12.03.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TUNCAY ÖZKAN'IN BASIN TOPLANTISI (12 MART 2020)

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan:
"-MİT Kanunu gazetecilerin tutuklanmasına gerekçe değildir. Gazeteciler özgür kalmalıdır. Biz bu haberin altına imza atıyoruz. Bugün önümüze gelse, bunu ben de haber yaparım. Bunu yapmayana gazeteci demezler. Gazeteciliği savcılardan, MİT Müsteşarlığından öğrenecek değiliz."

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, beraberinde CHP'nin gazeteci kökenli milletvekilleriyle gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Genel Başkan Yardımcısı Özkan TBMM'de düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Gazeteciliğin bir suç olmadığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, gazetecilerin, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi dayanak gösterilerek tutuklanmasının, demokrasiye, özgürlüğe, barışa ve toplumun gerçeklerden haberdar olma hakkına karşı en ağır saldırılardan biri olduğunu ve bu maddenin gazetecilerin suçlanmasına, tutuklanmasına bir gerekçe olmadığını belirtti.

Meslek hayatlarında bu tür haberleri çok yaptıklarını vurgulayan Özkan, "Biz bu haberin altına imza atıyoruz. Bugün önümüze gelse, gazetecilik yapsam, bunu haber olarak yaparım. Bunu yapmayana gazeteci demezler." diye konuştu.

Tuncay Özkan, gazeteciliği bir suç olarak gören, toplumun haber alma hakkını, özgürlükleri kullanabilmeyi bir suç olarak gören bürokratik oligarşinin "Türkiye'nin sonunu getireceği" uyarısında bulundu.

Gazetecilerin, mesleklerini, görevlerini yerine getirdikleri için suçlanmalarının, Türkiye'nin önündeki özgürlükleri ortadan kaldırıp, çölleştirmek anlamına geldiğini belirten Özkan, çölleşen Türkiye'nin, önce onu gerçekleştirenleri yutacağını ifade etti.

Ergenekon davası sanığı olduğunu, cezaevinde kaldığı 6 yıl boyunca "Suçum nedir?" diye sorduğunu anlatan Genel Başkan Yardımcısı Özkan, şunları kaydetti:

"Yanımda Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan da yattı. O arkadaşları gördüğümde burnumun direği sızlıyor. Böyle şey olmaz. O zaman bize ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Bugün özgürüz, parlamentodayız. Türkiye bunları aşmalıdır. Gazetecilik bir suç değildir, gazeteciliği sonuna kadar savunacağız. Medya mensubu olmak suç örgütüne üye olmak demek değildir. Önümüze gelen haberi, yasaların ve geleneklerin bize gösterdiği ölçüde işler, toplumla buluştururuz. O gün beni, bugün bu arkadaşlarımızı yargılayanlar, şunu unutmasınlar; tarih önünde onlar kaybedecekler, biz kazanacağız. Bizim haberlerimiz, özgürlük mücadelemiz kalacak. Biz gazeteciliği güvenlik bürokrasisinden, MİT Müsteşarı'ndan, savcılardan öğrenecek değiliz. MİT Müsteşarı suç duyurusunu geri çekmelidir. Arkadaşlarımız için derhal özgürlük istiyoruz; adil, hızlı şeklide yargılansınlar."

Gündem'den Öne Çıkan Haberler