15.04.2020

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZEL’DEN ALTUN’A TEPKİ

-“VATANDAŞIN ÇİVİ DAHİ ÇAKAMADIĞI BÖLGEDE CUMHURBAŞKANLIĞI BÜROKRASİSİ KANUNU ÇİĞNİYOR”
-“YÜRÜTME ORGANI İŞİNE GELMEYEN HER HABERE ‘TERÖR’ KILIFI UYDURMAKTAN VAZGEÇMELİ”
-“O BÖLGEDEKİ YETKİYİ CUMHURBAŞKANLIĞI ELİNE GEÇİRMEK İSTİYOR”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’taki ikametine ve ikametinin hemen yanında bulunan vakıf arazisine kanuna aykırı işlem yapmasına ilişkin olarak, “Vatandaşların çivi dahi çakamadığı bir bölgede, bir Cumhurbaşkanlığı bürokratının kanuna aykırı işlem yapması kabul edilemez. Çok daha vahimi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca apar topar bir soruşturma başlatılması ve haberin ‘terör örgütlerine hedef gösterme’ suçu kapsamına sokulmak istenmesidir. Bu, yürütme organının ‘haber’ ve ‘terör’ kavramlarını nasıl iç içe gördüğünü, işine gelmeyen haberleri ‘terör’ kapsamına sokmak için her türlü bahaneyi kullanma isteğini en üst perdeden kanıtlamaktadır. Başsavcılık, kanuna aykırı işlem için soruşturma açacağına, adeta kanun dışılığa geçit vermekte ve kamunun haber alma hakkına saldırmaktadır” dedi.
CHP’li Özel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Üsküdar Kuzguncuk’ta bulunan ikametinin hemen yanındaki vakıf arazisine yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırdığı, araziye birçok noktadan görünen bir duvar örüldüğü ve jiletli teller çekildiğini, Boğaziçi Kanunu’na aykırı bu düzenlemelerin 13 Nisan günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldığını anımsattı. Özel, Boğaziçi Kanunu’nun Boğaziçi öngörünüm bölgesinde turizm ve rekreasyon amacıyla toplumun yararlanmasına ayrılan yapılar ile kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alanlarda 40 metrekareyi geçmeyen bekçi kulübesi gibi yapılara izin verilebildiğini, bu bölgedeki yapıları tahrip eden veya niteliğini bozanların iki aydan bir yıla kadar hapis ve 200 bin ila 500 bin TL arasında para cezasıyla cezalandırılmasını öngördüğünü belirtti.
KANUNA AYKIRI İŞLEM YAPILIYOR
Özel, “Makamının nüfuzunu kullanmaktan çekinmeyen, İletişim Başkanlığı sıfatının yanı sıra Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeliği ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevlerini üstlenerek birden fazla geliri bulunan bir Cumhurbaşkanlığı bürokratı, vatandaşlarımızın açlık ile koronavirüs arasında sıkıştığı bir dönemde kanunları çiğnemekle meşguldür. Koronavirüs önlemleri kapsamında çok sayıda ihale ertelenirken ve örneğin yapılan Kanal İstanbul ihalesi çok büyük tepki çekerken 8 Nisan günü Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Altun’un ikametinin yanı başındaki arazi için kiralama ihalesini iptal etmemesi de dikkat çekicidir. Bu arazinin ne kadara kiralandığı, ne kadarlık bir süre için kiralandığı, ihaleye kimlerin katıldığı gibi detaylar da şeffaflık ilkesi çerçevesinde kamuoyuna taraflar tarafından açıklanmalıdır. Olayın basına yansımasının ardından sosyal medyada Altun lehine açıklamalarda bulunan isimler söz konusu faaliyetlerin bir süredir devam ettiğini anlatarak, kanuna aykırı bir durum yaşandığını teyit etmektedirler. Vatandaşların çivi dahi çakamadığı bir bölgede, bir Cumhurbaşkanlığı bürokratının kanuna aykırı işlem yapması kabul edilemez” ifadesini kullandı.
“TERÖR” VE “HABER” KAVRAMLARINI İÇ İÇE GÖRÜYOR
Özel, “Çok daha vahimi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca apar topar bir soruşturma başlatılması ve haberin ‘terör örgütlerine hedef gösterme’ suçu kapsamına sokulmak istenmesidir. Bu, yürütme organının ‘haber’ ve ‘terör’ kavramlarını nasıl iç içe gördüğünü, işine gelmeyen haberleri ‘terör’ kapsamına sokmak için her türlü bahaneyi kullanma isteğini en üst perdeden kanıtlamaktadır. Yürütme organı, yargı üzerindeki baskısını kullanarak, tepki duyduğu her haber için terör kılıfı uydurma alışkanlığından vazgeçmelidir. Bu girişim, ifade özgürlüğü alanında sicili bozuk olan bir iktidarın, sicilini daha da bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Başsavcılık, kanuna aykırı işlem için soruşturma açacağına, adeta kanun dışılığa geçit vermekte ve kamunun haber alma hakkına saldırmaktadır” diye konuştu.
BU BÖLGEDEKİ YETKİYİ CUMHURBAŞKANLIĞI İSTEMİŞTİ
Özel, Boğaziçi bölgesine ilişkin kamuoyuna bir süre önce yansıyan ancak gelen tepkiler üzerine geri çekilen bir kanun taslağı bulunduğunu anımsatarak, “Bu taslak, Boğaziçi Alanı’na ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine ait yetkilerin belediyelerden alınarak üyeleri Cumhurbaşkanlığı’nca atanacak Boğaziçi Başkanlığı’na devredilmesini içeriyordu. Bu çalışmanın varlığı ve Üsküdar Kuzguncuk’ta yaşananlar birlikte düşünüldüğünde, Boğaziçi gibi İstanbul’un gözbebeği olan ve tüm dünyanın üzerine titrediği bir bölgeye ilişkin yetkinin Cumhurbaşkanlığı’nda olmasının doğuracağı sakıncalar bir kez daha görülmüştür. Herkesin koronavirüs salgınıyla mücadeleye yoğunlaştığı bir dönemde, ‘inşaata çıkan her yol mubahtır’ anlayışını benimseyen yürütme organının en üst düzey bürokrasisinin rant odaklı ve kanun dışı faaliyetlerini sonlandırmadığı da asla unutulmamalıdır” ifadesini kullandı. Özel, konuyu TBMM gündemine de taşıdığını, Cumhurbaşkanlığı, Kültür Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan konuya ilişkin izahat beklediklerini açıkladı.