14.09.2018

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA: “SPOR DOSTLUĞUN KARDEŞLİĞİN BARIŞIN ADI OLSUN”

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA: “SPOR DOSTLUĞUN KARDEŞLİĞİN BARIŞIN ADI OLSUN”

CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili ve Spor Kurulu Başkanı Yıldırım Kaya, Giresun’da düzenlenen CHP Spor Kurulu Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı’nda konuştu. İsveç galibiyetinden dolayı Milli Futbol Takımını kutlayan Kaya, “Karadeniz kulüpleri kendi aralarındaki kısır çekişmeyi bir yana bırakıp bir araya gelirse, hem kendileri açısından, hem de Karadenizli sporcular açısından büyük olanaklara ulaşacaklar. Sporun evrensel dayanışma ruhunu bölgemize yansıttığımızda büyük başarılar elde ederiz” dedi
Yıldırım Kaya, “Nasıl ki Karadeniz’in köyünde düğünlerde güreşen yetim Yaşar’dan olimpiyat şampiyonu çıkardıysak, bu ülkede hayalinin peşinden koşacak, içindeki tutku ve hayalleri madalyalara dönüştürecek milyonlarca gencimiz var. Yeter ki olanak sağlayalım, yeter ki isteyelim, vazgeçmeyelim.” ifadelerini kullandı.
Toplantıya CHP Giresun İl Başkanı Fikri Bilge, Giresun Milletvekili Necati Tığlı, Belediye Başkanı Kerim Aksu, spor STK’ları, spor basını, sporcu ve çok sayıda sporsever de katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın toplantıda yaptığı konuşma şöyle:
Spor Dostluğun, Kardeşliğin, Barışın… Adı Olsun
Öncelikle Milli Futbol Takımımızı İsveç galibiyeti dolayısıyla kutluyorum. UEFA Uluslar Ligi’nde Rusya’ya 2-1 yenilen ay yıldızlılar, ikinci maçlarında İsveç’i 2-0 geriye düştükleri maçta 3-2 yenme başarısını gösterdiler.
1.Dünya Savaşında batı cephesinde üstlerine meydan okuyarak 25 Aralık tarihinde kendi aralarında ateşkes ilan eden İngiliz ve Alman askerleri, savaşmadıkları ateşkes gecesinde vakitlerini futbol maçı yaparak geçirmişlerdi. Bu gün tarihe "Noel Barışı" olarak geçti. Milyonlarca insanın öldüğü bu korkunç savaşta dostluğu sağlayan şey spor olmuştu.
Yine 1.Dünya Savaşında, babası savaşta ölen, 1 yaşında yetim kalan Yaşar; Samsun’un Kavak İlçesi’ne bağlı Karlı Köyü’nden Ankara’ya gittiğinde güreş yapmaya başlayarak; olimpiyat şampiyonluğu da dahil 5 altın 2 gümüş madalya kazandırdı. Ömrünün sonuna kadar da Türkiye güreş milli takımının antrenörlüğünü yapan Yaşar Doğu’yu saygıyla anıyorum. Yaşar Doğu’nun Türk sporuna katkılarını asla unutmayacağız.
Ülkemiz dünya ortalamasına göre oldukça genç nüfusa sahiptir. Bu gençlerimizin 5 milyonu ne istihdamda, ne eğitimde yer alamamaktadır. Oysa, bu 5 milyon gencin içinden sağlam bir spor politikasıyla her alanda güçlü sporcular yetiştirme şansı varken ülke sporunu yönetenler yurtdışından getirdikleri sporcularla uluslararası yarışmalarda başarı aramakta ve ne yazık ki çoğu kez bulamamakta. Üstelik, yurtdışından getirilen sporcuların bir kısmı, maalesef kazandıkları başarıların ardından yapılan kontrollerde dopingli çıktı ve Türkiye’nin adı dopingle anılır oldu. Bu kadar genç nüfusa sahipken hâlâ yurtdışından getirilen sporcularla başarı aramak bu ülkenin ayıbıdır.
Öte yandan güzel şeyler de olmuyor değil. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sporcusu doğuştan iki kolu olmayan Sümeyye Boyacı, Meksika’da düzenlenen Dünya Paralimpik Oyunları’nın yüzme dalında 50 metre sırtüstünde Dünya Şampiyonluğunu kazandı. Sümeyye Boyacı göstermiştir ki; Gençlerimize olanak tanınırsa dünyaya örnek olacak sporcular yetişir!
Söz konusu spor olunca, bölgesel eşitsizliklerden bahsetmemek olmaz. Günümüzde genelde spor, özelde futbol fazlasıyla endüstriyelleşmiş durumda. Ülkemizde futbol İstanbul takımlarının hegemonyası altında! İstanbul’un üç büyük kulübünün kendi arasında top çevirdiği adı Süper olan bir futbol ligimiz var. İstanbul takımları ligin, yayın ve bahis gelirlerinin büyük payını alıyor. Diğer kulüplere deyim yerinde ise artıklar kalıyor.
Karadeniz kulüpleri kendi aralarındaki kısır çekişmeyi bir yana bırakıp bir araya gelirse, hem kendileri açısından, hem de Karadenizli sporcular açısından büyük olanaklara ulaşacaklardır. Sporun evrensel dayanışma ruhunu bölgemize yansıttığımızda büyük başarılar elde ederiz!
Bu başarılar yalnız kulüpler açısından değil bölge halkı açısından da muazzam olanaklar doğuracaktır. Altyapı ve tesis çalışmalarının arttırılmalı, ortak tesisler ve olanaklar bölüşülmelidir. Böylece, bölgedeki kulüplerimiz rekabeti oyun sahalarında bırakıp, saha dışında dayanışma göstererek ilerleyebilecektir. Bölge genelinde başlayacak dostluk, kardeşlik çabaları ülke geneline yayılacak ve elde edeceğimiz başarılar bizi daha da ileriye taşıyacaktır.
Karadeniz bölgesinin ekonomik kalkınması için spor turizmi konusunu ciddi şekilde ele almamız gerekiyor. İçi insan sevgisi dolu halkı ile; olağanüstü doğal güzellikleri ile bu bölge, aynı zamanda diğer bölgelerde yapılması mümkün olmayan ve hem yerli hem yabancı binlerce sporcuyu bölgemize çekerek ekonomiyi canlandıracak fırsatlara sahiptir.
Atlı veya yaya doğa yürüyüşü, bisiklet, kayak, kürek, rüzgar sörfü, kano, rafting, offroad, trekking, yamaç paraşütü, yelken, olta balıkçılığı, açık deniz yüzme, tüplü, tüpsüz dalış, gibi pek çok farklı disiplinden spora uygun olan bu coğrafyada olanaklarımızı tam kapasite ile kullandığımızda bundan hem bölge halkı hem de bütün ülke faydalanacaktır.
Son söz olarak, siyasi iktidarın yarattığı toplumsal kutuplaşma iklimine, insanları ırk ya da mezhep üzerinden bölenlere inat, toplumsal barışımızın tesisi ve kardeşlik için sporun önemini atlamamamız gerektiğini aklımızdan çıkarmayalım. Spor, sadece ticari bir faaliyet olarak değil, profesyonellerin ya da kulüplerimizin değil, tüm toplumumuzun meselesi olarak ele alındığında gerçek anlamına kavuşacaktır. Bu nedenle özellikle amatör kulüplerin teşvik edilmesi ve desteklenmesi çok önemli. Ne yazık ki siyasi iktidar bu konuda yeterli teşviki vermediğinden amatör spor kulüpleri maddi olanaksızlıklarla boğuşmaktadır.
Spor bir milletin gençliğini ve ülkeyi ayakta tutmasını sağlar. Spor ahlakın, erdemin ve azmin yoludur. Spor hayal etmek inanmak ve başarmaktır. Şampiyon salonlardan çıkmaz, şampiyon içinde tutku, hayal ve amacı olan insanlardan çıkar. Nasıl ki Karadeniz’in köyünde düğünlerde güreşen yetim Yaşar’dan olimpiyat şampiyonu çıkardıysak, bu ülkede hayalinin peşinden koşacak, içindeki tutku ve hayalleri madalyalara dönüştürecek milyonlarca gencimiz var. Yeter ki olanak sağlayalım, yeter ki isteyelim, vazgeçmeyelim.