13.02.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI BÜLENT KUŞOĞLU: VERGİ İNDİRİMİNİ PERDELEMİŞLER

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu:
-“Kanuna aykırı, hukuka aykırı, ahlaka aykırı bağış yapılamaz. Şartlı bağış yapılamaz. Bu durum aynı zamanda muvazaa teşkil ediyor. Yani gerçek işlemi, vergi indirimini perdelemişler.”
TBMM Genel Kurulunda görüşülen, “Türkiye Kızılay Derneğinin aldığı bağış ve yardımlar ile bunların kullanılmasına ilişkin işlemlerin araştırılması” amacıyla verilen Meclis araştırma önergesine ilişkin CHP Grubu adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Kuşoğlu şunları söyledi:
BU ÖNERGE DEVLET İTİBARIYLA, TOPLUM VİCDANIYLA İLGİLİ
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle belirteyim, bu araştırma önergesi prosedür gereği verilmiş bir araştırma önergesi değildir.
Bu araştırma önergesi, vergi kaçakçılığıyla ilgili veya Başkent Gazla ilgili veya Kızılayla ilgili bir araştırma önergesi de değildir yalnızca. Bu araştırma önergesi değerli arkadaşlarım, devlet itibarıyla ilgili bir araştırma önergesidir, toplum vicdanıyla ilgili bir araştırma önergesidir, böyle bakmanızı rica ediyorum öncelikle. Devlet itibarıyla ilgilidir, toplum vicdanıyla ilgilidir öncelikle.
Değerli arkadaşlarım, hukukumuza göre her firmanın bağış yapma hakkı vardır, yetkisi vardır; her firma bağış yapabilir. Yaptığı bağış "kanunen kabul edilmeyen gider" sayılır ve vergiden düşülmez, normalde böyledir. Fakat "kamuya yararlı dernek ve vakıf" statüsünde olan dernek ve vakıflara bağış yapıldığı zaman kazancın yüzde 5'i tutarında indirim konusu yapılabilir, kamuya yararlı dernek ve vakıflara bağış yapıldığında yüzde 5'i tutarında. Yalnız, Kızılay ve Yeşilaya yapıldığında Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10'uncu maddesine göre yine, tümüyle yani yüzde 100 oranında indirim konusu yapılabilir. Biliyorsunuz, bu konularla ilgili olan arkadaşlarımız var aramızda, konuyu gayet iyi biliyorlar. Konu kısaca prosedür olarak, mevzuat olarak böyle.
ŞARTLI BAĞIŞ YAPILAMAZ
Peki, bununla ilgili olay nedir? Şöyle bir olay vuku bulmuş: 2017 yılı Aralık ayında BAŞKENTGAZ, Kızılaya 8 milyon dolar bağış yapmış yani 30 milyon liranın üzerinde bir meblağ bağışlamış Kızılaya. 30 milyon liranın üzerinde bir meblağ 2017 kazancından indirilmiş, indirilmesi gerekiyor; normal, anormal bir şey yok burada. 30 milyon liranın üzerinde bir kazanç vergiden indirilmiş, aşağı yukarı beşte 1 oranında -yüzde 20- yani 6 milyon liranın üzerinde bir vergi avantajı sağlanmış. Burada bir anormallik yok fakat BAŞKENTGAZ Kızılaya bir mektup yazmış ayrıca, demiş ki: "Ben sana 8 milyon dolar gönderdim ama bunun 75 bin dolarını Kızılay olarak sen harca, 7 milyon 925 bin dolarını bir yurt yapımında kullanılmak üzere Ensar Vakfına gönder."
Şimdi, bu vergi avantajı olan bir Kızılayın üzerinden yani o avantaj sağlandıktan sonra bağışın bir başka vakfa aktarılması, şartlı bağış gibi görünüyor ama kanuna aykırı, hukuka aykırı, ahlaka aykırı bağış yapılamaz, şartlı bağış yapılamaz. Böyle bir durum söz konusu olmuş ve bu durum aynı zamanda muvazaa teşkil ediyor. Yani gerçek işlemi, vergi indirimini perdelemişler, yoksa onu göstermemeye çalışmışlar böyle bir durum söz konusu. Ha, bunu yapan kim? Bunu yapan bir kamu kuruluşu, yani kamu kuruluşu; Bakanlıklar vardır, Genel Müdürlükler vardır, KİT'ler vardır, anonim şirket şeklinde kurulu kamu kuruluşları vardır, bu da dernek şeklinde yüz elli-yüz altmış yıllık bir kuruluş Kızılay. Bir kamu kuruluşu olarak vergi kaçakçılığına aracılık etmiş Kızılay yetkilileri, böyle bir anormal durum var. Yani devlet itibarıyla oynanmış, devlet egemenliğiyle oynanmış ve bunu yapan bir kamu kuruluşu, sıkıntı burada. Vergi çok kaçırılıyor, her ülkede kaçırılıyor ama bir devlet kurumunun vergi kaçakçılığına aracılık etmesi, böyle bir organizasyonun içerisinde bulunması bu affedilecek, görülmeyecek bir olay değil. Hepimizin bu konuda devlet için, toplum için bu itibarı gözetmemiz lazım. Bakın, öğrenciler bile harçlıklarından artırdıkları paraları Kızılaya yardım olarak veriyorlardı şimdi kan bağışı yapılmıyor Kızılaya bu durumda. Yani toplum vicdanı yaralanmış bu konuyla ilgili olarak, bu kadar hassas bir konu. Onun için bu konunun dikkate alınması lazım, bu araştırma önergesinin kabul edilmesi lazım.
HEPİMİZİN VİCDANINI YARALAYAN BİR KONU
Bu araştırma önergesi -tabii, yeterli zaman yok- vergi kaçakçılığı, hileli vergi suçu yönlerinden araştırılması gereken bir konu. Ayrıca, BAŞKENTGAZ Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, altyapı gayrimenkul yatırım ortaklığı statüsü kazanmış, bununla ilgili konunun SPK mevzuatı yönünden araştırılması lazım. Konu bir suç teşkil ettiği için vergi dışında Ceza Kanunu yönünden araştırılması lazım ve biraz önce söylediğim gibi hem devlet itibarı açısından hem de toplum vicdanı açısından, toplum vicdanını da yaralayan bu olay nedeniyle konunun araştırılması lazım. Lütfen, değerli milletvekilleri, konuya böyle bakalım. Bu, hepimizin kurumudur. Hepimizin vicdanını yaralayan bir konudur. O nedenle de hassasiyet gösterelim. Verdiğimiz araştırma önergesinin kabul edilmesi gerekir.