Ali Mahir Başarır: “Birbirine Yakışan Aşk, Trump-Erdoğan Aşkı”

“TRUMP RAHİP BRUNSON’U ALIR, BİNLERCE AVUKAT GENÇLERİ ALAMAZ”

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Trump’ın dünkü açıklamalarına da değinen Başarır, “Trump-Erdoğan aşkı itirafını gördük. İsrail ile Türkiye'nin arasında bir problem olursa çözüleceğini söyledi ama İsrail'le aramızda, çok büyük bir Filistin problemi var. Hâlâ ne Cumhurbaşkanı, ne bakanlar tek kelime konuşmadı. Ülkesinde gençleri yargılattıran, tutuklattıran Erdoğan cevap veremiyor. Trump, Rahip Brunson’u alır, yüzlerce, binlerce avukat 296 tane tutuklu genci alamaz. Trump hangi baroya kayıtlı bilmiyorum, çok başarılı” ifadelerinde bulundu.

Başarır’ın açıklamalarından başlıklar şöyle

DEMEK Kİ HALKIN İRADESİYLE UĞRAŞMAYACAKSIN

Pazar günü Olağanüstü Kurultayımızı yaptık. 1171 delegenin tamamının oyunu alıp tekrar seçilen Genel Başkanımız Özgür Özel'i tebrik ediyorum. Türkiye'nin her yerinden sosyal medyadan meydanlara gelen, salona gelen yurttaşlarımıza teşekkür ediyorum. Demek ki sandıkla, halkın iradesiyle, delegenin iradesiyle uğraşmayacaksın. Eğer ki bir partide yüzlerce delege iradesini ortaya koyuyorsa, eğer ki bir şehirde milyonlarca insan iradesini ortaya koyuyorsa, ona kayyum atamayı düşünmeyeceksin. Biz burada delegelerimize, partimize, yeni yönetimine teşekkür ediyoruz. Seçilen parti meclis üyelerimize başarılar diliyorum. Bundan sonra hep beraber cumhurbaşkanlığı kampanyamızı Anadolu'da yapacağız.

TRUMP-ERDOĞAN AŞKININ İTİRAFI

Dün gece hepimiz bir basın toplantısını izledik. Umarım Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bakanları ve danışmanları da izlemiştir. Şimdi bizi mandacılıkla suçlayan Uçum'a ve Amerikan Süleyman'a buradan seslenmek istiyorum, Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum: Dün duyduklarımızdan memnun oldunuz mu? Gördük ki birbirine yakışan iki aşk, Trump-Erdoğan aşkı Trump tarafından ilan edildi.

Trump, İsrail ile Türkiye'nin arasında bir problem olursa çözebileceğini söyledi. Ama İsrail'le aramızda, çok büyük bir problem var; Filistin. Hâlâ çıkıp ne Cumhurbaşkanı, ne bakanlar, ne danışmanlar tek bir kelime konuşmadı. Anlatılanla Suriye'de, Amerika'da, İsrail'de yaşananların farklı olduğunu gördük. Netenyahu Suriye'nin yeni sahibi gibi konuştu ama Türkiye'de Suriye'nin yönetimini belirlediğini söyleyen, bununla zafer naraları atan mevcut bir yönetim var bu ülkede. Soruyorum; on binlerce çocuk, kadın, Filistinli öldü. Daha ne kadar büyük bir problemimiz olabilir İsrail'le bizim?

BUDALA DİYEN ŞAFAK VAKTİ ALINIR

İki; her dakika, her yerde bir suçluluk psikolojisi ile “Türkiye bir hukuk devletidir” diyen Adalet Bakanına sormak isterim. Ne dedi Trump? “Erdoğan'la aram çok iyi, Rahip Brunson’u istedim, aldım.” Hiç utanmadım mı Adalet Bakanı bunları dinlerken? Bu cümlelere bir cevap vermeyecek misin? Nasıl oluyor bu? Bize mandacı diyorsun, yabancı basına en küçük bir röportaj yaptığımızda bizi suçluyorsun ama ABD'nin başkanı burada yargılanan suçlu bir rahibi nasıl aldığını söylüyor. Birbirini çok seviyorlarmış. Dedim ya, birbirine yakışan bir aşk, iki anormal lider... Bu ülkede gençler cezaevinde; 86 milyon Recep Tayyip Erdoğan'a ‘budala’ başlıklı bir tweet atsa şafak operasyonuyla alınır ama Trump hakkında hâlâ konuşmuyor. Ülkesinde gençleri yargılattıran, tutuklattıran, siyasetçileri tutuklattıran, tehdit eden, en küçük konuşmamızda tazminat davaları, fezlekeler yollayan Erdoğan cevap veremiyor. Çıkın dünkü basın toplantısından sonra Filistin konusunu, meselemizi İsrail'e sorun, Rahip Brunson’u sorun, budala kelimesini sorun. Türkiye hukuk devleti... Trump, Rahip Brunson’u alır, yüzlerce, binlerce avukat 296 tane tutuklu genci alamaz. Trump hangi baroya kayıtlı bilmiyorum, çok başarılı.

BERKAY İLE GENÇLERE SİYASİ YASAK OLMAZ

296 gencimiz cezaevinde, bugün Berkay Gezgin parti meclis üyemizin iddianamesi açıklandı, siyasi yasak isteniyor. Peki, isnat edilen suç ne? 2911 sayılı Gösteri Yürüyüş Kanunu'na muhalefet. Alt sınırı ne? Altı ay. Aslında bu iddianamelerin hiçbirinin olmaması, tutuklamaların olmaması lazımdı. Siyasi yasak, tamamen bu savcının takdirindedir. Savcı bu çocukları siyasetten de, eğitimden de, ülkeden de silmeyi kafasına koymuş. Bu çocuklar alt sınırı altı ay olan bir suçlama ile ilgili günlerce tutuklu, sınavlarına giremiyor; belki bir yıl okullarını uzatacaklar altı aylık ceza için, bir de siyasi yasak isteniyor. YÖK Başkanı “Atın bunları okuldan, hemen atın” diyor. Bakın 28 Şubat'a darbe diyorlardı. 28 Şubat'ta sınıf arkadaşlarımız başörtülüydü, onlar sınavdan atılıyordu. Biz de onlar için eylem yapıyorduk. O darbe dedikleri 28 Şubat'ta bile hiç kimse bizi tutuklamadı, hiçbir YÖK Başkanı bizi okuldan atmadı. O yüzden YÖK Başkanı'nın o çocukların sicilleriyle, eğitim hayatıyla ilgili böyle bir talimat vermesi utanç vericidir, hukuksuzdur. Sonra bizler cunta yönetimi dediğimiz için suçlanıyoruz, bugün Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e suç duyurusunda bulunuyorlar, 500 bin liralık da manevi tazminat davası açıyorlar. Ya utanın bir parça, bir parça utanın!

KAPI KIRIP DELİL ARIYORLAR

Hemen geliyorum, Türkiye hukuk devleti... Avukat Trump çok başarılı, “Rahip Brunson’u aldım, Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk yargısının elinden aldım” diyor. Bugün İstanbul'un Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu gizli tanıklarla tutuklu. Niye? Çok önemli deliller varmış. Günler sonra babası Hasan İmamoğlu'nun yazlığının kapısını kırarak delil arıyorlar. Ya adamın kapısını kırıyorsun. Madem delil yoktu, delil arıyorsun, niye tutukluyorsun? İşte Türkiye'nin geldiği nokta bu.

CUNTA ARTIK POSTALLA TANKLA YAPILMIYOR

Cunta artık bu dünyada postallarla, tanklarla yapılmıyor. İktidara gelen bir yapı medyayı, yargıyı, bürokrasinin bir bölümünü ele geçirdikten sonra ülkede algı yaratıp rakiplerini cezaevine atabiliyor. Şu anda muhtemel üç cumhurbaşkanı adayı cezaevinde, üç rakibini cezaevine atmışsın. Kim bunlar? Ümit Özdağ? Selahattin Demirtaş. 16 milyona yakın insanın oyunu alan, resmi olarak açıklanmış Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu. Ya Kenan Evren bunları yapmadı. Muhtemel üç cumhurbaşkanı adayı cezaevinde; cunta, darbe, otokrasi, faşizm gibi cümlelerden, kelimelerden etkileniyorsun. Bu yargının hali normal mi?

ALLAH’TAN İDAM CEZASI KALKMIŞ

Allah'tan 1999 yılında Sayın Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz idam cezasını kaldırdı. Bugün atanan, seçilen bazı hakimler Baki Tuğ, Ali Elverdi, Nuh Mete Yüksel'in yaptıklarını yapmıyor. Eğer idam cezası olsaydı bu gençlerden bazılarını asmaya kalkarlardı. Cunta kelimesinden rahatsız oluyorsun; orada teknik anlamında kullanılan bir kelime değil. Seçimle gelenlerin demokrasinin tüm kanallarını tıkayıp, kapatıp, basını, sosyal medyayı ele geçirip ondan sonra bu ülkede rakiplerini tutuklattırıp, ondan sonra demokrasi diyeceksin. Ya hadi oradan, hadi oradan!

TRUMP’IN ARKASINA SIĞINMA!

Ben buradan sesleniyorum: Trump'ın arkasına sığınma, 86 milyonun arkasına sığın. Seni Trump övmesin, Trump sevmesin, seni 86 milyon sevsin. Trump'a dağıttığın yargıyı bu gençlere dağıt. Niye bu gençler tutuklu Recep Tayyip Erdoğan? Neden tutuklu bu gençler? Bize oy veren seçmenlere buradan sesleniyorum, bakın 86 milyona sesleniyorum: Demokrasi, seçme seçilme haklarımız elimizden alınıyor. Ekrem İmamoğlu'nu tutuklat, at cezaevine, günler sonra babasının yazlığının kapısını kır, delil ara. İşte darbe budur, darbe budur. Ben tüm yargıçları, tüm bürokrasiyi ve devleti kastetmiyorum. Ama bunlar içerisinden seçilmiş, eylem birliği yapmış bir kısım arkadaşlar -yargıçlar da var içlerinde- bazı yargıçlar, bazı bürokratlar bu ülkede Anayasa'nın temel hak ve özgürlükleri ile ilgili 13 maddesini askıya almış. Toplanamazsın, yürüyemezsin, sendikalı olarak konuşamazsın, fikir beyan edemezsin; bunların hepsi askıda. O yüzden cunta, darbe, faşizm, otokrasi; bunların hepsinden biraz var ve Türkiye bir felaket durumda.

TEK BİR AMPULÜ SÖNDÜRMEK YETER

Memura, emekliye verdiğin zam belli; elektriğe yüzde 25 zam yapacaksın, dünyada dünya genelinde elektrik enerji fiyatları yüzde 11 düşecek. Mehmet Şimşek, sen döneminde enerjiye yüzde 100 zam yapacaksın, sonra da o koltukta oturacaksın. 86 milyona sesleniyoruz buradan: Her şeye zam gelecek. Hiç bunları konuşturmayacak konuşturmamaya çalışacak, hepinize baskı yapacak. Daha fazla elektrik faturası ödemek istemiyorsan ya da evlerinizdeki ampulleri, fişleri çekmek istemiyorsanız gelin tek bir ampulü söndürelim, Türkiye ışıl ışıl olsun. Tek bir ampulü söndürürsek Türkiye'deki tüm sorunlar biter. Ayda 2 bin lira, 14 bin lira emekli maaşı alan benim amcam, teyzem ayda 2 bin lira elektrik faturası ödemek zorunda kalmaz.

MAHİR POLAT İLE DERDİNİZ NE?

Hukuk, adalet, insan için ve her şeyden önemlisi insan sağlığı için. Adli Tıp'a gitti, Adli Tıp tekrar çağırıyor onu, kan tahlillerini alacağız. Haftaya bir daha çağırır "Röntgenlerini alacağız. Gelin birde bypass yapalım..." Nedir derdiniz kardeşim Mahir Polat'la ilgili, ölmesini mi bekliyorsunuz? Bunlar Ergenekon, Balyoz'da yaşandı, insanlar cezaevinde öldü, tahliye edilmedi. Bunları FETÖ yaptı. Ne farkınız var? O FETÖ de darbe yaptı. Önce insanları cezaevinde öldürdü, sonra darbe yapmaya kalktı. Şimdi de siz insanları cezaevinde öldürmeye çalışıyorsunuz, sonra size darbeci denildiği zaman kızıyorsunuz. Mahir Polat'ı bırakın.