12.01.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜLİZAR BİÇER KARACA'NIN TÜBİTAK GÖRÜŞÜ İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın Tübitak Görüşü ile ilgili açıklaması şöyle: 

BİLİM SİYASİ OTORİTE BASKISI KABUL ETMEZ
Kanal İstanbul ÇED sürecinde sunulan yazılı görüşlerinin ortaya çıkması ile gün içinde hiçbir sesi çıkmayan TÜBİTAK’tan, gece vakti bir yanıt verilmiştir. 
Bir ÇED raporu hazırlandıktan sonra, Bakanlık bu raporu komisyon üyelerine gönderir ve İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı için görüşlerini hazırlamalarını ister. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK MAM da İnceleme ve Değerlendirmede bulunmuştur.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü) isteği üzerine 45924173-604.02-E.221572 sayı, 27.11.2019 tarih ve “Kanal İstanbul /ÇED Raporu Görüş” konulu yazı ile resmi görüşünü bildirmiştir. Nitekim 28 Kasım 2019’da Ankara’da İller Bankasının Anadolu Bulvarında bulunan sosyal tesislerinde gerçekleştirilen toplantıya katılan TUBİTAK temsilcisi de söz konusu görüş doğrultusunda, proje ile ilgili olumsuz görüşlerini sıralamıştır.
TÜBİTAK’ın görüşünün kamuoyunda yansımasının ardından, TÜBİTAK MAM’dan 10 Ocak gecesi yapılan açıklamada, sözü edilen “27 Kasım tarihli görüşte Kanal İstanbul ile ilgili olumlu ya da olumsuz görüş bildirilmediği” ifadeleri yer almaktadır deniliyor. Oysa sözü edilen yazı Türkçe yönünden gayet açık bir metindir. Bu metni anlamak için ek bir açıklamaya da gerek yoktur.  

E-ÇED SİSTEMİNDE TASLAK RAPOR MU OLUR?
İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleri, inceledikleri ÇED raporları ile ilgili görüşlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın E-ÇED sistemine yüklemekteler. Buraya yüklenen evraklar, E-imzalı evraklar olup, ilgili kurumların resmi internet sitelerinde de bu evrakları doğrulamak mümkündür. TÜBİTAK MAM’ın görüşü, E-ÇED sisteminde mevcuttur. Buna taslak diyorlarsa, E-ÇED’e taslak görüşü mü yüklediler? Bu kadar önemli bir proje için TÜBİTAK resmi görüşünü değil de taslak görüşünü mü açıklama ihtiyacı duymuş? Bu açıklamanın TÜBİTAK’a verdiği zararı acaba düşünmediler mi?  
Kurumlar arasındaki yazışmalar resmi yazışmalardır. Kurumlar arasında taslak yazışma olmaz. Taslak görüş kurum içinde olur. Kaldı ki TÜBİTAK görüş yazısında taslak görüş olduğu ifadesi de yer almamaktadır. TUBİTAK MAM’ın 27 Kasım 2019 tarihli resmi görüş yazısı, internet sitelerinden de doğrulanmış, hem elektronik imzalı, hem ıslak imzalı resmi bir evraktır.
TÜBİTAK bu resmi görüşü E-ÇED sistemine yükleyip, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunda (İDK) Kanal İstanbul’la ilgili olumlu görüş bildirdiyse söylenecek söz, “TÜBİTAK denen kurumun kişiliğini yitirdiğidir, bilimi dışladığıdır.” Oysa TÜBİTAK, E-imza ile imzalanmış üst yazı ve ekinde 6 bilim insanının imzalı metnini, hem kendi internet sistemine hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın E-ÇED sistemine yükleyip, İDK’da bu görüş doğrultusunda itiraz etmiştir. Şimdi TÜBİTAK Saray’dan korkup kamuoyu önünde başka bir ifadede bulunuyorsa, bu bilimi savunması gereken iradenin korkuya teslim olması demektir. Şunu unutmayın, “Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.“ Yani, bilim siyasi otorite baskısı ile değişmez. Bu açıklama hem e-imza sahibi olarak şahsın, hem de rapor altında imzası bulunan 6 bilim insanın
emeğine saygısızlıktır. Bizi derinden üzen nokta bürokrasinin geldiği noktadır. E imza ve ıslak imzanın yer aldığı TÜBİTAK görüşü siyasi iktidarın baskısı ile inkar edilmiştir. Bilim siyasi otorite baskısı ile değişmez. Biz TÜBİTAK yönetimine değil raporun altında imzası bulunan değerli 6 bilim insanına sevgilerimizi saygılarımızı sunuyoruz.