03.01.2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Biz Cumhuriyet Halk Partisi Olarak Terör Bitsin İstiyoruz”

“GENÇLER ÖZGÜRLÜK İSTİYOR”

“VATANDAŞIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Posof Belediyesini ziyaret etti. CHP Lideri Özel burada yaptığı konuşmada, “Dün Türkiye’nin en batısından, memleketim Manisa’da yılın ilk konuşmasını yaptım. Oradan İzmir’e gittim. Uçağa bindim. Kars’a geldim. Dün akşam Ardahan’daydım. Şimdi Posof’tayız. Türkiye’nin en doğusundaki belediyemizi ziyaret edecek olmanın, genç Erdem Demirci başkanımız tebrik edecek olmanın, Posof gibi 1963-73-77-2004 seçimlerinde kazandığımız ama maalesef, 2009’da da kazandığımız, 2014’te iki dönem, 2024’ten itibaren bir başka partinin elinde olan ve maalesef çok acı çeken, ıstırap çeken, zorluk çeken bir ilçemizi yeniden genç bir başkanımızla kazanmanın, yüzde 57 gibi bir oy oranı ile Posof’u kazanmanın gururu içindeyim. Hepinize ayrı ayrı teşekkür etmeye geldim” dedi. Özel, şunları söyledi:

“GENÇ BAŞKANIMIZI YÜREKTEN KUTLUYORUM”

“Erdem Başkan, 6 bin nüfuslu bir ilçeyi 36 milyon gibi bir borçla devraldı. Bu büyük borcu tabii ki yapılacak hizmetleri ciddi şekilde engelliyor. Diğer yandan da kamuya olan borçlarda malum bir yandan da Sayın Erdoğan ‘Silkeleyin’ diyor. ‘Silkeleyin’ diyor buranın da üstüne gidiyorlar. Önce böyle bir geldiler. Sizlerin, kamuoyunun tepkisiyle geri çekildiler. Başkan, 36 milyonluk borcu hiç önemsemeden var gücüyle çalışmaya başladı. Ben sizin çektiğinizi size anlatacak değilim ama iktidar partisi, iki dönemlik kötü yönetiminin sonunda ‘Doğalgazı getireceğiz’ diye yıllarca söz verip, doğalgazı getirip, yolları kapatmayı bir türlü beceremedi. 3 yıl çamurun içinde adeta yürümenin zor olduğu yerlerde, şuncacık ilçede eziyet çektiniz. Başkanımızın 9 ay boyunca bu konuda büyük bir mücadele verdiğini, beton döktüğünü ve sizler tarafından takdir edildiğini biliyorum. Ben de bütün bu imkansızlıklara, borca rağmen bu sorunu çözen genç başkanımızı yürekten kutluyorum.”

“BU SEÇİMLERİN KAZANANI BÜTÜN TÜRKİYE’DİR”

“Ayrıca bir kültür ve sanat festivali yaparak ta Türkiye’nin öbür ucunda, batıda her imkanlar var. Büyükşehirlerde her imkanlar var. Şehir merkezlerinin imkanları var. Ama Posof gibi bir sınır ilçesinde bir kültür ve sanat festivali düzenlenmiş olması son derece önemlidir. Sokak hayvanları için yapılan barınak son derece önemlidir. Karla kaplı yolların hızlı müdahale ile Posof’a özel bir şekilde hızla açılması sizlerin hepinizin takdir ettiği önemli işler olmuştur. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak belediye seçimlerini kazandığımız gün de söyledik. Bu seçimlerin kazananı bütün Türkiye’dir. Kazananı bütün Posof’tur. Kaybedeni yok. Biz hizmette kimseyi ayırmıyoruz. Bundan sonraki süreç çok daha iyi olacak. Bu işin bu kadar borç varken, ilk bir yılı zor. İlk bir yılda bu işler yapıldı. Türkiye Belediyeler Birliği üzerinden Ekrem Başkanımızla, diğer birliklerimiz üzerinden birlik başkanlarımızla, sosyal demokrat belediyeler, SODEM-Sen üzerinden biz elimizden geldiği kadar genç başkana, Erdem Başkana, Posof’a sahip çıkmaya, size en iyi hizmetleri vermeye devam edeceğiz.”

“YEREL SEÇİMDE YAŞATTIĞINIZ BAŞARIYI GENEL SEÇİME TAŞIYIP İKTİDAR YAPMANIZ LAZIM”

“Tabii belediye başkanının yaptığı iş var, yapamayacağı iş var. Biraz önce Ardahan’da Faruk Başkanın yaptıklarını siz de gittikçe görüyorsunuz. Ben geçen seçim geldiğimde oranın asfalt sorunu vardı. Şimdi Maşallah o sorun bitti. Sizin de gittiğinizde belki utandığınız bir garaj vardı. Şimdi harika bir garajı Ekrem İmamoğlu’nun katkısıyla oraya yaptık. Bitmek bilmeyen kesimhane bitti. Yanına kavurma üretim tesisleri kuruldu. Kültür merkezleri yapıldı. Posof’ta Erdem Başkan çalışıyor, Ardahan’da Faruk Başkan çalışıyor ama belediyenin yapacakları bu kadar, belki biraz daha bir şeyler olabilir. Şimdi elinizde bazı şeyler tutuyorsunuz. O tuttuklarınızla çok haklısınız ama onun için bize yerel seçimde Posof’ta, Ardahan’da Türkiye’nin yüzde 65’inde yaşattığınız başarıyı, genel seçime taşıyıp, Atatürk’ün partisini iktidar yapmamız lazım. Bana anlattılar. 2017’de söz verdiler. ‘Başlıyoruz’ dediler. Efendim, ‘2019’da bitecek.’ Yok ‘2021’de bitecek.’ 8 sene geçmiş. İşte bu tünel. Yapılması gereken tünel yapılıp da limana bağlantı sağlanamamış. 100 metre yol almışlar tünelde. 100 metre ilerlemişler. Onun dışında ‘Tünel olmayınca göç oluyor’ diyor. ‘Göç olunca’ diyor ‘Genç kalmıyor Posof’ta.’ Şimdi zaten ben Devlet Bahçeli’ye hep söylüyorum. Her şeyden bir beka sorunu çıkarıyor. Efendim, ‘Cumhuriyet Halk Partisi kazanırsa Ardahan’da beka sorunu olur. Eğer Ankara’yı kazanırsa beka sorunu olur. İstanbul’u kazanırsa beka sorunu olur.’ Kazandık, iki dönemdir yönetiyoruz. Hiç beka sorunu yok. MHP’li Baki ağabeyin bile keyfi yerinde. Beka sorunu yaşayan yok. Ama öbür taraftan esas beka sorunu bütün dünyanın, Türkiye’nin üzerinde gözünün olması, burada hayal kurması değil bizim gençlerin bütün dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Dört gençten üç tanesi valizleri kafada toplamış. Diyor ki ‘Ben ilk fırsatta yurtdışına gideceğim.’ İşte o zaman perişanız. Sen doğur, büyüt, hastalığında doktorunda, ilacında, okulunda, kırtasiyesinde, öğretmeninde, eğitiminde, teknik lisesinde, üniversiteye giderken dershanesinde, üniversitede en iyi eğitimlerde, laboratuvarlarda bitirdi mi? Türkiye’de bir konsere gidecek, konserler iptal. Bir tweet atıyor, kapıda polis. Gençler özgürlük istiyor. Özgürlük yok, baskı var. Ülkeyi yönetenlerin yüzleri kararmış. Niyetleri bozmuş. İlk fırsatta kendinden olmayanı terörist ilan ediyor. Sonra işine geldi mi, ‘Terör örgütünün ele başı gelsin Meclis’ten konuşuversin’ diyor.”

“ANALAR AĞLAMASIN İSTİYORUZ”

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak terör bitsin istiyoruz. Analar ağlamasın istiyoruz. Ama Meclis’teki hiçbir parti dışlanmasın ve bu terör sorununa bu ülkede barışçıl bir çözüm herkesin rızasıyla başta da şehit ailelerinin, gazilerin rızasıyla üretilecekse üretilsin, bir de bu milletin Atatürk’ün partisine, bizim gibi ay yıldızlı al bayrak için can verenlerin partisine, bu mübarek camilerden, minarelerden ezan durmasın diye can verenlerin, bu ülkeyi Yunan ordularından, Rus ordularından, Fransız, İtalyan ordularından kurtaranların kurduğu partiye, bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatı olan partimize geçen de döndüler dediler ki ‘Bölücüsünüz, bilmem necisiniz.’ Biz bunların yaptığının yüzde 1’ini yapmadık. Ama şimdi AK Partilisi, MHP’lisi bir lafla birlikte bütün tükürdüklerini yaladılar, başka bir şey yapıyorlar. Ben burada Posofluların vicdanına sesleniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi Türkiye’nin birliğinin de beraberliğinin de barışının da tek teminatıdır. Bizim milliyetçiliğimizin zekatı başkalarına yeter. Bizim bu ülkeyi sevmemizin, bağlılığımızın zekatı başkalarına yeter. İşine gelince milliyetçi, işine gelince başka türlü. İşine gelince muhafazakar, işine gelince başka türlü.”

“BAŞKALARINI KARALAYIP GÜNÜ GELİNCE NELERE KALKIŞILDIĞINI GÖRÜYORUZ”

“Cumhuriyet Halk Partisi gibi kurulduğu günden beri bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin, ay yıldızlı al bayrağının, camisinin minaresinden ezan okunmasının da her fikrin söylenmesinin de Alevi’sinin de Sünni’sinin de, Kürt’ünün de Türk’ünün de teminatı, Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bundan sonra ama Posof’ta ama Ardahan’da, ama 81 vilayette, ama 973 ilçede bu konularda kimse bize konuşmasın. Herkesin ne dediğini, ne yaptığını, oy için ne hamaset yaptığını, başkalarını nasıl karaladığını günü gelince nelere kalkıştığını hepimiz gördük. Biz asla ve asla bu ülkede kimsenin gözünün yaşının akmasını istemeyiz. İki şeyin rengi olmaz. Bir, ananın gözünün yaşının rengi olmaz. İki, işçinin alnının terinin rengi olmaz. Bu ikisinin de paha biçilmez, bunlar konusunda en hassas parti de Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”

“TALİMAT VERDİLER, ENFLASYONU KENDİLERİNCE AYARLATTILAR”

“Bugün asgari ücret tartışmaları var. Maalesef bugün TÜİK yılın son günü yine emekçilere, yine emeklilere bir gol attı ve geçti. TÜİK ne demek, TÜİK neyin baş harfleri? Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu. Tayyip Erdoğan’ı üzmüyor ama sizi üzüyor, sizi. Sizi üzüyor. Normalde ENAG diye bir kuruluş var. Bunlar namuslu, hiçbir yere bağlı olmayan, kimseye borcu olmayan, üniversite hocalarından kurulmuş, bağımsız bir kuruluş. O hesaplamış enflasyonu yüzde 83. TÜİK hesaplamış enflasyonu yüzde 44. Bu ayın enflasyonu güya yüzde 1’miş. Yani geçen ay 100 lira olan bir mal bu ay 101 lira olmuş. 1 lira artmış sadece. Oysa aralık ayında iğneden ipliğe her şeye zam yaptılar ama birçoğunun geçerliliğini 1 Ocak yaptılar. Niye? Bugünkü enflasyon hesabına girmesin diye. Girerse ne olacak? Enflasyon iki puan, üç puan fazla olacak ya. Benim Posoflu emekli amcam üç puan fazla zam alacak. Onun cebinden o parayı çalmak için zamları 4 Ocak’tan geçerli, 3 Ocak’tan geçerli yaptılar. Aralık ayında durdular. TÜİK’e de talimatı verdiler. Enflasyonu kendilerince ayarlattılar. Şimdi emeklilere yüzde 15 zam. Memura 11, işçiye yüzde 15 zam. Hadi bakalım geçinin. En düşük emekli maaşı burada yıllardır emekli olan insanlar var. Bu iktidarın beğenmediği üçlü koalisyonda, yani Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret alıyordu. 1,5 asgari ücret. Bugün asgari ücret, beğenmediğimiz o asgari ücret 22 bin lira. 1,5 emekli maaşı tam 33 bin lira. Bugün emekliye 33 bin lira versen, bu Posof’taki bütün emeklilerin yüzü güler. Daha fazlasını hak eder ama hiç olmazsa hepsinin yüzü güler. Ne veriyor Sayın Erdoğan? 12 bin 500 lira veriyordu. Şimdi 14 bin lira yapacakmış. 14 bin lira ile geçim olur mu?”

“KAYBETTİĞİNİZ ALTINLARI İLK SANDIKTA BULACAKSINIZ”

“Şunu söyleyeyim, geçen asgari ücreti 17 bin 2 lira yaptı bir yıl boyunca. Güya enflasyon artmasın diye zam yapmazmış, enflasyon oldu yüzde 50. Şimdi, ‘Bir yıl boyunca da 22 bin 104 lira ile geçinin’ diyor. Yani 5 bin lira güya zam yaptı. Tarihte ilk kez 1 Ocak günü, ocak ayında maaş alınınca asgari ücretlinin cebine para koymak yerine para çalıyorlar. Nasıl? Şöyle: Bu asgari ücret Tayyip Bey geldiği gün 7 çeyrek altın alıyordu. İnanmayan gitsin, kuyumcuya sorsun. 2002’de çeyrek altın kaç para? Bugün asgari ücret aralık ayında haliyle 3,5 çeyrek altın alıyor. 3,5 çeyrek altın kayıp. Bugün bir tane çeyrek altın kaybetsen aklın çıkar, arar durursun Posof sokaklarında. Bir çeyrek altın değil, her ay 3,5 çeyrek altın. Bu sene bir asgari ücretli değil, her asgari ücretli her ay bunu kaybediyor. Bunu geri almanın yolu, vallahi kaybedilen yere gidip bakılacak. Emekli maaşı da Tayyip Bey geldiğinde sekiz çeyrek altın alıyordu. Şimdi üç çeyrek altın alıyor. 12 bin 500 lira ile üç çeyrek alınır mı, alınmaz mı? Alınmaz vallahi, 2,5 çeyrek altın alınıyor. Düşünün her emekli, 5,5 çeyrek altın kaybetmiş. Bugün için bu kayıplar. Vallahi öyle dura, düşüne değil, aranarak bulunacak. Ne dedim? Bir çeyrek altın kaybetsen, gider Posof sokaklarında arar durursun, nerede bu diye. Vallahi kaybettiğiniz yere gideceksiniz bulmaya. 3 Kasım 2002 günü bir sandığın başında kaybettiniz. Önümüze kurulacak ilk sandıkta bulacaksınız o altınları. İlk sandıkta.”

“BAKAN EVLATLARI RAHAT EDİYOR, VATAN EVLATLARI EZİYET ÇEKİYOR”

“Bu iktidar gitmeden ne emekliye, ne emekçiye huzur yok. Bunu hepimiz bilelim. Bu iktidar gidince emeklinin dönemi başlayacak. Bu iktidar gidince asgari ücretlinin, hayvancılık yapanın, besicilik yapanın, tarımla uğraşanın, arıcılık yapanın, esnafın dönemi başlayacak. Şimdi maalesef vatan evlatlarının değil, bakan evlatlarının dönemindeyiz. Bakan evlatları rahat ediyor, vatan evlatları eziyet çekiyor. Ama hepinize ortak çağrım şudur. Önümüzdeki seçimler gelirken, Posof’ta yanına varmadığınız bir AK Partili kalmasın, bir MHP’li kalmasın. Anlatın, güçlükleri anlatın. Onların zenginlere para bulduğunu, Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının bütün imkansızlıklara rağmen… Adamın elinde devlet var devlet. Karayolları var, her şey var, üç yıldır çamur içinde kaldı burası. Hiçbir imkanı yok. 36 milyon borç bıraktılar, Posof’u çamurdan kurtardı. Bu iktidar gelsin, bak daha ne olacak? Hep birlikte çalışacağız, bu seçimleri hep birlikte kazanacağız. Vatandaşın yüzünü güldüreceğiz. Gençlerin, yaşlıların yüzünü güldüreceğiz.”

“BİR DAHAKİ GELİŞİMİZDE PARTİMİZ İKTİDAR OLACAK”

“Dediler ki ‘Posof’a Cumhuriyet tarihinde gelen ikinci genel başkansın.’ Doğru mu? Allah rahmet eylesin, kim geldi bundan önce? Deniz Bey gelmiş. Deniz Baykal gelmiş, sağ olsun buraya. Allah rahmet eylesin. Biz de bundan sonra inşallah geliriz. Bugün partinin genel başkanı olarak geldim, parti muhalefette. Ama inşallah bir dahaki gelişlerimizde parti iktidarda olacak. O zaman bizden dileyin ne dilerseniz, hepsini halledeceğiz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Destekleriniz için çok teşekkür ediyoruz. Posof’u seviyoruz, Posof’u her zaman seveceğiz, asla yalnız bırakmayacağız.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL ARDAHAN’DA - 2