03.01.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: TAŞERON İŞÇİLERE ASGARİ ÜCRET AYRIMCILIĞI AÇIK BİR HAK İHLALİDİR

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: TAŞERON İŞÇİLERE ASGARİ ÜCRET AYRIMCILIĞI AÇIK BİR HAK İHLALİDİR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Emek Büroları Genel Koordinatörü Veli Ağbaba’nın kadroya geçen işçilere asgari ücret farkının yansıtılmasına dair açıklaması şöyle:
696 sayılı KHK ile kadro vaadi ile hayalleri suya düşürülen taşeron işçilerine asgari ücret tartışmaları ile bir kez daha ayrımcılık layık görülmüştür. Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kimi kurumlara gönderdiği görüş yazısında ‘’2019 yılı için geçerli olacak olan Asgari ücret artışının’’ Belediyelerde çalışan ve 696 sayılı KHK ile Belediye şirketlerine geçirilen işçiler için geçerli olmayacağı yönündedİr.
Bakanlığın bu türden bir görüş veya öneri de bulunması hak ihlalidir. Nitekim Asgari ücret ülke genelinde çalışanlar adına belirlenmiş maksimum sınırdır. Özellikle Belediyelerde böyle bir artışın yapılmaması durumunda işçilerin bir bölümü asgari ücret altında çalışmaya mahkum edilecektir.Asgari ücret altında çalışma yaptırılması yasal olarak suç teşkil edeceğinden Belediyeler de çalışan tüm işçilerin herhangi bir farklı işleme tabi tutulmadan bu orana yükseltilmesi gerekmektedir. Bakanlığın bu görüşü yasal anlamda suç teşkil etmektedir.
Asgari ücret oranındaki artış tüm işçilere yansıtılmalıdır
696 sayılı KHK’dan sonra dönemin Çalışma Bakanlığı sözde kadroya geçirilen işçiler için 2020 yılına kadar yüzde 4+4 oranında toplu iş sözleşmesi ilan etmişti. Bakanlığın bu kararı ile Belediye şirketlerine geçen binlerce işçi 2020 yılına kadar yüzde 4'lük zamma yani açlığa mahkûm edilmiştir. Buda yetmezmiş gibi taşeron şirketlerinden belediye şirketlerine geçen işçilerin 2020 yılına kadar toplu iş sözleşmesi hakkı elinden alınmıştır. Bu durum belediye şirketlerinde çalışan işçiler adına yapılan en büyük ayrımdır.
Ayrıca 2019 Asgari ücret artışından bu şirketlere geçen işçilerin yararlanamayacağı hususu da yine Bakan Zehra Zümrüt Selçuk tarafından dile getirilmiştir. Bakan’ın görüşüne göre Belediye şirketlerine geçirilen işçilerin artık taşeron ile alakasının kalmadığı ve işçilerin işverenleriyle kurdukları iş ilişkisi çerçevesinde düzenledikleri iş sözleşmelerinde belirledikleri ücret hükümlerinin geçerli olacağını, YHK ile belirlenen zammın da bu ücrete uygulanacağını bildirmiştir.
Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine ve Belediye Şirketlerine 696 ile geçiş mevzuatına uygun değildir.
Mahalli idarelerde yani belediyelerde çalıştırılacak işçiler bakımından ücret belirleme yöntemi 696 sayılı KHK öncesindeki yöntemle aynıdır. Bu bakımdan işçilerin şu an aldıkları ücretlere ek olarak asgari ücret zammında yararlanmaları gerekmektedir.
Dönemin Bakanlığın’ca ilan edilen yüzde 4+4’lük zam oranı toplu iş sözleşmesi ile alakalı bir süreçtir. Bu durum mevcut ücretlere asgari ücrete yapılan zam oranının yansıtılması açısından engel teşkil etmemektedir.
Kadro vaadi ile güvencesizliğe mahkûm edilen taşeron işçilerine reva görülen bu ayrımcılık asla ve asla kabul edilemez. Bir iş yerinde işçiler arasında ücret ve toplu iş sözleşmesi hakkı arasında ayrım yapmak, o iş yerinde iş barışını bozmak, işçilerin emeği üzerinden ayrım yapmak demektir. Bu akıl dışı ayrıma ve ayrımcılığa derhal son verilmeli, Belediye şirketlerine geçen işçiler hem mevcut zam oranlarından yararlanmalı hem de özgür toplu iş sözleşmesi hakkı verilmelidir.”