25.07.2020
25.07.2020
ŞİMDİ TÜRKİYE’NİN TAN VAKTİ!
GÜN DOĞUYOR,
UMUT YEŞERİYOR!
İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİ
Yüzyıl önce TBMM açılırken “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” dedik. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızı tüm dünyaya ilan ederek, Cumhuriyetimizi kurduk…
37. Kurultayımızda bir kez daha ilan ediyoruz ki, Partimiz bu temel ilkeye ödünsüz bir şekilde bağlıdır. Egemenliğimizi hiçbir surette; hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakmayacağız. Kendisini tek başına millet olarak, tek başına devlet olarak görenlerle mücadele edeceğiz. Cumhuriyetimizin üzerinde kurulmak istenen hiçbir vesayeti kabul etmeyeceğiz. Bu uğurda her bedeli ödemeye hazır olduğumuzu da tüm dünyaya ilan ediyoruz. Muhtaç olduğumuz kudretin bu milletin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu hiç kimse unutmasın.
Bu Kurultay, ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp, Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını ortaya koyan Kurultaydır.
Bu Kurultay, aynı zamanda tarihin bize yüklediği sorumluluğu bir kez daha yerine getirmek için iktidara yürüyüşümüzü başlatan Kurultaydır.
Bu Kurultay, çevreyi tahrip eden, emeği vahşice sömüren, bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alan, sadece kendisini ve yakın çevresini refaha kavuşturan sömürü düzenini değiştirme Kurultayıdır.
Bugün ülkemiz ağır bir ekonomik buhran ve derin bir siyasal-toplumsal kriz içinde hızla çöküşe gitmektedir.
“Tek Kişilik Saray Hükümeti” Türkiye’yi 5 temel sorunla karşı karşıya bırakmıştır.
1. Demokrasi sadece kâğıt üstünde kalmıştır. Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır.
2. Ekonomik bağımsızlığımız tehlike altındadır. Vatandaştan toplanan vergilerin ve yapılan borçlanmaların büyük bir kısmı içerde ve dışarıda bir avuç çıkarcıya aktarılırken, milletimiz korkunç bir işsizliğe mahkûm edilmektedir.
3. Dış politikada, egemen güçlerin taleplerine boyun eğen bir Türkiye profili ortaya çıkmıştır.
4. Sürekli değişen eğitim politikalarıyla, Türkiye bilgi çağından koparılmıştır. Çocuklarımız eğitimde adeta denek olarak kullanılmaktadır.
5. Etnik kimlik, yaşam tarzı ve inanç eksenli siyasetle toplumsal barışımız derin yara almıştır. “Tek Kişilik Saray Hükümeti”, iktidarını sürdürmek için kamplaşmayı, kutuplaşmayı ve ayrışmayı çözüm olarak sürdürmektedir.
Bugün geldiğimiz noktada; bu beş temel sorunun çözümü, öngörülen ekonomik-siyasal-toplumsal dönüşümü sağlayacak, güven veren, bir siyasal birliktelik kapasitesini oluşturmaya bağlıdır. Bu kapasite ancak reform iradesi etrafında toplanmış geniş bir mutabakatla sağlanabilir.
Bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli görevi, bu reform iradesi ve temel ilkeler çerçevesinde oluşturulacak geniş bir uzlaşmayı sağlamak ve seçim sonrasında vaat edilen reformları hayata geçirmektir.
31 Mart’ta güzel ülkemize baharı getirdik. 40 milyondan fazla vatandaşımıza Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Millet İttifakı’nın fedakâr evlatları hizmet ediyor. Şimdi sıra baharımızı yaza çevirmekte. Şimdi Türkiye’nin tan vakti! Gün doğuyor, umut yeşeriyor…
Bu çerçevede;
1. Yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir.
Güçlü Demokratik Parlamenter Sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir Anayasa yapılacaktır. Bu Anayasada öncelikle;
1.1 Cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak, Partili ve yanlı Cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir.
1.2 Kuvvetler ayrılığı esas alınacak, gerekli denge ve denetim mekanizmaları kurulacaktır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı kesin olarak sağlanacak; Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, yüksek yargı organları ve mahkemeler üzerinde yasama ve yürütmenin doğrudan ya da dolaylı vesayetine son verilecektir.
1.3 Yasa tasarı ve teklifleri TBMM komisyonlarında görüşülürken, uzmanların, ilgili meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri mutlaka alınacaktır.
1.4 Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son verilecek, medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır.
2. Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır.
2.1. Başta Kürt sorunu olmak üzere, tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi temelinde ve TBMM’nin öncülüğünde çözülecek; Türkiye'nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısı güçlendirilecektir.
2.2. Kadın - Erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.
2.3. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele, ödün vermeksizin sürdürülecektir.
3. Devlet yönetiminde ve toplumsal düzende liyakat sistemi hâkim kılınacaktır.
Kamusal alandaki bütün atama ve işlemlerde liyakat esas alınacak, devlet hizmetlerinin partizanca, çıkar amaçlı yapılmasına engel olunacaktır. Hizmet yandaşa değil, vatandaşa verilecektir.
4. “Seçim Yasası” değişecek, milletin vekilini millet seçecektir.
4.1 Demokrasilerde asıl olan milletin iradesinin olduğu gibi parlamentoya yansımasıdır. 12 Eylül darbecilerinin eseri olan seçim barajı kaldırılacak, milletin iradesinin Meclis’e tam olarak yansıması sağlanacaktır. Milletin vekilini genel başkanlar değil, millet seçecektir.
4.2 Seçim Yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların Parlamento’da temsili güvence altına alınacaktır.
5. “Siyasi Ahlak Yasası” çıkarılacaktır.
Siyasi Ahlak Yasası ile siyaset kirlilikten arındırılacak, vatandaşla siyasetçi arasındaki güven yeniden inşa edilecektir. Böylece milletin seçtiği vekillere ve Gazi Meclisimize itibarı geri verilecektir.
6. Kamu İhale Kanunu, rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecektir.
Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek amacıyla Kamu İhale Kanunu ivedilikle değiştirilecek, tüm kamu ihalelerinin şeffaf, kamuya açık, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılması sağlanacaktır.
7. “Sayıştay” gerçek işlevine kavuşturulacak, “Ulusal Vergi Konseyi” ve TBMM’de “Kesin Hesap Komisyonu” kurulacaktır.
7.1 TBMM adına denetim yapan Sayıştay’ın denetim alanı uluslararası normlara uygun olarak genişletilecektir.
7.2 Adaletli bir vergi politikası uygulamak amacıyla “Ulusal Vergi Konseyi” kurulacak ve Konseyin her yıl düzenleyeceği raporlar Resmi Gazete’de yayınlanacaktır.
7.3 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir “Kesin Hesap Komisyonu” kurulacak ve bu Komisyonun Başkanlığı muhalefet partisine (iktidar ortağı olmayan en büyük partiye) verilecektir. Böylece harcanan her kuruş verginin hesabı millete verilecektir.
8. Güçlü bir “Stratejik Planlama Teşkilatı” kurulacaktır.
Ekonomide, ihracat odaklı ve katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir Planlama ve Teşvik Politikası yaşama geçirilecek, bunun için güçlü bir “Stratejik Planlama Teşkilatı” kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana felsefesi olacaktır.
9. Eğitim sistemi, tüm bileşenlerinin ortak çabasıyla yeniden yapılandırılacaktır.
9.1 Eğitim, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin en önemli, en temel parçası olarak yeniden ve tüm paydaşlarıyla birlikte planlanacaktır.
9.2 Eğitim politikalarının tek hedefi “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmek olacaktır.
9.3 Üniversitelerimizde, her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, her türlü bilimsel çalışma özgürce yapılabilecek, darbecilerin getirdiği Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kaldırılacaktır.
9.4 Tüm Organize Sanayi Bölgelerinde iş garantili yatılı “Teknoloji Liseleri” kurulacak, sanayicinin ihtiyaç duyduğu eleman sorunu çözülecektir.
10. Gelecek nesiller için “Ekosistem Hakkı” korunacaktır.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Canlı ve cansız varlıklar olarak bir ekosistemin parçasıyız. Sağlıklı işleyen bir ekosisteme sahip dünyaya doğma hakkı, henüz doğmamış olan nesillerin hakkıdır. “Sürdürülebilir Yaşam” anlayışı ışığında bu hak Anayasal güvence altına alınacaktır.
11. Güçlü sosyal devletin ilk adımı olarak “Aile Destekleri Sigortası Kurumu” kurulacaktır.
Vatandaşlarımıza asgari bir gelir düzeyi mutlaka sağlanacaktır. Bu bağlamda “Aile Destekleri Sigortası” uygulamaya konulacak, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş, devlet yardımlarını “lütuf” olarak değil , “hakkı” olarak alacaktır.
12. Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır.
Reformların başarısı için devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacak, yeni bir “merkez-yerel” dengesi oluşturulacaktır. Merkezi yönetimin kapasitesi ile yerel yönetimlerin halka doğrudan ulaşabilme kapasitesi birleştirilerek, hizmetin vatandaşa daha etkin ve verimli bir şekilde ulaşması sağlanacaktır.
Bu bağlamda; yerel yönetimlerin gelirleri artırılacak, kayyum uygulamalarına son verilip, seçimle gelen belediye başkanlarının, ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınacaktır.
13. “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı” kurulacaktır.
Akılcı, barışçıl ve gerçekçilikten sapmayan, uluslararası hukuka ve meşruiyete önem veren bir dış politika izlenecektir.
Ayrıca, bölge merkezli dış politika yaklaşımından yola çıkarak, kurucu üyelerinin İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin olacağı ve bölgemizde huzur, barış ve istikrar oluşturmayı hedefleyen “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı” (OBİT) kurulacaktır.
***
Cumhuriyetimizi, Mustafa Kemal ve arkadaşları “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesinden yola çıkarak kurdu. TBMM’nin açılışının 100. yılına tanıklık eden Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri olarak, önümüzdeki en önemli görevin Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak olduğunun bilincindeyiz. Bunu, Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekleştirme azim ve kararlılığındayız.
Aşağıda imzası olan bizler, 37. Kurultayın delegeleri olarak yukarıda saydığımız vaatleri gerçekleştireceğimize, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağımıza söz veriyoruz.
Genel Başkan
Kemal KILIÇDAROĞLU
25 Temmuz 2020
Ankara
28.12.2024
27.12.2024
27.12.2024
27.12.2024