09.01.2020
09.01.2020
ENGİN ALTAY: “HARAÇ MANTIĞIYLA YENİ VERGİ ALINMAZ”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, aralarında değerli konut vergisi, konaklama vergisi ve dijital hizmetler vergisinin de bulunduğu düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını belirterek, “Haraç mantığıyla yeni vergi alınmaz. Deli Dumrul mantığıyla vergi toplanmaz” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un, aralarında "dijital vergisi yoluyla sansür getirilmesi", "değerli konut vergisi", "konaklama vergisi" ve kamuoyunda "İslami holdingler" olarak bilinen holdinglerle ilgili hükümlerin de bulunduğu 11 maddesinin iptali için hazırlanan dilekçeyi Anayasa Mahkemesi'ne teslim etti. Altay, burada yaptığı açıklamada, CHP olarak ödenen her kuruş verginin takipçisi olacaklarını vurgulayarak, “Ekonomide işler kötüye gittikçe, Erdoğan yeni vergilere sarılıyor. Haraç mantığıyla yeni vergi yasaları TBMM'de yasalaşıyor. 7194 sayılı Kanun da bunlardan biri. Elbette devlet vergi alacak. Devlet hizmetlerinin yürümesi için vergi toplanması gerekiyor ama bunun Anayasaya uygun, adil ve eşit şekilde toplanması gerekiyor. 'Deli Dumrul' mantığıyla vergi toplanmaz. Haraç mantığıyla yeni vergi toplanmaz. Bu nedenle 11 maddenin iptali ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk” dedi.
VARLIK VERGİSİ GİBİ
Değerli konut vergisinin varlık vergisi niteliğinde olduğunu kaydeden Altay, “Değerli konut vergilerinin emlak vergisinde olduğu gibi illa alınacaksa biz alınmasını doğru bulmuyoruz. Bunu bir haraç olarak görüyoruz, bir varlık vergisi olarak görüyoruz. Ama illa alınacaksa belediye almalı. Burada hem bu yok hem de değer bildirimini, matrahı özel sektöre özel firmalara belirletiyorlar. Bu da Anayasanın biraz önce saydığım maddelerine aykırılık teşkil ediyor. Bu konuda İstanbul'da özellikle 70 bini aşkın insanın mağduriyeti var, 70 bin aileden bahsediyoruz. Beşle çarpsanız 350, 400 bin kişinin bu konuda ciddi mağduriyeti var. Yürütmenin de bu yasayla ilgili yeni düzenleme arayışları var. Umarım bizim bu başvurumuz da bu mağduriyetin giderilmesi noktasında karar çıkmadan önce bu yanlıştan dönülmesine vesile olur” diye konuştu. Altay, başvuru ile ilgili şu bilgileri verdi:
“1. Kanunun 7. maddesinde, bu kanun ile yeni ihdas edilen Dijital Hizmet vergisi yükümlülüklerini yerine getirmeyen dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine Hazine ve Maliye Bakanlığınca karar verilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme yeni sansür uygulamalarına hukuki zemin oluşturacak bir düzenleme niteliğindedir. Anayasanın Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. maddesine, Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması başlıklı 13. maddesine, Yerleşme Seyahat Hürriyeti başlıklı 22. maddesine ve Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti başlıklı 26. maddesine açık aykırı olduğundan iptalini talep ettik. Anayasa sadece saydığı sınırlı durumlarda bu özgürlüklerin ancak ve ancak yargı kararı ile kısıtlanmasını öngörmekte iken, söz konusu düzenleme ile mali bir konu gerekçe gösterilerek Damat’a sansür yetkisi verilmektedir. Gerçek demokrasilerde sansür olmaz.
2. İptalini talep ettiğimiz 2. Düzenleme Konaklama Vergisine ilişkindir. Bu kanunda yüzde 2 oranında konaklama vergisi öngörülmekte ve bu yeni konaklama vergisinin yerel yönetimlerce değil merkezi hükümet tarafından toplanması hüküm altına alınmaktadır. Anayasa’nın 127. Maddesinde "Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır." hükmüne yer verilmek suretiyle yerel yönetimlerin mali özerkliği teminat altına alınmıştır. Yine Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda yerel yönetimlerin gelirleriyle ilgili olarak “yeterli ve sorumluluklarla orantılı olma” koşuluna yer verilmiştir. İptali istenen düzenleme ile AKP, hizmeti belediyelere yüklerken kaynağı merkezi hükümete aktarmaktadır. Adeta sahillerdeki belediyeler cezalandırılmakta ve hizmet veremez noktaya taşınmak istenmektedir. Bu nedenlerle Anayasanın 127 ve 90. maddelerine aykırı bu düzenlemenin iptali talep edilmiştir.
3. İptalini talep ettiğimiz diğer düzenlemeler Kanunun 30 ila 37. maddelerinde yer alan Değerli Konut Vergisine ilişkin hükümlerdir.
- Anayasanın 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. Düzenlemede mali gücü olmayandan ödeyemeyeceği tutarlarda vergi alınmasını engelleyecek hükümlere de yer verilmemiştir. Yani başını sokacak tek evi olan bir emekliden dahi vergi alınması öngörülmektedir. Vergi ödeme yükümlülüğü “mali güce” göre belirlenmediğinden bu düzenlemeler Anayasanın 73. maddesine aykırıdır.
- Bu konudaki bir diğer Anayasaya aykırı hüküm “Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.” hükmüdür. Söz konusu hüküm de Anayasanın 73. maddesinde yer alan Mali Güce Göre Vergileme ilkesine aykırıdır.
- Emlak vergisi yerel yönetimlerce toplanmasına karşın değerli konut vergisinin merkezi hükümetçe toplanması öngörülmektedir. Bu durum, yerel yönetimlerin görevleriyle orantılı gelirleri olması gerektiğine yer verilen Anayasanın 127. Maddesi ile yine aynı ilkeye yer verilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir.
4. Bir diğer iptal talebi 40. maddeye ilişkindir. Söz konusu maddede Türkiye’de faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketleri tarafından sporculara ödenen ücretlerden kesilerek vergi dairesine ödenen gelir vergisinden, Gençlik ve Spor Bakanlığının talebi üzerine, Bakanlık adına açılacak özel hesaba Hazine ve Maliye Bakanlığınca aktarılacak pay tutarının Hazine ve Maliye Bakanınca belirlenmesine olanak sağlanmıştır. Aynı düzenlemede amatör sporun desteklenmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı adına açılan özel hesaba Hazine ve Maliye Bakanlığınca aktarılan tutarların kullanılması ve denetlenmesi ile söz konusu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konularında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı müştereken yetkili kılınmıştır. Ancak bu yetkinin hangi sınırlar içerisinde ve ne şekilde kullanılacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığından, keyfi uygulamalara ve istismara yol açacak olması nedeniyle, bu düzenleme Anayasanın 2. 7. ve 59. maddelerine aykırıdır.
5. 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile 3332 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde ile 1990’lı yıllarda yurt dışında yaşayan yurttaşlardan çeşitli yöntemlerle yüksek gelir vaadi ile para toplayan ve daha sonra bu vatandaşların mağduriyetine neden olan şirketlerle ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Yasal düzenlemenin gerekçesinde, açılan dava sayısının çokluğu dolayısıyla söz konusu şirketlerin zor durumda kaldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla yapılan düzenleme ile açılan davaların kanun yoluyla sonlandırılarak dava açan kişilerin talepleri hakkında karar verilmesinin önüne geçildiği itiraf edilmiştir. Yani adil yargılama hakkı göz göre göre ihlal edilmektedir. Söz konusu düzenleme Anayasanın 2., 10., 13., 35., 36. ve 138. maddelerine aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir.
6. 7194 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa bir bent eklenerek Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün ithalat yoluyla yapacağı tarımsal ürün alımları ve buna ilişkin hizmet alımları maddede yazılı koşullarla Kamu İhale Kanunundan istisna tutulmuştur. Söz konusu düzenleme Anayasanın 2., 7. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir.
7. Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında Kamu İhale Kanunundan istisna tutulmamasına ilişkin hüküm de Anayasanın 2., 7. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir.
Dolayısıyla kamu ihale yasasından istisna hükmü getiren her iki düzenleme de kamu yararı ve şeffaflık ilkelerini zedelediğinden iptalleri talep edilmiştir.”
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024