil alanlar göreceksiniz, kültür merkezleri göreceksiniz, okullar göreceksiniz, kreşler göreceksiniz, yani kentte yaşamanın bütün olanaklarından arkadaşlarımız yararlanmış olacak, kardeşlerimiz yararlanmış olacaklar.
Sadece burada değil pek çok yerde kentsel dönüşüm yapılıyor ama burada bir şeyi görmeyeceksiniz. Kentsel dönüşümden daire sahibi olacak kişilerin, bulundukları bölgelerden başka bir yerlere sürüldüğünü görmeyeceksiniz. Oradaki ranttan o insanların yararlandıklarını göreceksiniz. Ve yine bu kentsel dönüşüm süreci içerisinde güveni sağlayan, güvenceyi sağlayan belediyeyi göreceksiniz. Vatandaşla müteahhit asla karşı karşıya gelmeyecek; ana sorumlu, ana organ büyükşehir belediyesi olacak. Dolayısıyla insanlar rahatlıkla ve huzur içinde, evleri yıkıldığı zaman da davul zurnayla evlerini yıkacaklar ama güzelliklerle yeni evlerine tanışmış olacaklar. Bu da bizim yaptığımız bir kentsel dönüşümdür, bir anlayıştır. Ve bu kentsel dönüşüm içinde beton ormanları görmeyeceksiniz, beton ormanları olmayacak, betona bakmayacaksınız; ağaçları göreceksiniz, ağaçlardaki kuşları göreceksiniz, yeşillikleri göreceksiniz, çocuklarınızı, torunlarınızı parklarda gezdireceksiniz, huzur içinde gezeceksiniz caddesinde, sokağında, meydanında. Kültür merkezlerine gideceksiniz, oralarda tiyatroları, oralarda konferansları, oralarda söyleşileri göreceksiniz. Oralarda bütün güzellikleri ve kendi kültürünüzü geliştirmek için de bütün bunları göreceksiniz.
Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz; biz insan için çalışırız, insan odaklı çalışırız, insanları kimliklerinden ötürü, yaşam tarzlarından ötürü, inançlarından ötürü ayrıştırmayız, bütün insanları kucaklarız, ister doğuda, ister batıda, ister güneyde, ister kuzeyde, ister orta Anadolu’da Türkiye’nin hangi coğrafyasında yaşıyorsa bütün insanların bizim başımızın üstünde yeri var. Biz insanlığa hizmet etmekten onur ve gurur duyuyoruz. İnsanlara hizmet etmekten de onur ve gurur duyuyoruz. Dolayısıyla hizmet sizin için. Bu hizmeti sizin ayağınıza getiren, yaşanabilir kentler oluşturan, beton ormanlarından uzak insanların rahat gezip gördüğü kentleri bize kazandıran Belediye Başkanlarımıza teşekkür ederiz.
Ayrıca bir şey daha var. Kentler engelliler için de yaşanabilir olmalıdır. Engelli evine mahkum edilmemelidir. O da kentin bütün güzelliklerinden yararlanmalıdır. Belediye Başkanlarımız bu konuya da dikkat ediyorlar. Kim olursa olsun beraber yaşamalıyız. Ayrıca kentlerde sadece biz yokuz, bizim dışımızdaki canlılar da var. Onların da bu kentte rahatlıkla gezme, onların da bu kentte bizlerle beraber yaşamaya hakları var. Dolayısıyla bizim dışımızdaki canlılara da hepimiz saygı göstermeliyiz. Belediye Başkanlarımızın çalışma felsefeleri bu. Bu felsefeyi bugünlük sadece buralarda yapıyoruz, bütün Belediye Başkanlıklarımızla birlikte yapıyoruz. 2023’te seçim olacak diyorlar, daha erken olacak diyorlar; ne zaman olursa olsun önümüze sandık geldiğinde bütün bu hizmetleri Türkiye genelinde her vatandaşa götürmek için sizlerden destek isteyeceğiz. Demokrasiyi getireceğiz, güzellikleri getireceğiz, huzuru getireceğiz, bereketi getireceğiz, işsizlikle mücadele edeceğiz, her evde bereket, her evde huzur olacak.
Bir ekonomi paketi açıkladılar malum. "İşsizliği çözeceğiz" diye tek cümle yok. 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Ceplerimiz bir yere gittiğimiz zaman işsiz vatandaşların talepleriyle doluyor. Üniversiteyi bitirmiş, elektrik, elektronik mühendisi olmuş kişi halde beni yakaladı, "işsizim, burada çalışıyorum" diyor. Hak ediyor mu bunu? Hak etmiyor. Peki onun zor durumda olduğu bu tablo onun kusuru mu? Hayır onun kusuru değil, o çalıştı, binbir fedakarlıkla ailesi onu okuttu. Peki niçin işsiz, iş imkanı neden yok? Birileri üç maaş, dört maaş, beş maaş alırken neden bir kişi işsiz? İşsiz olması sadece onun sorunu değil, sadece onu üzmüyor, onun ailesini de üzüyor, çevresini de üzüyor. Bütün bu tabloları biliyoruz. Bize güveneceksiniz, güvenin bize, gerçekten de güvenin bize. Biz değiştireceğiz. Türkiye’yi değiştireceğiz. Türkiye’ye huzuru getireceğiz. Türkiye’ye bereketi getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Nerede olursa olsun bir insanımız sıkıntı yaşıyorsa devlet sosyal devlet olarak onun yanında olacak. Hiçbir kadın pazar artıklarından evine bir yiyecek bulabilir miyim diye uğraşmayacak ve götürmeyecek. Herkes evinde huzur içinde yaşayacak, herkesin asgari bir gelir güvencesi olacak. Niçin? Biz sosyal demokratız, biz demokratız, biz ülkemiz için, vatandaşımız için çalışıyoruz.
Hepinize en içten sevgilerimi, sayılarımı sunuyorum.
Belediye Başkanlarımıza hepinizin huzurunda teşekkür ederim. Onlar sizin için çalışıyorlar, günün 24 saati size hizmet ediyorlar, size hizmet etmekten de onur ve gurur duyuyorlar.
Hepinize tekrar teşekkür ederim.