31.03.2017

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, BURDUR’DA ESNAF BULUŞMASINA KATILDI

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, BURDUR’DA ESNAF BULUŞMASINA KATILDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Binali Bey ayrı, Sayın Erdoğan ayrı telden çalarsa olmaz. Siz Binali Bey’in ayrı telden çalacağını düşünüyor musunuz? Hayır. 500 metre öteden Sayın Erdoğan’ı görse önünde 80 düğüm olsa 8 saniyede ilikler. Öyle ayrı telden çalma falan yok." dedi.

Burdur Yeni Sanayi Kooperatifinde esnafla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, kendisinin her zaman hem cumhurbaşkanı hem genel başkan olunamayacağını söylediğini anlattı. Cumhurbaşkanının tek olması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Cumhurun başkanı olmalı, hepimizi temsil etmeli. Neden? Çünkü cumhurbaşkanlığı ortak paydamızdır. O makama seçilen kişi 80 milyonu temsil eder. Neden arabasında Türk bayrağı taşır? Ben taşıyamam, Binali Bey, Devlet Bey taşıyamaz. Türk bayrağını arabasında taşıyan tek kişi vardır, cumhurbaşkanı. Parti başkanı da arabasında Türk bayrağı asarsa ne olur? Bir tarafında Türk bayrağı bir tarafından partisinin bayrağını taşıyacak. Ne olacak o zaman? 80 milyonu temsil edemeyecek. Yanlış mı? Evet yanlış, dünyada bir örneği yok."

- "Herkesle kavga edersen turist gelmez"

Ekonomik duruma değinen Kılıçdaroğlu, işsizlikle çiftçiler, sanayicinin durumuyla ilgilenen olmadığını belirtti.

Turizm sektöründe de olumsuz bir dönem yaşandığına değinen Kılıçdaroğlu, "Herkesle kavga edersen turist gelmez. Niye gelsin? İşin özü sandığa gideceğiz. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Çocuklarımızı, geleceğimizi, demokrasimizi düşüneceğiz ve oyumuzu kullanacağız. Bunun partilerle ilgisi yok, bu bir tercih meselesi. Bunun bir seçim olmadığını hepimiz biliyoruz." dedi.

"Hayır" diyerek demokrasinin güçleneceğini belirten Kılıçdaroğlu, "hayır" çıkarsa sosyal yardımların kesileceği yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Sosyal yardımlara hiçbir partinin karşı çıkmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hiçbir parti karşı çıkmıyor tam tersine sosyal yardımların artmasını istiyoruz. O zaman niye kaos çıksın. ’Evet’ çıkarsa Türkiye sonu belli olmayan bir sürecin içine girmiş olur. Bütün annelere söylüyorum. Siz freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz? ’Hayır’ diyorlar, ’bindirmeyiz’. Peki yeni getirilecek düzenin freni var mı? Freni yok. Çünkü TBMM hesap soramıyor. Hiçbir bakan, başkan yardımcısı da gelip TBMM’de hesap veremeyecek. Sözlü soruyu bile cevaplandırmayacak. Hiçbir milletvekili bakan olamayacak. Hiçbir milletvekili başkan yardımcısı olmayacak. Meclis ile saray arasına kocaman bir duvar çekiliyor. Eğer bir milletvekilini bakan yaparsa milletvekilliğinden istifa etmek zorunda."

- "Anayasalar uzlaşma belgeleri"

Anayasaların vatandaşın geleceğini, haklarını güvence altına alan toplumsal uzlaşma belgeleri olduğuna dikkati çeken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, her vatandaşın geleceğini, hakkını güvence altına aldığını anlattı.

Vatandaşların geleceğinin bir kişiye emanet edilemeyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"80 milyonun geleceği bir kişiye emanet edilmez. ’Olsun, 80 milyonun geleceğini bir kişiye emanet edelim’ derseniz o zaman ’evet’ oyu kullanacaksınız. ’Bu yanlıştır’ diyorsanız ’hayır’ oyu kullanacaksınız. Partilerle ilgisi var mı? Hayır. Bir başkan gelir, ’Bunları yapmayacağım’ diyebilir. Ama başka bir başkan gelir ’Ben bunların hepsini değiştiriyorum, yeniden yapacağım’ diyebilir. Asıl tehlike şu: Bir kişiye bu kadar yetki verirseniz, herhangi bir kişi, kurum, devlet, organizasyon, bir kişiyi kandırırsa, ikna ederse, 24 saatte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirir. Sandığa gideceksiniz. ’Evet’ demenin vebalini hatırlatmak için söylüyorum. Bir kişi başkanı ikna ettiğinde 24 saat içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirir. Nasıl? Çünkü başkana öyle yetkiler veriyorsunuz ki evet geçerse öyle yetkiler verilecek ki bütün müsteşarları, emniyet müdürlerini, valileri, genel müdürleri ve bütün komutanları, MİT müsteşarı dahil tamamını en geç 24 saat içinde değiştirebilir. Öyle ’30, 35 yıl uğraşalım devlet kuralım’ buna hiç gerek yok."

- "Bunun sağcısı solcusu yok"

Bir televizyon programında karşılıklı oturup 18 maddeyi konuşmak istediğini ancak buna olumlu yaklaşılmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Çıkamıyorlar. Tartışma yapamıyorlar. Bakın devletin forsunu, arabalarını, uçaklarını, otobüslerini, parasını kullanıyorlar, televizyonlarını kullanıyorlar ama ’evet’i bir türlü anlatamıyorlar. Bizim hiçbir imkanımız yok, tek güvencemiz var. Allahımız ve vatandaşımız var. Bizim güvencemiz de öyle. Köy köy, kasaba kasaba dolaşıp bunu anlatacağız. Bu memleket hepimizin memleketi. Bunun sağcısı solcusu yok. Bu anayasa hepimizin, birlikte karar vereceğiz. Çocuklarımızı, demokrasimizi düşünüceğiz. Milli Kurtuluş Savaşı’nı, Erzurum’u, Sivas’ı ve Amasya Tamimi’ni düşüneceğiz."

Siyasi tercihi ne olursa olsun mutlaka herkesin sandığa gitmesi gerektiğini, anayasa değişikliğinin esnaf, çiftçi, sanayici, işçi, taşeron, memur herkesi ilgilendirdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, herkesin kendisine anayasa değişikliğinin hangi derdi çözeceğini sorması gerektiğini ifade ederek, "O nedenle hepimizi ilgilendiriyorsa, gideceğiz oyumuzu kullanacağız. Bir siyasi parti tercihinde bulunmuyoruz. Bulunacağımız tercih ’Bu anayasa değişikliğini kabul mu edelim, etmeyelim mi?’ Bunun üzerine inşa ediyoruz." diye konuştu.

Oylamaya, "Sanayicinin, esnafın, işsizin derdini çözüyor mu? Türkiye’ye itibar kazandırıyor mu, demokrasimizi geliştiriyor mu?" çerçevesinden bakılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların hiçbirini yapmıyorsa, hiçbir derdimizi çözmüyorsa rahatlıkla vicdan huzuru içinde gidin, hayırlı bir iş yapın ve ’hayır’ oyu kullanın. Eğer ’Bu anayasa değişikliğiyle işsizlik, çiftçinin, taksi şoförünün, esnafın, küçük sanayicinin sorunu çözülecek’ diyorsanız, gidin o zaman ’evet’ oyu kullanın. Gayet açık ve net söylüyorum: Tercih milletin tercihi. Millet geçim derdinde, birileri seçim derdinde. Milletin derdi var, o derde çözüm üretmesi gerekirken siyaset kurumu onu bırakmışız bütün ülke referandumun peşinde koşuyoruz. Neden? Bizim gündemimizde ne var? Vatandaşın derdi var. Vatandaşın derdine çözüm üretiyorlar mı? Üretmiyorlar. Hep beraber sandığa gideceğiz, düşüneceğiz."

Cumhurbaşkanının 80 milyonu temsil etmesi için "hayır" oyu kullanılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Zor bir soru mu? Hayır, zor bir soru değil, kolay bir soru. Herkes akıl süzgecinden geçirecek, vicdan terazisinde tartacak, hangisi doğru hangisi yanlış... ’Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olsun, önemli değil’ diyorsanız ’evet’ oyu kullanacaksınız. ’Ya cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olur mu? Olmaması lazım’ diyorsanız ’hayır’ oyu kullanacaksınız." değerlendirmesinde bulundu.

- "Akıl süzgecinden geçirmeniz lazım"


Yeni sistemde Başbakanlığın kaldırılacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"(Başbakanlık olmalı, bizim tarihimizde, cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana var. Başbakanlık aynı zamanda yürütmenin de başı) diyorsanız, gidecek o zaman ’hayır’ oyu kullanacaksınız. ’Başbakanlığa hiç gerek yok zaten lüzumsuz bir müesseseydi, başbakana da başbakanlığa da gerek yok’ diyorsanız, o zaman gidip ’evet’ oyu kullanacaksınız. Tercih bu kadar kolay ve bu kadar zor. Akıl süzgecinden geçirmeniz lazım."

Kemal Kılıçdaroğlu, mevcut sistemdeki 550 milletvekilinin yeni sistemde 600’e çıkacağına değinerek, "Biz bugüne kadar ne başbakanlar gördük. Taş taş üstüne koyan başbakanların hepsine de saygı duyduk. Ama Meclise hepsi geldiler, güvenoyu istediler. Hepsi TBMM’ye hesap verdi." dedi.

- "Partilerle ilgisi yok"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, oylamanın partilerle ilgisinin olmadığını, bir demokrasi tercihi olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin ülkücüsü, milliyetçisi, sosyal demokratı, liberali, mütedeyyin insanı hepimizi ilgilendiriyor. Demokrasi sadece benim için değil hepimiz için geçerli bir kural. Hep beraber çocuklarımızı ve onların geleceğini düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

80 milyonun oturup, kendi geleceği için karar vermesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bize soruyorlar ’Niye Anayasa Mahkemesi’ne gitmediniz?’ diye. Bir milletin kaderini bir mahkeme tayin edemez, bir milletin kaderini o ülkede yaşayan halk tayin eder. Siz tayin edeceksiniz. Demokrasiden yana mı tercihinizi kullanacaksınız, otoriter tek adam rejiminden yana mı tercihinizi kullanacaksınız? Bu kadar basit. Bize demokrasi, düşünce özgürlüğü lazım. ’Biz sorunlarımızı özgürce dile getirelim’ diyorsanız, gidecek ’hayır’ oyu kullanacaksınız."

Kılıçdaroğlu, neden "hayır" oyu kullanılması gerektiğini bütün bu ayrıntılarıyla anlattığını ancak neden "evet" oyu kullanılması gerektiğini bir türlü anlatamadıklarını kaydederek, "Ne diyorlar, ’Hayır oyu kullananlar teröristtir’ diyorlar. Bu memlekette evet veya hayır oyu kullananlar bizim vatandaşımızdır. Demokrasinin gereği olarak evet veya hayır tercihinde bulunacak. Ne demek terörist? Çıksın milletin önüne desinler ki ’Şunlar için evet oyu kullanın’. Biz de diyelim ki ’Bunlar doğrudur veya yanlıştır, hayır oyunu bunlar için kullanın." dedi.