11.06.2020
11.06.2020
-“TÜRKİYE BU KARANLIK KOALİSYONDAN KURTULANA KADAR DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
-“VERDİĞİN PARAYLA KURU SİMİT YİYEMİYORLAR”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5,5 milyon aileye biner TL para verildiğini açıkladığını anımsatarak, “Fakir fukaraya, garip gurebaya verilen para 5,5 milyar TL verildi. Merkel’in açıkladığı ek paketle, Almanya’daki paket 1 trilyon liraya ulaştı. Çocuk başına 300’er Euro verdi. İşçinin kumbarası İşsizlik Sigortası Fonu’na saldırmadan ya da zor durumdakinin borcu faizle ötelemeden, sizin verdiğiniz sadece 5,5 milyar TL. Hane başına günde 11 TL vermiş. Hane başına 11 TL ile övünen bir cumhurbaşkanı var. Kuru simit yeseler bu para yetmiyor arkadaş” ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel düzenlediği basın toplantısında, 3 milletvekilinin, milletvekilliklerinin geçen hafta anayasaya aykırı biçimde düşürüldüğünü anımsatarak, “TBMM Başkanı Mustafa Şentop milletvekilliklerinin yeniden dokunulmazlık kazanmaları ve davalarının durması yönündeki kendi görüşünün aksi yönündeki Yargıtay kararını okuttu. Geçtiğimiz hafta Meclis’ten ayrılırken, ‘Biz İçtüzüğün bize verdiği her imkanı kullanırız ama anayasayı çiğneyenlere, milletin seçtiği vekile darbe yapanlara karşı sessiz kalmayız, bunu kabullenmeyiz’ demiştik. Öyle yaptık. Sayıştay seçimi Meclis Genel Kurulu’na gelene kadar, iktidar partisinin muhalefetle ortaklaşmayı aradığı, bilgi verdiği, Meclis adına denetim yapacak Sayıştay’a en doğru isimlerin gönderilmeye çalışıldığı bir süreçtir. Ama bırakın karşılıklı istişareyi, CV’lerin incelenmesi, en doğru isimlerin belirlenmesine ilişkin çabaları, iktidar ortaklarının çeşitli pazarlıkları, birbirlerine karşı kendilerine yakın olan üyeleri seçtirmeyle ilgili temasları dışında bir şey olmadı. Sayıştay seçimi normal şartlarda 45 dakika sürer. Millete sosyal mesafeyi hatırlatanlar, Sayıştay’a yandaş seçme telaşında sosyal mesafeyi unutup birbirlerini eziyorlar” dedi. Özel, şunları kaydetti:
SIKILMIŞ ARKADAŞLAR
“Biz iki şey yaptık: Oy vermek için sosyal mesafeye nasıl uyulması gerektiğini gösterdik. Kabine giren arkadaşlarımız da kabinde Enis Berberoğlu bu kabinde niye yok diye düşündüler. Enis Berberoğlu bu pusulaya baksaydı ne düşünürdü diye düşündüler. Türkiye’de talimatla yasama, talimatla yargının kararını niye geçen hafta okuttu diye düşündüler. Kimi 5, kimi 8, kimi 10 dakika düşündü, oylama 4 saat sürdü. Sıkılmış arkadaşlar. AK Partili arkadaşlar, MHP’li arkadaşlar sıkılmış. Acaba ne kadar sıkılmış olabilirler. Mesela daha sonra görüntüler onları yalanlandığı halde bayram tatilinde 10 gün boyunca Yüreğir Cezaevi’nde tutulan Eren kadar sıkılmışlar mıdır o 4 saatte? Acaba camiden Çav Bella provokasyonunu yakalamayıp da bunu paylaşan Banu Özdemir’in cezaevinde 10 gün boyunca sıkıldığı kadar sıkılmış mıdır AKP’liler? Acaba, milletvekilliği sırf CHP’nin canını yakmak için düşürülen Enis Berberoğlu’nun cezaevine gidiş görüntülerini gören seçmenlerinin canını sıkıldığı kadar sıkılmış mıdır? Yarın ne yaparız? Onu biz biliriz. Sorumluluğumuz milletimize, halkımıza, bizi buraya yollayanlara karşıdır. Anayasayı hiçe sayanlar içtüzükte verilen hakkı suiistimal ediyorsun demeyecek. İçtüzüğü yok sayanlar CHP’nin tutumuna asla ve asla söyleyecek söz bulamazlar. Bunu herkes böyle bilsin.
YAŞANANLAR UTANÇ VERİCİDİR
Ondan sonra yaşananlar utanç vericidir. Ben tabi o arkadan saldırı fevkalade üzücüdür, muhatabı olduğum için üzüntülüyüm. Bir milletvekilinin, bir başka kişiye arkadan saldırması, şiddete başvurması utanç vericidir. Şans eseri bir yara almadan kurtulduk. Peşinden yaşananlara da üzgünüm. Bana saldıranın muhatap olduğu muameleye de üzgünüm. Meclis konuşulan yerdir, bizi yenecek varsa sözüyle yenebilir. Bu tip rekabeti özlüyoruz. Sözümüzü sözle yenecek, aklımızı aklıyla bastıracak, bilgimizden daha çok bilgiyi tutanağa getirecek bir rekabeti özlüyoruz. MHP’de, AK Parti’de özlüyoruz. Bir santim eğilebiliriz, bir adım geri gidebiliriz ama bunun maliyeti bu kötücül aklın, bu karanlık koalisyonun Türkiye’ye diz çöktürmesi olur. O yüzden CHP’liler, onların temsilcileri, sözcüleri asla ve asla bir santim eğilmeyecek, bir kelime eksik konuşmayacaktır. Bu böyle biline. Kılavuzunuz kim olursa olsun CHP sizden korkmayacak, asla yılmayacaktır, asla bir adım geriye atmayacaktır.
TÜRKİYE BU KARANLIK KOALİSYONDAN KURTULANA KADAR DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye, bu karanlık koalisyondan bu kibir ittifakından, bu saldırılardan medet uman aklı, zihni, kalbi terk etmiş, kaba kuvvetle başarılı olacağını sanan bu kötücül fikirden kurtulana kadar direnmeye gerekirse bedel ödemeye devam edeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin. Meclisimizin tüm partilerinden milletvekillerinin şahsımıza karşı gönderdiği hassasiyete, kullandıkları ifade ediyoruz. Aklın gereğini yapanlarla aklımızla, vicdanımızla, gönlümüzle karşılık vermeye devam ederiz. O diğerini yapanlar düşünsün devamını.”
VERDİĞİN PARAYLA KURU SİMİT YİYEMİYORLAR
Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özeleştiri mahiyetinde rakamlar açıkladığını ifade ederek, “Damadın bir tek kendisinin bildiği çarpan etkisi… Yalanı çitiledikçe, köpürecek, köpürdükçe para çoğalacak sanıyor. Esnafa, çiftçiye borç veriyorsun, faiz koyuyorsun. Fakir fukaraya, garip gurebaya verilen para 5,5 milyar TL verildi. Merkel’in açıkladığı ek paketle, Almanya’daki paket 1 trilyon liraya ulaştı. Çocuk başına 300’er Euro verdi. İşçinin kumbarası İşsizlik Sigortası Fonu’na saldırmadan ya da zor durumdakinin borcu faizle ötelemeden, sizin verdiğiniz sadece 5,5 milyar TL. Hane başına günde 11 TL vermiş. Çocuk başına 300 euro verenler var, hane başına 11 TL ile övünen bir cumhurbaşkanı var. O hanede garibim Rafet senin sözünü dinlediyse, 3 çocuk yaptı ya 5 kişiler. Günde 11 TL veriyorsun, kişi başı 2 TL. Kuru simit yeseler bu para yetmiyor arkadaş. Simit çay hesabıyla iktidara gelen Recep Tayyip Erdoğan, verdiğin parayla kuru simit yiyemiyorlar. Bizimkiler bir de işten çıkarmanın da önünü açan adımlar atmaktan çekinmiyorlar” ifadesini kullandı.
BU KADAR YALANCILIK OLMAZ
Özel, “Recep Tayyip Erdoğan millete sesleniş konuşmasında istismarcı bir ulusa sesleniş konuşmasında, ‘Türkiye’nin Libya hükümetiyle imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasından dahi rahatsız olmuşlardır’ demiştir. Bu kadar yalancılık olmaz. Bu kadar yalan, milletin gözünün içine baka baka söylenmez. Yok birileri ona götürüp CHP’de buna karşı diyorsa ve onu teyit etmiyorsa bu kadar tedbirsizlik olmaz devletin başında. Aklını başına alsın. O şımarttığı Fahrettin Altun’un önüne koyduğu bilgi notlarına bir daha baksın. CHP, o anlaşma imzalandığı gün memnuniyetini ifade etti. Tutanak altında ben ‘Anlaşma geçtir ama doğrudur, şimdi sıra bu meclistedir, zaman geçirmeden Dışişleri Komisyonu’nda geçirmeliyiz. BM’de bu kararı okutalım ki bu taktik üstünlük bir kazanıma dönüşsün’ dedim. İnanmayan açar okur. Hepimiz oy verdik, geçirdik. Cumhurbaşkanı çıkmış, ‘CHP karşı çıktı’ diyor. Olacak iş değil. Bu anlaşmanın biz arkasında durduk da siz bu anlaşmayı hazırlayan kişiyi kendisine teamüllere aykırı şekilde rencide ederek bir başka göreve atadınız, o da istifayı seçti. Bizim pozisyonumuz budur” diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ TESCİL EDİYOR
Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın açıklamalarını anımsatarak, “Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların yüzde 52,1’i adil yargılama hakkının ihlal edildiği yönünde diyor. 18 yıldır iktidarda bir parti düşünün. En kötü karne yargıya güven, her seferinde reform… Anayasa Mahkemesi tescil ediyor ki, yüzde 52,1 oranında yapılan başvurularda adil yargılanma hakkının ihlali var. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu duruma getiren şey Adalet ve Kalkınma Partisi ile simgeleştiği saray rejimidir. ‘Fahrettin Altunmakas’ geldikleri sandıkla gittiklerinde bu yaptıklarının, yargıya baskılarının hesabını adil yargılanma hakkı çerçevesinde adil yargı karşısında vereceğinden emin olsun. O konuda kendisine teminat veriyoruz” ifadesini kullandı.
DÖRT KİŞİDEN BİRİ İŞSİZ
Özel, işsizlik rakamlarının açıklandığını kaydederek, “TÜİK Başkanı değişiyor. Öyle bir zorluk var ki, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluş dönemini bilenler, biz bu hale nasıl geldik diyor. Biz parti devleti eleştirileri yaptığımızda, AK Parti’nin içinden aile devleti eleştirileri geliyordu. Damadın bir tanesi ekonominin başında, sanki esnaf lokantası işletiyor. Öbür damat SİHA üretiyor. Hanımefendi çevre politikalarında etkin. Oğlanın birisi bir vakfın başında dindar ve kindar nesil yetiştiriyor, babasının siparişi üzerinde. Bir kızı kadın ve aileden sorumlu işler yapıyor. Hanımefendinin özel kalem müdürünün eşi de TÜİK Başkanı yapılıyor. Sonra da aileye uğraşmayın deniyor. Bizim aileyle uğraştığımız yok. Bütün aileyi siyaset parantezine alarak, iyi iş yapan biri varsa, onu da damat parantezine bizzat alıyorsunuz. Bir ailede bir tane mi devlette sorumluluk üstlenmeyecek insan olmaz. Herkese bir görev vermişsiniz, bir tanesi işini iyi yapıyorsa, onu damat parantezine almayın. Onu damat parantezine alan sizsiniz, bütün aileyi devlet parantezinde tutarak...” dedi. Özel, “İşsizlik rakamı açıklıyorlar. Bir açıklama yapmış, işsizlik düştü diyor. 573 bin kişi azalmış. 573 bin kişi artık iş aramıyor, iş aramaktan vazgeçtim demiş, işsizlik sayısına dahil edilmediği için, işsizlik düştü deniliyor. Bunu nasıl yapabiliyorsunuz. Geniş tabanlı işsizlik diye bir şey var. Rakam yüzde 25. Dört kişiden biri işsiz. Gençlerde 3 kişiden biri işsiz” ifadelerini kullandı.
24.12.2024
23.12.2024
23.12.2024
23.12.2024