05.08.2025

Aylin Nazlıaka’dan Karaman’da Bakım Merkezinde Yaşanan Cinsel Taciz Skandalına İlişkin Açıklama: “Bu Çocuklar Sahipsiz Değil!”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Başyayla Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde yaşanan cinsel taciz skandalına ilişkin Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Servet Türegün ile görüştü. Nazlıaka “İl Müdür Yardımcısı Servet Türegün, ‘Zaten çocuk da reşit çıktı!’ diyerek AKP zihniyetini bir kez daha ortaya koydu” dedi.

Nazlıaka, yayımladığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Devlet koruması altındaki bir genç kızın, koruyucu aile statüsünde olan kurum müdürü S.B. tarafından cinsel tacize uğradığı iddiası yalnızca bireysel bir sapkınlık değil; çürümüş bir sistemin göstergesidir. Daha da vahimi, Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Servet Türegün ile yaptığım görüşmede bu vahşetin üstü, “Zaten çocuk da reşit çıktı” denilerek meşrulaştırılmak istenmiştir.

Buradan o müdür yardımcısına ve onun gibi düşünen herkese açıkça sesleniyoruz:

Reşit olmak, istismarın bahanesi olamaz! Reşit olmak, bir kamu görevlisinin cinsel tacizine maruz kalmayı meşrulaştırmaz!

Devletin görevi, reşit ya da değil; her bireyi, özellikle de çocukları ve gençleri şiddetten, istismardan ve her türden hak ihlâlinden korumaktır.

AYNI KURUMDA İKİNCİ TACİZ SKANDALI

Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bu utanç verici olayla ilk kez gündeme gelmiyor. Daha önce, şehit yakını bir kadın çalışanın, dönemin İl Müdür Yardımcısı İ.K. tarafından tacize uğradığı iddiaları kamuoyuna yansımıştı. Ancak bu kişi yargılanmak yerine “zorunlu emeklilikle” ödüllendirilmiş, dava açılmamış, hesap sorulmamıştı.

Aynı kurumda ikinci kez bir cinsel taciz vakası yaşanmakta, ancak her defasında üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Bu bir tesadüf değil, sistemli bir çürümüşlüktür.

BU BİR İSTİSNA DEĞİL, SİSTEM SORUNUDUR

Türkiye’nin dört bir yanındaki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlar son yıllarda çok sayıda benzer olayla gündeme gelmiştir:

• İstanbul’da Aile Bakanlığı’nın koruması altındaki, lise çağındaki 5 çocuk çamaşır suyu içerek yaşamına son vermeye çalıştı.

• Niğde Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi'nde epilepsi hastası engelli çocuk, personelin darp etmesi sonucu hayatını kaybetti.

• Sakarya’daki Fatma-Hamit Atay Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde kalan 35 yaşındaki otizmli Abdülkerim Musti ihmaller zinciri nedeniyle yaşamını yitirdi.

• İstanbul’da bir engelli bakım merkezinde bipolar duygu durum bozukluğu nedeniyle tedavi gören bir kadın, iddiaya göre hemşire Ş.D. tarafından gece saatlerinde istismara uğradı.

• Yalova’da bir çocuk, abisi ve iki kişi tarafından cinsel istismara maruz kalınca bakanlık koruması altına alındı ama koruma altındayken tekrar cinsel istismara maruz kaldı.

Tüm bu olaylar tekil vakalar değil, liyakatsizliğin, denetimsizliğin, ihmalkarlığın, siyasi sadakatin ve cinsiyet körlüğünün kurumsallaşmış halidir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Aile” adı altında sistemi aile gibi yönetmeye çalışırken kamusal sorumluluğunu unutmuştur, “devlet” olmanın gereğini yerine getirememektedir.

BAKANLIĞIN YANITI: REŞİT!

İstismarcı, meslekten men edilmeli ve kamuoyuna açık şekilde yargılanmalıdır. Ayrıca bu kişinin hâlâ koruyucu aile statüsünde olup olmadığı da derhal açıklanmalıdır. Eğer hâlâ başka bir çocuğun velayetini taşıyorsa, bu başlı başına bir skandaldır.

Bu soruları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a soruyoruz:

1. Bu şahıs nasıl hem müdür yapılmış hem de koruyucu aile olabilmiştir? Hangi liyakatle atanmıştır?

2. Daha önce Karaman İl Müdürlüğü’nde yaşanan diğer taciz vakasında açılan disiplin ve ceza soruşturmalarının akıbeti nedir?

3. Türkiye genelindeki Aile Bakanlığı kurumlarında son 10 yılda kaç istismar ve şiddet vakası yaşanmıştır? Kaçı adli sürece taşınmıştır?

4. Çocukların istismardan korunması için neden bağımsız bir denetim mekanizması kurulmamaktadır?

5. Bakanlık kadrolarında kaç yönetici liyakat esasına göre değil; siyasal veya kişisel ilişkilerle atanmıştır?

CHP OLARAK BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ: BU ÇOCUKLAR SAHİPSİZ DEĞİL!

Cumhuriyet Halk Partisi olarak başta kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun tüm kırılgan gruplarına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın karanlıkta bırakmaya çalıştığı her konunun takipçisi olacağız. Devletin emaneti olan bir tek çocuğun bile saçının teline zarar gelmesini kabul etmiyoruz.

Bu ülkenin çocukları, istismarcı bürokratlara, liyakatsiz müdürlere, duyarsız bakanlara teslim edilemez!

Bu olayın peşini bırakmayacağız! Sadece Karaman'da değil, tüm Türkiye'de kurumların bağımsız denetimi için gereken her adımı atacağız!