14.04.2020

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZKOÇ: “İÇİNDE ADALET OLMAYAN İNFAZ PAKETİNİ ANAYASA MAHKEMESİ’NE GÖTÜRECEĞİZ”

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de kabul edilen infaz paketinin eşitlik ve adalet içermediğini vurgulayarak, “Adalet herkesi kucaklarsa anlam ifade eder. Bu infaz düzenlemesinde adalet yok. Bu haliyle kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. İnfaz düzenlemesinin herkesi kapsayacak şekilde olması için biz mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. BTP lideri Haydar Baş için başsağlığı mesajı veren Özkoç, "Acı bir haber daha aldık Prof. Haydar Baş maalesef koronavirüse yenik düşerek hayatını kaybetti. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Meclis'te kabul edilen infaz düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özkoç, "Gece yarısı dün gece infaz yasası kanunlaştı. Bir gece önce MİT suçları kapsam dışında bırakıldı. Böyle bir düzenleme hiç görülmemiştir. İnfaz düzenlemesinde eşitlik ve adalet olması gerekliliğini en başından beri söylüyoruz. İçinde kadın cinayetlerinin de uyuşturucunun da çocuk tacizcisinin de olduğu bir taslak önümüze konduğunda bir dakika dedik. Gazeteciler görevlerini yaptı diye içerde yatarken, akademisyenler yatarken, yazarlar çizerler içerde yatarken, biz eğer hırsızları, gasp yapanları, dolandırıcıları, kamuyu zarara uğratılanları, banka soyanları, adam bıçaklayanları, insanları sakat bırakanları, vatandaşın gözünü oyanları, yağma yapanları, kayırmacılık yapanları, zimmete para geçirenleri, görevi ödüle kullananları, çetecileri, organze suç işleyenleri, tefecileri, fuhuş yaptıranları, kadına şiddet uygulayanları çıkarmaya kalkarsak vebali büyük olur dedik" diye konuştu. Özkoç şunları söyledi:
Söylediklerimiz göz ardı edildi
"Söylediklerimiz göz ardı edildi. Bu yasa adalet kavramına aykırıdır. Adalet herkesi kucaklarsa bir anlam teşkil eder. Adaletin elindeki kılıç keskin olmalı, terazi dengede olmalı, terazi dengede değil, devlete karşı işlenen suçlarla iktidara karşı işlenen suçları affetmeyip topluma karşı işlenen suçlar affedilirse adaletin kılıcı körelir, terazisinin dengesi bozulur bu kesinlikle doğru değildir. Bir akademisyenin barıştan yana konuştuğu için bir gazeteci görevini yaptığı veya iktidara karşı olduğu için cezaevinde tutulması adil değildir. Bu tablo vicdanlara sığmıyor. Biz adil olmayan, vicdanlara sığmayan bu düzenlemeye ‘Hayır’ dedik. Ve bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için hazırlıklara başladık. Herkesi kapsayacak şekilde bir düzenleme olması için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
İçişleri Bakanı, 250 bin kişinin hayatını tehlikeye attı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun hafta sonu sokağa çıkma yasağını ilan etmesinin ardından 250 bin kişinin sokağa çıktığını belirten Özkoç, "Bu İçişleri Bakanı, 250 bin kişinin hayatını tehlikeye attı. Emri veren AKP Genel Başkanı, emri uygulayan Soylu, mağdur olan 250 bin kişi ve onların yarattığı bulaş" dedi. Özkoç, Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüse ilişkin geçen hafta ve bu haftaya ilişkin haritalarını göstererek "Türkiye'nin gerçeği bu. Bulaşı, vaka sayısını görüyor musunuz? Bu bile gerçeği yansıtmıyor. Bu sadece yapılan testler sonucunda koronavirüsle ilgili hasta sayısını gösteriyor." diye konuştu. Soylu'nun "sokağa çıkma yasağı kararına ilişkin eleştiri ve hakaretleri kabul ettiği" yönündeki açıklamasını anımsatan Özkoç, "Senin hakaretleri kabul etmen, kimin hayatını kurtarıyor? Soylu'nun istifası doğru bir karar, bunun için geç kaldı. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nde İçişleri Bakanı olmaya layık değilsin" görüşünü savundu.
Koronavirüs hafta içi bulaşmıyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu hafta sonu da sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıkladığına işaret eden Özkoç, "Bu koronavirüs hafta sonları insanlara bulaşıyor da hafta içi bulaşmıyor mu?" diye sordu. İktidarın, tüm hafta sokağa çıkma yasağı uygulaması halinde, vatandaşların kiralarını, zararlarını, maaşlarını karşılayamayacağını ileri süren Özkoç, "Neden? Çünkü devletin kasasını 18 yılda boşalttılar. Hazinede para yok. Bu devlete, millete, ülkeye yaptıklarınızdan vazgeçin." değerlendirmesinde bulundu.
Özkoç, "Hala Cumhurbaşkanlığının en üst yetkilisi kendisine şömine yaptırıyor, bahçesini düzenliyor. Bu kişi memur. Sizin için koronavirüsü varmış, insanların hayatıymış, ölümle karşı karşıyalarmış, yoksulluk almış gitmiş hiç önemli değil. Siz bir saray daha yapın. Türkiye İngiltere'ye, Balkan ülkelerine maske gönderecek ama vatandaşına karşılıksız bir maskeyi ulaştırma becerisini gösteremeyecek. Böyle bir şey olabilir mi?"  dedi.
Yapamayanlar karalıyor
Özkoç, CHP'li belediyelerin canla başla çalıştığını, sahra hastaneleri yaptığını ifade ederek bu tür tesislerin dünya örnekleri ile Adana'daki sahra hastanesinin fotoğraflarını gösterdi. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığının sahra hastanesi yapımına yönelik bir çaba içerisinde olmadığını öne süren Özkoç, "Ama Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar yapınca 'Biz bu hizmeti yapamadıysak, karalayalım.' diyorlar." şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesine yönelik kanun teklifinin bir an önce yasalaşmasını istediklerini vurgulayan Özkoç, koronavirüs salgınına ilişkin ekonomik önlem paketinin bu hafta Genel Kurulda görüşülmesinin beklendiğini kaydetti.
CHP'li Özkoç, yeni pakette kısa çalışma ödeneğinin herkesi kapsayacak olmasının, su faturalarının 3 ay ertelenmesinin ve çiftçiye yönelik desteklerin artırılmasının doğru olduğunu vurguladı.