05.05.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SARIBAL: “AÇIKLANAN HUBUBAT FİYATLARI İTHALIN DEVAM EDECEĞİNİ GÖSTERİYOR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, düzenlediği basın toplantısı ile Tarımın ve çiftçinin sorunlarını değerlendirerek, “Açıklanan Hububat fiyatları ithalatın devam edeceğini gösteriyor” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal’ın açıklamaları şöyle:
“AÇIKLANAN HUBUBAT FİYATLARI İTHALIN DEVAM EDECEĞİNİ GÖSTERİYOR
Geçen hafta içerisinde Mersin, Adana, Şanlıurfa ve Çorum’da yaşanan aşırı yağış ve dolu afetinden zarar gören üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyor ve zararlarının bir an önce karşılanmasını istiyoruz.
Daha önce de dile getirdiğimiz önerimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bütün üreticilerin ürünleri doğal afetlere karşı sigortalanmalı ve primleri de devlet tarafından ödenmelidir.
Mersin’de yaşanan afette Mersin milletvekilimiz Sayın Alpay Antmen, Cengiz Gökçel Ve Ali Mahir Başarır Erdemli İlçesinde hasar gören üreticilerimizi ziyaret ederek oluşan zararı tespit ettiler.
Yine Adana milletvekilimiz Sayın Ayhan Barut ilde oluşan zararı tespit ederek yanında durarak desteklerini sürdürdüler.
Bizler üreticilerimizin yanlarında olarak üretime destek vermeye çalışırken, üreticilerimizin yanında olmayan bir anlayışın açıklamalarını dinledik.
Açıklanan Hububat Fiyatları Umut Kırıcı
Bu ayın sonuna doğru güney bölgelerimizde başlayacak olup yazın sonuna kadar devam edecek hububat hasadında üreticilerimiz heyecanla açıklanacak fiyatı beklediler.
Dün AKP Genel Başkanı Erdoğan 2020 yılı TMO hububat ve bakliyat alım fiyat ve politikalarını açıkladı.
Dünya korona virüs pandemisi ile uğraşırken, ülkelerin gıda güvenliğini sağlamak için üretimi artırıcı teşvik ve uygulamalar yaparken AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da yerli ve milli bir duruş sergilemesini bekledik. Ancak ŞAHISLARI üreticimiz yerine ithalatı seçerek, yabancı üreticileri tercih etti.
Saray Hükümetinin başındaki kişi bir yandan ‘ekilmeyecek yer kalmayacak’ derken ektirmemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Onun döneminde 24,5 milyon dekar buğday alanı ve 7 milyon dekar arpa alanı üretimden çıktı. Hani bir söz vardır yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diye. İşte Saray Hükümeti her zaman yaptığını bu yılda yaparak üreticimize desteklemedi.
Bakın sadece geçen yıldan bir rakam vereyim. Geçen yıl 9,8 milyon ton buğday ithalatı ile ülkemizi dünya buğday ithalatında birinci yaptılar. Bu madalya onların ne kadar ve yerli olduklarının göstergesidir.
Dün açıklanan sert ekmeklik buğday fiyatı ton başına 1650 TL, arpa fiyatı ton başına 1275 TL olarak açıklandı. İlave olarak hububat üreticisine ton başına 230 TL prim ve destek ödemesi verilecek. Açıklanan fiyatlar, dünkü kur fiyatıyla buğday ton fiyatı 235 dolar, arpa fiyatı ise 182 dolar oluyor.
Peki, biz bu yılın ilk üç ayında buğdayı ton başına 250 dolar, arpayı ise 200 dolardan ithal ediyoruz. Açıklanan fiyat ithal ettiğimiz fiyatlarının altındadır. Peki, bu açıklanan fiyat AKP’nin ithalat sevdasını durdurdu mu? Elbette hayır…
İthalatta Rekor Kırıldı
AKP’nin neden ve yerli milli olmadığını size rakamlarla ispat edeceğim. Geçen yıl dünya buğday ithalatında birinci olmuştuk. Peki bu yılın ilk üç ayında ne oldu?
Geçen yılın ilk üç ayına göre buğday ithalatımız %21 artarak 2,3 milyon ton, arpa ithalatımız ise %338 artarak 431 bin tona oldu.
Şimdi ithal ettiğinden fiyatlardan alım yapmasını sağlamamışsın üstüne üstlük dışarıdan ithalatı artırarak devam etmişsin. Kalkmışsın yerlilik ve millilikten bahsediyorsun. Hadi biz muhalefet partilerini dinlemiyorsun. Ülke çiftçisine neden sahip çıkmıyorsun.
Buradan halkımıza seslenmek istiyorum. AKP’nin genel başkanın buğday ve arpa ithalatında yaptıkları başarının diğer tarım ürünlerinde de birkaç örnekle sizinle paylaşmak isterim.
Bu yılın ilk üç ayında geçen yılın ilk üç ayına göre;
Mısır                 %29
Çeltik                %26
Pirinç                %52
Nohut               %295
Mercimek        %82
Yer Fıstığı         %95
Pamuk              %64
Şeker                 %94 artış oldu.
Listede burada bu ülkede yetişebilecek tarım ürünlerin yapılan ithalatı bulunmaktadır. 25 adet temel tarım ürünlerinin 2019 ve 2020 yılı ilk üç ayı ithalat rakamları bulunmaktadır. Bakın bu temel 25 üründen geçen yıl ilk üç ayda 4 milyon ton ithal etmişken bu yıl %32 artırarak 5,3 milyon tona çıkmışlar.
Peki, miktar artınca ödenen para artmış mı? Hem de korkunç bir oranda artmıştır?
Geçen yıl bitkisel ürünlerde ithalata 8,4 milyar TL ödenirken bu yıl %47 artışla 12,4 milyar TL ödendi. Ülkemizde 2020 yılının tarım ve hayvancılık ithalatı geçen yılın ilk üç ayına göre 11,5 milyar TL’den %35 artarak 15,5 milyar TL’ye çıktı. 
Size çarpıcı bir rakam daha vermek isterim. Bu yıl üreticilere ödenen destek miktarı 12,4 milyar TL, İthalata ödenen para da 12,4 milyar TL.
Nisan ayı Dış Ticaret İstatistikleri 30 Nisan günü açıklandı. Verilere göre Nisan ayında, 2019 yılının aynı dönemine göre %41,38 oranında azalarak ihracatımız 8 milyar 993 milyon dolar olurken, ithalatımız da %28,31 azalarak 12 milyar 957 milyon dolar oldu. Nisan ayı dış ticaret açığımız 3 milyar 965 milyon dolar oldu.
2020 yılı Nisan ayında ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 69,4 olarak gerçekleşti.
Hem ihracatımız hem de ithalatımız rekor oranda düşerken, ithalatı düşmeden artan tek bir sektör var o da TARIM. Tarımsal ürün ithalatımız her ay kesintisiz devam ediyor.
Şimdi buradan üreticilerimize seslenmek istiyorum. AKP için çiftçi bitmiştir. Çiftçiler onlar için bir yüktür. Ve bu yükü taşımak istemiyorlar. Sizde onları taşımayın.
Çay Üreticisi Fiyat Bekliyor
Dün yapılan açıklamada bir kesim için bir hayal kırıklığı daha oluştu. Kimdi bu kesim.
Dünyada en çok kişi başına 3,6 kg tükettiğimiz çayın üreticileridir. Çay üreticileri de AKP Genel Başkanından çay fiyatını açıklamalarını bekliyorlardı. Onlarda hayal kırıklığına uğradılar. Çayın nasıl toplanacağının belirsizliği sürerken fiyat açıklanmaması çay üreticisini tedirgin etmeye devam etmeye devam ediyor.
AKP Genel Başkanı Rize’li hemşehrilerini ve çay üreticilerinin umutlarını kırdı. Çay üreticilerimiz bir an önce tatmin edici bir fiyat açıklanmasını bekliyor.
Ben ve değerli meslektaşım aynı zamanda Tekirdağ Milletvekilimiz İlhami Özcan Aygun’la beraber yarın Rize’li çay üreticilerimizin yanında olacağız. İyi bir fiyat verilmesi için gereken desteği vereceğiz.
Pamuk Üreticisi Primlerinin Ödenmesini Bekliyor
Ülkemizde üzülerek belirtiyorum ki? İthalata bağımlı olduğumuz ürünlerden bir tanesi de pamuktur. Ekim zamanında pamuk üreticilerimizde umutla 2019 bütçesinde 1 milyar 618 milyon TL tutarındaki pamuk primlerinin ödenmesini bekliyorlardı ki. Bu konu da açıklama gelmedi? Beyaz altın elimiz altından kayıp gidiyor. Geçen yıl yaşanan girdi maliyetlerinin yüksekliği ve düşük alım fiyatları pamuk üreticisini küstürdü. Üstüne üstlük pamuk primlerini ödemeyen bir AKP anlayışı karşısında pamuk üretiminin düşeceği anlaşılmaktadır.
Pamuk üretiminin düşmesine izin veren AKP, pamukta ithalatta son hız devam ediyor. Bakın buradan sizinle ilk defa paylaşacağım.
Bildiğiniz gibi pamuk ithalatımız yanında artık pamuk tohumu ithalatımız da var. Geçen yılın ilk üç ayda sadece ama sadece 244 ton pamuk tohumu ithalatı varken bu yıl 4 bin 700 ton pamuk tohumu ithalat yapıldı.
Bununla kalınmadı Pamuk tohumu yanında tekstilin hammaddesini oluşturan pamuk ithalatı ise %64 artarak 290 bin ton ithalat yapıldı. Ve bu ithalata 2 milyar 827 milyon TL ödeme yapılmadı.
Bir yanda pamuk üreticisine bir yılda ödenmesi gereken 1 milyar 618 milyon TL, diğer yanda ilk üç ayda ithalata ödenen 2 milyar 827 milyon TL.
Burada Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli’ye sesleniyorum. Üreticilerimizin primlerini ödeyiniz.
DİTAP İkinci Semerat Holding
Ülke tarımının her geçen gün ithalata bağımlılığı artarkan yeni bir proje olarak Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli tarafından kamuoyuna sunulan DİTAP yani Dijital Tarım Pazarı projesi ile ülke tarımı şirketlere devri yapılmak isteniyor.
 Daha önce kamuoyundan gelen tepkiler üzerine rafa kaldırılan SEMERAT HOLDİNG projesi şimdi bize Dijital Tarım Pazarı olarak yeniden sunuluyor.
Tarımda şirketleşme dönemi yavaş yavaş adımlarla bu şekilde yapılmaya çalışılıyor.
Ülkemizin gıda egemenliği ve gıda güvenliği şirketlere teslim edilemez. Bugün bu şirketler yerli ve yabancı firmalardan oluşuyor. Yarın yerli firmaların yabancı ortak olarak tamamen hakimiyeti ele almayacaklarının bir garantisi var mı? Elbette yok?
PEKİ, NE YAPMALIYIZ?
Bakın bizim tarım satış kooperatif ve birliklerimiz vardı. Bunlar çiftçilerimizin ortak olduğu ve serbest piyasaya karşı üreticilerimizi koruyan yapılardı. Şu an tam zamanı ülkemizin tarımda yeniden kendi kendine yeten bir ülke olmasını istiyorsak kooperatiflerimizi ve birliklerimiz destekleyerek üretimimizi canlandırabiliriz.
DİTAP projesi ile şirketlere 50 milyon TL’ye kadar %80 faiz indirimli krediyi kooperatiflere aktaralım. Kooperatifçiliğimizi güçlendirelim. Bakın bugün tarımda gelişmiş birçok ülke tarımda kooperatifleşmeyle bir araya geldi.
Orman Köylülerine Destek
Bugün ülkemizde 21.395 orman köyünde 7.100.980 kişi yaşamakta olup, ülke nüfusunun yaklaşık % 8,5’unu oluşturmaktadır. Mülki sınırları içerisinde devlet ormanı bulunan köyler ile daha önce orman köyü iken 12.11.2012 tarih ve 6360 sayılı Kanunla mahalleye dönüşen yerler orman köyü olarak tanımlanmaktadır.
Orman Köy ve Nüfus Sayılarındaki Değişim


30 büyükşehir sınırları içerisinde orman kanununun 31 ve 32.maddesi kapsamında olup ta köy ve belde iken 30 Mart mahalli seçimleri ile mahalleye dönüşen yerlerin toplam sayısı 10.786 olup toplam nüfusları ise 4.490.593’tür.
Orman köylüleri toplumun en düşük gelire sahip kesimini oluşturmaktadır. Covid-19 pandemi süreci orman köylüleri çok daha fazla olumsuz etkilendi, etkiliyor. Yetkililere sormak isterim, orman köylülerine bugüne kadar ne gibi bir yardım yapıldı? Kısa çalışma ödeneğinden kaç orman köylüsü yararlandı?
Orman köylülerimiz KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ’nden mutlaka yararlandırılmalıdır. Her orman köylüsü hanesine en az 2000 TL girecek şekilde aylık yardım yapılmalıdır.”