03.10.2018

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜLİZAR BİÇER KARACA: “GELİN YARALARI BERABER SARALIM”

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜLİZAR BİÇER KARACA:
-“GELİN YARALARI BERABER SARALIM”
-“4 EKİM’İ HAYVAN HAKLARI GÜNÜ YAPALIM”
Türkiye’de son yıllarda artan hayvana şiddet vakaları cezaların etkisiz kaldığının somut kanıtıdır. Toplum vicdanını yaralayan olaylar yargıya ve yasalara olan güveni sarsarken, mevcut 5199 sayılı yasanın hükümlerinin caydırıcılıktan uzak olduğu açıktır. Her kesimde büyük bir endişe yaratan bu durum, ülkemizde toplumsal barışı tehdit edecek sonuçlar da ortaya çıkarmaktadır. Çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin kökeninde hayvana şiddetin yattığını yakın tarihte yaşadığımız pek çok örnek bize gösterdi. Kendisinden zayıf olan üzerinde tahakküm kurmaya yönelen, insanlara yönelen şiddetin her türünün kayanğı olan bu tip sorunlu kişiliklerin suç işlemeye önce hayvanlarla başlayıp, sonra çocuklara ve kadınlara yöneldiği artık kanıtlanmış bir gerçekliktir.
İnsanın da, hayvanın da, bitkinin de “mal” değil, “can” olduğu, her canın da kıymetli olduğu bilincinin erken yaşlardan itibaren oluşturulması bu tip ağır sonuçlar yaşanmaması için zorunludur.
Tüm canlıların doğasından kaynaklanan yaşamsal, bedensel ve özgürlük haklarını yasal teminat altına alan kapsamlı bir Hayvan Hakları Kanun teklifinin TBMM’ye sunduk. 20 maddede değişiklik öngören teklifin özünü;
koruma temelli yaklaşımı terk edilerek, hak temelli yaklaşıma geçilmesi
oluşturuyor. Bu nedenle; Hayvanları Koruma Kanunu’nun adı Hayvan Hakları Kanunu olarak düzenleniyor.
Bu sadece bir isim değişikliği olmanın ötesinde tüm maddelere yansıtılan bir zihniyet değişikliğidir. Hayvanların, huzur, mutluluk, doğal ortam, barınma, sağlık ve beslenme gibi yaşamdan doğan hakları yasal güvence altına alınmaktadır. Ayrıca mevcut yasadaki süs hayvanı tanımı tümüyle çıkarılırken; sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı da kaldırılmaktadır.
Yaralama, öldürme, eziyet, tecavüz, dövüştürme gibi fiiller kabahat olmaktan çıkarılıp, suç olarak tanımlanarak TCK kapsamına alınmaktadır. Bu suçlara 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülmekte mevcut yasadaki idari para cezaları da 2 ila 4 kat arttırılmaktadır. Bu konuda belediyeler ve kamu kurumlarına da ayrıca sorumluluklar tanımlanmaktadır.
Hayvan hakları mücadelesinin sadece yazılı kurallar koyarak verilemeyeceğini bildiğimizden; çabaların sonuç verebilmesi için eğitimin mutlak bir gereklilik olduğu düşüncesiyle hayvan sahiplenecek olanların bir eğitime tabi tutulmasını zorunlu hale getiriyoruz. Ayrıca hayvan satışı ve üretimine ciddi kısıtlama ve denetimler öngörülüyor.
Kanunun yürürlüğe girmesiyle Hayvanları doğal yaşam koşullarından uzaklaştırarak, birer hapishaneye dönüştürülen hayvanat bahçelerinin yenilerinin açılmasının da engellenmesi amaçlanmaktadır.
2008 yılından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi 28 farklı yasa değişikliği önermiş.
MHP 2012 ve 2017 yıllarında 2 kez değişiklik teklif etmiş.
2012 yılında bizzat AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olarak imzasıyla yasa değişikliği teklifi verilmiş ama sonuçlandırmamışlar.
24 Haziran seçimlerinden bir hafta önce, Sakarya’da patileri ve kuyruğu kesilerek öldürülen yavru köpek vakası nedeniyle hayvana şiddetin Türkiye’nin gündeminde olduğu dönemde 16 Haziran günü AKP Genel Başkanı Erdoğan twitter’dan bir açıklama yaptı: “hayvan haklarıyla ilgili yeni yaptırımları içeren Hükumet Tasarısını da yeni dönemde öncelikli olarak yürürlüğe koyacağız” dedi.
Aynı gün Adalet Bakanı Abdülhamit Gül bu sözü daha da ileri taşıyarak “seçimlerden sonra ilk çıkacak ilk kanun bu olacak” dedi.
Hayvan Hakları başta AKP olmak üzere TBMM çatısı altındaki tüm partiler için artık bir samimiyet testidir. Cumhurbaşkanı ve Bakanı da seçmene verdikleri sözü tutmaya davet ediyorum.
Sunduğumuz teklifinin kapsayıcılığının altında olmamak kaydıyla ötesine geçecek her türlü öneriye açık olduğumuzu, teklifimizin acilen komisyonlar nezdinde görüşülüp TBMM Genel Kurulu’na getirilmesi için çağrı yapıyorum. TBMM’deki tüm partilerin bu konuda verdiği teklifler ve yaptığı açıklamalar ortada. 27. döneminin ilk yasası olmadı ama gelin bir ay içinde teklifimizi görüşüp bu yasayı çıkaralım.
Hayvana yönelecek şiddetin önüne geçecek yasaları tüm partilerin beraberce çıkarması, bu konudaki kararlılığın topluma kolayca anlatılabilmesi için büyük bir fırsattır.
Gelin toplum vicdanında açılan yaraları Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak hep birlikte saralım!
Gelin 4 Ekim’i “Hayvanları Koruma Günü” olarak değil, Hayvan Hakları Günü olarak kutlayalım.
Dünyayı birlikte paylaştığımız hayvan dostlarımızın haklarını teslim edelim.