30.10.2015

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU’NUN İZMİR’İN TİRE VE BERGAMA İLÇELERİNDE YAPTIĞI KONUŞMA - BİRİLERİ SALTANAT KURMAK İSTİYOR, BUNA İZİN VERMEYİN (30 EKİM 2015)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendisinin de milletvekili olduğu İzmir’deydi.

İzmir’in 1 ve 2’inci bölgelerinde konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "1 Kasım saltanatın yıkıldığı tarihtir. Birileri yeniden saltanat kurmak istiyor, buna izin vermeyin. Siz bunu çok daha iyi biliyorsunuz" dedi. Kılıçdaroğlu’nun Tire, Bergama konuşması özetle şöyle:

MEMLEKETİN BARIŞA İHTİYACI VAR
"Bu memleketin barışa ihtiyacı var. Bu memleketin ortaçağın karanlığından kurtulmaya ihtiyacı var. Bunun için yola çıktım. Bunun için mücadele ediyorum, herkesin kazandığı, tenceresinin kaynağı, huzurun oluğu bir Türkiye istiyorum. Eğer bunu Türkiye’de hep beraber istiyorsak, terörden uzak huzur içinde yaşadığımız bir ülke istiyorsak adresimiz belli. 1 Kasım’da gidip CHP’ye oy vereceğiz, bunun Türkçesi bu.

TÜRKİYE ATEŞ ÇEMBERİNDEN GEÇİYOR
Sandığa gideceğiz değil mi? Bir vatandaşı daha sandığa götüreceğiz, geçen seçimde oy kullanmamış ya da başka bir partiye oy vermiş vatandaşımızı da sandığa götüreceksiniz. Türkiye, bir ateş çemberinde geçiyor. 13 yılda ülkeyi ne hale getirdiklerini anlatın. Kan ve gözyaşı var. Bundan rahatsızsanız, ülkede huzur istiyorsanız, gel beraber sandığa gidelim deyin. Yakınlarınıza telefon açın, sandığa gitmesini oy kullanmasını isteyin. Çocuklarımıza güzel bir ülke bırakmak zorundayız.

KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR
Kuvay-ı Milliye’nin yatağıdır buralar. Efelerin yatağıdır buralar. Kurulacaksın kaçak sarayına oradan ahkam keseceksin. Binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Bir yanlış dış politikan 2 milyon aç Suriyeli yarattı, neden? Küçük çocukların cansız bedenleri Akdeniz’in kıyılarına düşüyor neden? Bunları düşünmek zorundayız. Bu seçimlere diğerlerine benzemiyor. Elimizi vicdanımıza koyarak sandığa gitmeliyiz. Unutmayın Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için, sizin için çalışır. Rahmetli Ecevit’in geleneğinden geliyorum. O ne derdi ’ne ezen, ne ezilen insanca hakça bir düzen’ evet onu savunuyoruz biz de. Emekliye iki maaş ikramiye sözü verdik. Neden? insanca hakça bir düzen olsun diye. Bayramını huzur içinde geçirsin, torunlarından kaçmasın diye.

DEVLET KİNLE, ÖFKEYLE YÖNETİLMEZ
Devletin kinle ve öfkeyle yönetilmez.Akılla, bilgiyle, sabırla yönetilir. Bunu yapmadığımız zaman toplumda gerginliklere yol açarsınız. Neredeyse caddelerde selam veremez hale geldik. Komşunun inancı sorgulanan hale geldik. Biz böyle miydik?Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu zaman
huzur ve barışı hedeflemişti. Kadınlara, size, seçme ve seçilme hakkını veren batılılardan önce veren Atatürk’tür. Kadın erkek eşitliğini savunan odur.



SADECE HORTUMCULAR KAYBETSİN

7 Haziran seçimlerden önce 17 Milyon fakirden söz ederdim. Yeni rakamlar açıklandı. Fakir sayısı meğer yeni Türkiye’de 22 Milyon’muş. Ne demek bu? Milyonlarda kişi ayda 300 TL’nin altında geçinmek zorunda, demektir. Bu evlerdeki dramı ben bilirim. Eğer o evde akşam tencere kaynamıyorsa en büyük hüznü dramı anneler yaşar. Kendileri saraylarda oturuyor, bir elleri yağda bir elleri balda. Acaba düşünüyorlar mı o çocukları? Atatürk Cumhuriyet için ’kimsesizlerini kimsesidir" diyordu. O çocuklara biz bakacağız. İstiyorum ki bu ülkede çiftçiler, esnaf, emekli, memur, sanayici kazansın. Herkes kazansın. Alın teri döken herkes kazansın. Sadece hortumcular kaybetsin. Ben de zaten bunu istiyorum.

ALIN TERİM SİZE HELAL OLSUN
Yalnız bir ülkemiz var. Bir vatandaşımız diyor ki ’Umudumuz sizsiniz, gelin ülkeyi kurtarın’ umut karşılıklıdır. Benim güvencem, umudum da sizsiniz. Türkiye’nin geleceğine siz yön vereceksiniz. Türkiye’yi, ya çağdaşlığa taşıyacaksınız ya da Ortadoğu’nun karanlığına. Bakın nasıl bir eğitimi sistemi var? Çocuk nereye kaydolacak bilinmiyor. 13 yılda 12 sefer eğitim sistemi değişir mi? 1 Kasım’da sandığa giderken düşüneceğiz. Yalnız kendimizi değil bir kişi daha götüreceğiz. Bu hepimizin görevi. Vatandaşlık, demokrasi görevi. Artık ’Yeter söz milletin’ dememiz lazım. Ben size huzur, refah barış garantisi veriyorum. Sarayda oturma, köşeyi dönme gibi hastalığım yok. Hele hele bana her türlü eleştiriyi yaparlar ama çıkıp ta sen ’kul hakkı yedin’ diyemezler. Herkesin eleştirisine saygılıyım. Sizin için çalışacağım, sizin için alın teri dökeceğim. Dökeceğim her alın terim size helal olsun.