25.12.2022

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye Ormancılığında 98 Yıl” Buluşmasına Katıldı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Ormancılar Derneği’nin Ankara Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Türkiye Ormancılığında 98 Yıl” buluşmasına katıldı.

Teşekkür ederim. Son yıllarda katıldığım en güzel toplantılardan birisi gerçekleşti.

Sorunu yaşayan kardeşlerimiz, orman köylülerimiz gelip sorunlarını aktardılar. Bu işin uzmanları yine kürsüye çıktılar, hem sorunu hem de sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini bizlere aktardılar. Dolayısıyla sorunu yaşayanı dinlemeden sorunu çözemezsiniz. Önce sorunu yaşayanı dinlememiz lazım. Ondan sonra çözümü üretmemiz lazım. Ürettiğimiz çözümü tekrar sorunu yaşayana göstermemiz lazım, ‘Bizim bu çözümümüz yetiyor mu, yetmiyor mu’ diye. Dolayısıyla halkı dinlemeden, sorunu dinlemeden sorunu çözmek için yola çıkanların hep başarısız olduklarını gördük.

Toplantı evet Türkiye Ormancılar Derneğinin öncülüğünde gerçekleşti. Sayın Başkana da yine bütün katılımcılara, derneklere, kooperatiflere ve özellikle de orman köylüsü kardeşlerime hepinize yürekten teşekkür ederim. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Orman köylüleri, politikacıların en zor ulaştıkları köylüler aslında. Rahat ulaşmıyoruz, çünkü bulundukları coğrafya gereği hem gitmek açısından hem geniş bir kitleye ulaşmak açısından zorluk gösteriyor. Ben bunu defalarca orman konusunda, ormancılık konusunda çalışan arkadaşlarıma da ifade ettim. Keşke birlikte olsak da biz de çözümlerimizi bir şekliyle aktarabilsek diye. Bugün çok önemli bir toplantı, gerçekten bizim için çok önemli bir toplantı. Bizler orman köylüsünün yaşadığı sorunları nasıl çözeceğiz? Bunu aktarma fırsatı en azından benim için gerçekleşti. Bunu ifade etmek isterim.

15 madde halinde size düşüncelerimi aktarayım. Cumhuriyet Halk Partisi orman köylüleriyle ilgili ne düşünüyor bunu aktaracağım. Ormanlar konusunda Anayasamızda hüküm var malum, biliyorsunuz zaten. Aslında ormanlar anayasal olarak iyi korunuyor, fakat daha sonra anayasaya aykırı olarak çıkarılan yasalarla, düzenlemelerle, yönetmeliklerle, tüzüklerle, tebliğlerle orman katliamına hep beraber tanık oluyoruz. Bunun ilk ve en önemli tanıkları orman köylüleri. Çünkü ağaçları seviyorlar, çünkü ormanı seviyorlar, ormanda yaşayan bütün canlıları seviyorlar. Orman yandığı zaman bizden çok onlar üzülüyorlar. O nedenle orman köylüleri için neleri düşündüğümüzü, iktidara geldiğimizde ki orman köylülerinin oyunu da bekliyorum, onu da altını özellikle çizerek ifade etmek isterim. Eğer siz bugüne kadar yaşadığınız sorunların dışına çıkmak istiyorsanız ve kendi orman köyünüzde insanca yaşamak istiyorsanız, gelir sahibi olmak istiyorsanız, sosyal güvenliğiniz olsun istiyorsanız beni dinleyin ve bunların tamamının hayata geçirileceğini unutmayın. Ama bunların hayata geçmesi için sizin desteğinize ihtiyacımız var.

15 madde halinde sıralayacağım.

1- Yaklaşık 2 bin civarında orman kooperatifleri, gerektiğinde sayıları artırılarak yeniden canlandırılacak ve orman kooperatiflerine her türlü araç, gereç, makine ve kuracakları tesislere yönelik gerekli ucuz kredi verilecektir. Yani orman kooperatiflerini ayağa kaldıracağız.

2- Bu orman kooperatiflerinde, orman mühendisleri, orman endüstri mühendisleri, avukatlar gibi çeşitli meslek grupları da istihdam edilecektir. Yani orman köylüsünün gerekirse hakkını, hukukunu savunacak bir avukat orada olacak. Orman mühendisi orada olacak. Orman endüstri mühendisi kooperatifte görev yapacak. Kooperatifin geliri yetmezse bunlar kamu görevlisi olarak orada çalışacaklar. Bu konuda da güvence veriyoruz.

3- Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan dikili ağaç satışı ihale yöntemi, orman köyü sınırları içerisinde asla uygulanmayacak. Müteahhitlere yönelik bu uygulamaya derhal son verilecek.

4- Orman köyleri sınırları içerisinde üretilecek ağaçlar doğrudan kooperatiflere tahsis edilecektir. Bu tahsis, ortalama ihale bedeli üzerinden yüzde 40 kadar daha uygun fiyatlarla yapılandırılacaktır. Böylece orman köylüsü müteahhitlerin pençesinden kurtarılacaktır.

5- Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan orman ürünleri üretimi, ağaçlandırma ve ormancılık işlerine ait birim fiyatlar en az iki katına çıkarılacaktır.

6- Kooperatifler aracılığıyla orman köyünde bulunan her haneye yakacak odunlar ücretsiz olarak sağlanacaktır. Bunun denetimini kooperatifler üstlenecektir.

7- Kendi köy sınırları içerisinde bulunan ormanların korunmasına yönelik takip işlemleri; yangın, kaçak, kaçak kesim ve bu gibi görevler kooperatifler eliyle yürütülecektir. Bu maksatla yangın işçileri ve gerekli personel, orman köylüleri tarafından sağlanacaktır. Yani orman köylüleri bu görevi üstlenecektir.

8- Odun dışı tali ürünler; kekik, defne, keçiboynuzu gibi ürünlerin toplanması ve satışı doğrudan kooperatifler eliyle gerçekleştirilecektir.

9- Orman köyleri sınırları içerisindeki her türlü mesire alanları ve günübirlik alanlar ile tabiat parklarının işletmeciliği kooperatifler tarafından gerçekleştirilecektir.

10- Orman köyünde bulunan hanelerden en az bir kişinin orman kooperatifine üyeliği sağlanacaktır. Böylece her haneden en az bir kişi kooperatifin üyesi olacaktır.

11- Orman kooperatiflerinde hem üretim hem de tedarikçi özelliği bir arada bulundurulacak, bu kooperatiflerin faaliyetleri sadece orman ürünleri ile sınırlı kalmayacak, istenirse orman köylüsünün tarımsal ve hayvancılık faaliyetleri de bu kooperatifler eliyle yürütülecektir, yani desteklenecektir.

12- Bozuk orman arazileri; badem, ceviz, keçiboynuzu gibi gelir getirecek türlerle ağaçlandırılacak ve bu alanlardan kooperatifler gelir elde edeceklerdir.

13- Orman kooperatifleri, elde ettikleri kârları üyelerine dağıtacaktır. Kooperatif işlerinde çalışanlar ayrıca ücret alacaklardır.

14- Orman köyleri içinde bulunan özellikle gençlere ve kadınlara eğitimler verilerek onların çeşitli alanlarda becerileri artırılacak, bulundukları yerlerde iş imkanları sağlanarak hiç kimse işsiz bırakılmayacaktır. Bu arada şunu açık ve net ifade edeyim. Orman köyü olsun olmasın, bütün kırsalda çalışan kadınların ve gençlerin tümünün sosyal güvenlik primleri devlet tarafından ödenecektir. Hiçbir genç ve hiçbir kadın, büyük kentlerin varoşlarına gidip ‘acaba asgari ücretle iş bulabilir miyim’ arayışına girmeyecektir. Köyünde, kırsalında çalışacak, üretecek, kazanacak; onun sosyal güvenlik primi devlet tarafından ödenecektir.

15- Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselme trendinde olan ekoturizm faaliyetleri, yani kırsal turizm, kooperatifler tarafından sağlanacaktır. Bu maksatla eski köy evlerinin yeniden tadilatı gerçekleştirilecek, gerektiğinde doğaya ve yörenin mimarisine uygun yeni konaklama yerleri kooperatifler aracılığıyla yapılacaktır.

Değerli arkadaşlarım, söylediklerim gerçekleştiğinde orman köylüsü, ailesiyle birlikte huzur içinde kendi köyünde yaşayacaktır. Bir gelecek kaygısı taşımayacaktır. Geliri iyi olacaktır, kentin merkezine eğlenmeye gidecektir. Böylece kırsalda çalışan herkes, -bu sadece orman köylüleri için değil- çalışıp ürettikçe Türkiye’nin büyümesine katkı verecektir. Bizim karnımızı doyuranların kırsalda çalışanlar olduğunu hiç kimsenin unutmaması lazım. Tarım, hayvancılık, ormancılık stratejik alanlardır.

Bu toplantıda ben de çok şeyi yeniden öğrendim. Ormanın ne kadar değerli bir varlık olduğunu, ormanın sadece bir ağaç olmadığını, orada yaşayan diğer canlılarında olduğunu, bir ekosistemin olduğunu, bir faunanın olduğunu hep beraber bir şekliyle öğreniyoruz ve biliyoruz. Ormanı ağaç olarak görenler ve o ağacı da çıkar amaçlı kullanmak isteyenler, sadece Türkiye’nin bugününe değil geleceğine de ihanet ediyorlar. O nedenle orman köylülerinin ormanı korumak için verdikleri mücadele, sıradan bir mücadele değil. Bugünün mücadelesi de değil, geleceğin mücadelesi aslında. Biz, sadece insan olarak değil, doğadaki tüm canlılarla bir arada yaşadığımızda ancak huzur içinde yaşamış oluruz. Onların huzuru, bizim de görevimizdir. Onların yaşaması için çaba göstermek, bizim de görevimizdir.

Doğada her canlının bir görevi vardır ve her canlının görevi, doğanın mükemmel bir şekilde gelişmesi ve büyümesidir. Ama şunu da söylemek zorundayım. Doğanın en vahşi yaratığı da insandır. Dolayısıyla doğayı tanımak, doğayı bilmek, doğaya ihanet etmemek için çocuklarımızı, evlatlarımızı bugünden yetiştirmeliyiz. Gencecik evlatlarımızın doğa karşısında duyarlı olmalarının temel nedeni, onların dört duvar arasında yetişmeleridir. Ağacı görünce, kuşu görünce hayranlıkla izler, hayranlıkla bakar nedir bu diye. Parklara özlem, yeşile özlem, doğaya özlem, hep bu nedenlerle ortaya çıkmaktadır.

Evet değerli arkadaşlarım, Orman muhafaza memurlarından tutun orman köylülerine kadar, ormancılık konusunda çalışan mühendislerinden teknisyenine kadar her birimize ve dolayısıyla da politikacılara kadar her birimize görevler düşüyor. Bu görevleri yerine getirmek de hepimizin ortak arzusu; bunun için mücadele edeceğiz, bunun için gerekirse kavga edeceğiz. Ama dediğim gibi bunların hayata geçmesinin yolu, demokratik yöntemlerle iktidar olmaktan geçiyor ve alın terine hak ettiği değeri vermekten geçiyor. Biz bunu yaptığımız zaman Türkiye büyüyecektir, Türkiye güzelleşecektir. Bir ağaç kolay yetişmiyor değerli arkadaşlarım. Ağacı, fideyi ektik; ertesi gün bu tekrar kocaman bir ağaç olacak diye bir şey yok. 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl, 50 yıllık bir süreci var, 100 yılık, 150 yıllık bir süreci var ağaçların. Dolayısıyla ağacı eğer kesecekseniz bunu da gidip uzmanına soracaksınız. Bana değil uzmanına soracaksınız, orman mühendisine soracaksınız ne zaman hangi ağaç kesilmeli diye. Eğer buraları ranta teslim ederseniz, ormanı ve ağaçları ve dolayısıyla geleceğimizi yok etmiş oluruz.

Ranta teslim edilmeyen bir Türkiye özlemiyle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum.

Orman için mücadele, ormanda yaşayan bütün canlılar için mücadele; ağacından, kurdundan, kuşundan, börtü böceğinden, herkesten, her canlıdan yana olarak ortak mücadele etmek zorundayız. Orman köylüsü bu mücadeleyi yapıyor. Hiç endişe etmeyin, Bay Kemal her zaman sizin yanınızda olacak. Her zaman sizinle beraber olacak. Hiçbir güç engelleyemeyecek hiçbir güç. Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.


CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, “TÜRKİYE ORMANCILIĞINDA 98 YIL” BULUŞMASINA KATILDI

Gündem'den Öne Çıkan Haberler