30.10.2025

Zeliha Aksaz Şahbaz: “Halk Sağlığı Kâr Hırsına Teslim Edilemez!”

Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz grip aşısına ve diğer hayati aşılara erişimde krizin derinleşmesi ile ilgili hazırladığı yazılı basın açıklamasında halk sağlığının kâr hırsına teslim edilemeyeceğini ifade etti.

CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz’ın yazılı basın açıklaması şöyle:

“Grip Aşısına ve Diğer Hayati Aşılara Erişimde Kriz Derinleşiyor: Halk Sağlığı Kâr Hırsına Teslim Edilemez!”

Türkiye’de grip aşısı ve diğer hayati aşılara erişimde yaşanan kriz, yıllardır sürdürülen yanlış sağlık politikalarının ve kamusal üretim kapasitesinin tasfiyesiyle alınan kararların bir sonucudur. Risk grupları, yaşlılar, kronik hastalar ve sağlık emekçileri eczanelerde ve aile sağlığı merkezlerinde “stok yok” yanıtlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

Refik Saydam’ın kapatılmasıyla aşı üretimi dışa bağımlı hale getirildi

İki asra yakın süredir çiçek aşısıyla başlayan yerli aşı üretimimiz, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 2011’de kapatılmasıyla tamamen durduruldu. Yerli üretim kapasitesi ortadan kaldırıldı, ülke aşıda dışa bağımlı hale getirildi. Bunun sonucunda grip, pnömokok, hepatit, tetanoz ve diğer erişkin aşılarında sürekli kriz yaşanıyor. Bugün stokta bulunmayan her aşı, yarın kaybedilen canlar anlamına geliyor.

Aşı tedariki kur oyununa bağlandı

Geçen yıl sınırlı sayıda getirilen grip aşısı, bu yıl çok daha az temin edildi. 20 Ekim’de yapılacağı açıklanan alım güncellemeleri gecikti, ithal aşıların piyasaya sürülmesi ertelendi. İlaç şirketleri euro kuru güncellenmeden aşıları dağıtmak istemiyor, Sağlık Bakanlığı ise bu bağımlılığı seyrediyor. Influvac başta olmak üzere mevsimsel grip aşıları tükenmiş durumda, pnömokok aşılarında da ciddi sorun yaşanıyor.

COVID ve HPV aşıları hâlâ halkın ulaşamayacağı noktada

Hâlâ ciddi ölüm nedeni olan COVID için güncel suşlara karşı etkili aşılar temin edilmiyor. 65 yaş üstü yurttaşlar ve kronik hastalığı olan milyonlarca kişi aşıya ulaşamıyor ve kaderine terk edilmiş durumda.

HPV aşısının ücretsiz olarak ulusal aşı takvimine eklenmesi ise yıllardır bir oyalama taktiğine dönüştürülmüş halde. Bakanlık “Aralıkta HPV geliyor” açıklamalarıyla algı yönetimi yapıyor, oysa ortada ne ihale süreci ne de kalite kontrol planı var. Bu nedenle Türkiye’de kız çocukları rahim ağzı kanserine karşı korunmasız bırakılıyor.

Pandemiden ders çıkarılmadı

COVID-19’da yaşanan acı tecrübeler unutuldu. Bugün yine:

• Veri şeffaflığı yok,

• Erken uyarı ve hazırlık yok,

• Erişkin bağışıklama stratejisi yok.

Eksikliklerin yükü ise aile hekimlerinin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına bırakılıyor.

Acil kamusal taleplerimiz şunlardır:

• Ulusal Aşı Tedarik ve Üretim Planı hazırlanmalı,

• Yerli aşı üretim kapasitesi kamu eliyle yeniden kurulmalı,

• Erişkin aşılaması ücretsiz ve yaygın olmalı,

• HPV, Menenjit ve Rota virüs aşıları derhal ulusal takvime eklenmeli,

• Bölgesel eşitsizlikler giderilmeli, veriler şeffaf paylaşılmalı,

• ASM’lerde “her an ulaşılabilir aşı” sistemi kurulmalıdır.

Aşı yoksa koruma da yoktur

Koruyucu sağlık hizmetleri adım adım zayıflatılıyor. Bu kriz bir ihmal değil, doğrudan iktidarın siyasi tercihleri ve politikalarının sonucudur. Bir yanda milyarlarca liralık kira garantileriyle şirketlere teslim edilen şehir hastaneleri, diğer yanda aşı kuyruklarında bekleyen vatandaşlar… Halkın yaşam hakkını koruyan aşılar için bütçe yok denirken, kamunun kaynakları rant projelerine akıtılıyor.

Aşı, bütçe oyunlarına kurban edilecek bir kalem değil, herkes için temel bir yaşam hakkıdır. Halkı ölüme terk eden bu sistemi kabul etmiyoruz. Koruyucu Sağlık Sisteminin öncelendiği bir Sağlık Sistemi halkımızın sağlığı için yaşamsal önemdedir.”