02.03.2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Kartalkaya Faciasını Gündemde Tutmaya Devam Edeceğim”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Grand Kartal Otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın defnedildiği Bolu Kılıçarslan ve Paşaköy mezarlıklarını ziyaret etti. Ziyaretin ardından CHP Bolu İl Başkanlığında parti örgütü ile bir araya gelen Özel, Bolu Belediyesinin düzenlediği iftar programına katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, “Değerli Bolulular, bugün Ramazanımızın ikinci günü. Bolu Belediyemizin iftar çadırında sizlerle birlikte olmaktan, aynı sofrayı paylaşmaktan, sizlerle birlikte oruç açmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum” dedi. Özel, şunları söyledi:


“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE ARTIK OLMAYAN İŞLER TÜRKİYE’DE OLUYOR”

“Tam 40 gün önce büyük bir acıyla, büyük bir faciayla sarsıldık. Koştuk Bolu’ya geldik. Bu o günden bugüne üçüncü kez Bolu’da geçirdiğim gün. Zira Türkiye’de dünyanın hiçbir yerinde kolay kolay olmayacak, gelişmiş ülkelerde artık olmayan işler Türkiye’de oluyor ve çok canımızı yakıyor. Bunların tekrar etmemesi için, yeni canların yanmaması için bunları unutturmamak ve bunun üzerinde büyük bir kararlılıkla durmak gerekiyor. Ben Kartalkaya’da konunun hukuki boyutlarına, sorumlularına, sorumluluklarına dair, 40’ıncı güne dair bir takım açıklamalarda bulundum. Önümüzdeki Salı günü de her Salı olduğu gibi grup toplantımızda Bolu Kartalkaya faciasını yine gündemde tutmaya, sorumluların yargılanmasının, hesap vermelerinin ve en az bunun kadar önemli, bundan sonra bunun tekrar etmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasına emek vermeye, bu konuya dikkat çekmeye devam edeceğiz.”

“HANS’IN FITRATINDA OLMAYAN ŞEY, HASAN’IN FITRATINDA OLAMAZ”

“Önemli olan bundan sonra benzer facialar yaşanmasın diye kurumların sorumluluklarının net şekilde tarif edildiği, özellikle bir otelin açılıp da ondan sonra yıllarca sadece Turizm Bakanlığı’nın denetim yetkisinin olduğu, o yetkiyi de kendilerinin sadece turizme yönelik alanlarda kullanıp, insan hayatını bu kadar etkileyen hususların maalesef arka planda kalmış olmasını artık hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Aslında Türkiye’nin yapması gereken ölümlerin kolay olduğu bir ülke olmaktan çıkmak. Sayın Erdoğan, Soma faciasından sonra ‘Bu mesleğin fıtratında ölüm var’ demişti. Ben o zaman da itiraz etmiştim, bu zaman da itiraz ediyorum. Almanya’da çok uzun yıllardır maden kazalarında ölüm olmuyor. Kömür madenlerinde ölüm 100 yılı aştı. İngiltere’de öyle, Fransa’da öyle. Hans’ın fıtratında olmayan şey Hasan’ın fıtratında olamaz. Eğer Alman kendi vatandaşını, madencisini korumasını biliyorsa, bunu biz de bileceğiz. Almanya’da böyle bir yangın olabilir ama bu kadar kayıp olmaz. Böyle bir yangının bu kadar denetimsiz, bu kadar hızlı ilerleyen, bu kadar hiç bu tarafları düşünülmemiş bir şekilde olması gelişmiş dünyada yok. Onun için üzerimize düşeni yapacağız. Milletvekilimiz, il başkanımız, belediye başkanımız, tüm kadrolarımız üzerlerine düşeni yapıyorlar. Yapmaya da devam edecekler.”

“FİLİSTİN DAVASINA SAHİP ÇIKMAK…”

“Ben Ramazan’da iftar çadırlarında, iftar yemeklerindeki toplantıda gündelik siyaset yapmamaya gayret ediyorum. Hatta böyle fırsatları Türkiye’de siyasetin çatışmalı dili, hakaretamiz söylemler, kavgalar, vatandaşın hoşuna gitmeyen, ‘Biz sizi bunun için mi seçtik’ dedirtecek yaklaşımlar ortadan kalksın diye ümit ediyorum. O yüzden bugün konuşmamın sonunda gündelik siyasete dair bir şey demeyeceğim. Ama hepimizin vicdanlarına dair bir şey söylemek istiyorum. O da şudur: Burnumuzun dibinde Filistin var. Yaser Arafat ile Bülent Ecevit’in bundan 50 yıl önceki dostlukları, dayanışmaları. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasına verdikleri destek. Türkiye’de sosyal demokratların da Türk solunun da Türkiye’deki sosyalistlerin de üzerinde hep birlikte mutabık oldukları konu, Filistin davasına sahip çıkmaktır. Gerektiği zaman anti-emperyalistlere karşı gerekli direnci gösteremezseniz, hem bütün mazlum milletler, hem günün birinde siz de bu emperyalizmin hedefi haline gelirsiniz.”

“‘FİLİSTİNLİLERİ SÜRECEĞİM’ DİYEN TRUMP’A ‘ONE MİNUTE’ DİYECEKSİN”

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bundan 100 yıl, 106 yıl önce de manda ve himayeyi reddediyorduk. Amerikan askerleri, işgal kuvvetleri, İngiliz donanması bu ülkeye gelmesin diye can veriyorduk. Çanakkale Boğazından o donanma geçmesin diye dünyanın en büyük deniz ve kara savaşları yapıldı. Bu ülkenin insanları Conkbayırı’nda kefensiz yatıyor. Sonra birileri izin verdi. O donanma geldi. İstanbul’a demirledi. O günlerde o donanmaya kırmızı halı serenler, o donanmanın Osmanlı’nın misafiri olduğunu ifade edenler bir yana, o donanmanın arasından Kartal İstimbotu’nun ucunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yanındaki yaverine diyordu ki ‘Üzülme çocuk, geldikleri gibi gidecekler.’ O emperyalistlere karşı korkmadan verilen mücadele, ülkeyi önce kurtardı, sonra bir Cumhuriyet ve demokrasi kurdu. Bugün aynı emperyalistler, İsrail’den Gazze’ye zulmediyorlar. Suriye’nin Golan Tepeleri’ni işgal ettiler. Bir gözleri Şam’da, bir taraftan da Trump çıkıyor ve diyor ki ‘Gazze güzel yermiş. Burada turizm yaparız. Buraya villalar yapalım. Oteller yapalım.’ Filistinliler ne olacak? ‘Filistinlileri etraftaki Arap ülkelerine serpiştirelim’ diyor. Normal şartlarda böyle bir sözün Türkiye Cumhuriyeti hükümetinde yaratacağı tek duygu infialdir. İtirazdır. Ama günlerce buna susan iktidar şimdi de çok mahcup, çok kısık sesle, ‘Aman Trump’ın gazabını üzerime çekmeyeyim. Gelecek seçimlerde nasıl Trump ve onu destekleyenler Almanya seçimlerine karıştılar, İngiltere seçimlerine karıştılar, Türkiye’de de bizden taraf olsunlar’ diye Filistin üzerindeki hesaplara bile gerçek bir tepkiyi verip, had bildirme noktasında davranmıyorlar. Hani ‘one minute?’ Kapalı salonda otururken yanındaki devlet başkanına ‘one minute, one minute’ deyip onu 10 sene burada söylemek kolay. Şimdi ‘one minute’ diyeceksen, ‘Filistinlileri oradan süreceğim, oraya otel yapacağım, İsrail ile birlikte orayı dünya turizmine açacağım’ diyen Trump’a ‘one minute’ diyeceksin. Hadi bakalım. O yüzden öyle iç siyasetle ilgili konular söz konusu olduğunda parlat parlat parlat. Ama esas Filistin’e sahip çıkmak gerektiğinde baktın Trump birazcık farklı, oraya buraya meydan okuyor, hemen bir anda yelkenleri indiriyorlar.”

“NEREDE MAZLUM BİR MİLLET VARSA ONLARIN YANINDAYIZ”

”Biz öyle yelkenleri indirenlerin partisi, yelkenleri indirenlerin ülkesi değiliz. Eğer öyle olsaydı, bugün Kıbrıs Yunan toprağıydı. Kıbrıs Barış Harekatı’nı rahmetli Bülent Ecevit'in başbakanlığında, o dönem rahmetli Erbakan ile koalisyon hükümetinde, Amerika’nın bütün tehditlerine, dünyanın bütün baskılarına ve ambargo tehditlerine karşı orada mezalim sürüyordu. Gereğini yapmadılar. Bir baktı Kıbrıslı çocuklar, gökyüzünden Türk paraşütçüleri iniyor. ‘Bizimkiler’ dediler, ‘Bizimkiler geliyor.’ Biz barıştan yana bir partiyiz. Biz savaşı istemeyiz. ‘Yurtta barış, dünyada barış’ deriz. Ama birilerinin de meydanı boş bulup Filistin’i işgal etmesine karşı bu yumuşak tavır, önce Filistin’i işgal ettirir, sonra Şam’ı işgal ettirir. Ondan sonra Suriye’de İsrail ve Amerika’nın hakimiyeti sağlanır. Bir aralar ‘İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’ diyen Erdoğan’a soruyorum: O aralar dediğini anlat dedik, altı boş çıktı da. Eğer sen böyle yaparsan, Filistin’e sahip çıkmayıp İsrail’e, Trump’a verirsen, Golan Tepelerinin verilmesine susarsan, Şam’a İsrail’in 20 dakikalık mesafedeki tehdidini görmezsen, ondan sonra geçen de iç politikaya alet etmek istediğin gibi değil, Türkiye’nin başını büyük belaya sokarsın. Bu Ramazan mübarek günde siyasete dair bir şey demeyeceğim. Ama başta Filistin, dünyanın neresinde mazlum bir millet varsa onların yanındayız. Akan kanın durmasını, barışın gelmesini temenni ediyoruz.”

“BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN İKTİDARA GİDİŞ SÜRECİDİR”

“Son sözüm Bolu Belediyesi’ni büyük bir başarıyla kazanan, yaptığımız memnuniyet anketlerinde seçildiğinden çok daha iyi bir noktada olan, örgütümüzle birlikte Bolumuza hizmet eden Tanju Başkan’a, milletvekillerimize, örgütümüze teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin adım adım iktidara gidiş sürecidir. Bolu’daki iktidarımızdan Bolulular memnun, Türkiye’deki iktidarımızdan da tüm Türkiye memnun olacak. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL BOLU’DA - 2