22.04.2020
22.04.2020
-“100. YIL SIRADAN BİR YILDÖNÜMÜ DEĞİLDİR”
-“ERDOĞAN; İMAMOĞLU, SEÇER VE KARALAR’DAN ÖZÜR DİLEMELİDİR”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP’li belediyelerin hiçbir ayırım gözetmeden ihtiyaç duyan her vatandaşa hizmet ve yardım ulaştırmaya çalıştığını vurgulayarak, “Yardımlarda partizanlığı AKP parti yapıyor. Kamunun parasıyla dağıtılan yardımlarda AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın imzası var ama belediyelerin yardımlarında Kemal Kılıçdaroğlu imzası yok” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, infaz düzenlemesi ile ilgili hazırlanan dilekçenin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından Anayasa Mahkemesi’ne teslim edildiğini bildirdi. İlk başvurunun şekil yönünden yapıldığını, ayrıca esastan bir başvuru daha yapılacağını belirten Altay, “Bu düzenlemede Anayasa’nın 87 ve 88’inci, TBMM İçtüzüğü’nün 92’nci maddelerine aykırılık var. Kimi maddeleri af niteliği taşıdığı için nitelikli çoğunluğun aranması gerekirdi ama oylamada bu dikkate alınmadı. Biz eline silah alıp devletin polisine, askerine kurşun sıkanların, uyuşturucu baronlarının, tecavüzcülerin, kadına şiddet uygulayanların salıverilmesine karşı çıktık. Bu düzenlemede eline kalem alan içerde tutuluyor, eline bıçak alan serbest bırakılıyor. Bu düzenlemede eşitlik, adalet yok. Esas bakımından da başvurumuzu yapacağız. Biz Anayasa’ya saygılı bir partiyiz. Bizim bunu Anayasa Mahkemesi’ne taşımamız, sorumluluk anlayışımızın ve Anayasa’nın bize yüklediği bir görevdir” dedi.
100. YILDA BİRLİK OLMAYACAKSAK NEREDE OLACAĞIZ?
Vatandaşların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Altay, “100’üncü yıl sıradan bir yıl dönümü değildir. Bir aşırı şanla şerefle deviriyoruz. TBMM 100 yıldır ayakta. Bu Büyük Atatürk’ün basireti, ikincisi milletimizin demokrasiye olan aşkının sonucudur. Meclis’i ayakta tutan aziz milletimizdir. Dünya durdukça Meclisimizin aziz milletimize hizmet edeceğini söylemek istiyorum” dedi. AKP Genel Başkanı’nın özel oturuma katılmama kararını da değerlendiren Altay, “Sayın Erdoğan’ın bir sözünü hatırlatmak istiyorum. ‘Bugünlerde birlik olmayacaksak ne zaman birlik olacağız’. Sayın Cumhurbaşkanının birlikten anladığı sadece kendisinin takdir edilmesi değildir. Birlik olunacaksa, bunun yeri Meclis’in 100’üncü yıl özel oturumudur. Devletsiz millet milletsiz devlet olmaz. Milletin temsil yeri Meclis’tir. Millet 100’üncü yılda Meclis’te olacaktır. Milletin tam bağımsızlığının vücut bulduğu Meclis’in 100’üncü yıldönümüne devletin başı Cumhurbaşkanı’nın özel oturuma katılmamasını anlamış değilim. TBMM’de Cumhurbaşkanı için ayrılmış, korunaklı loca vardır. Helikopterle İstanbul semalarını gezerken virüs kapma riski, Meclis’teki özel oturumdan virüs kapma riskinizden çok daha yüksektir” diye konuştu.
ERDOĞAN REHAVETE YOL AÇMAMALI
Erdoğan’ın COVİD19 salgını ile mücadelede yatay seyir sürecine girildiği açıklamalarını eleştiren Altay, şunları söyledi:
“Devleti yönetenler, saray hükümetinin iki şeyi yapmaması lazım. Toplumu rehavete sevk etmeyeceksiniz, ikincisi paniğe yol açmayacaksın. Yatay seyir demek toplumu rehavete sevk etmektir. Bilim Kurulu’ndan somut görüş almadan caka satayım diye yatay seyire geçtik derseniz olmaz. Sonra yeni 10 Nisan vakalarına yol açarsınız. Hala vaka sayısı iyileşen hasta sayısından iki kat fazladır. Bu konuda Bilim Kurulu ne diyorsa, onun gereği yerine getirilmelidir” dedi.
SİYASİ RANT BEKLEYEN ŞEYTANDIR
“Salgınla mücadelede kim siyasi kaygılarla hareket ediyorsa, rant bekliyorsa, şeytandır” diyen Altay, bu süreçte CHP’li belediyelerin parti ayırımı gözetmeksizin her vatandaşa yardım götürmeye çalıştığını vurguladı. Altay, “AKP Sözcüsü partizanlık açıklaması yapıyor. Bizim belediyelerimiz asla partizanlık yapmıyor. Millete hizmet ediyor. Yardımlarda partizanlığı AKP parti yapıyor. Kamunun parasıyla dağıtılan yardımlarda AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın imzası var ama belediyelerin yardımlarında Kemal Kılıçdaroğlu imzası yok. Hiçbir belediye başkanımız vatandaşlarına getirdikleri ekmek ya da diğer yardımlarda, CHP Genel Başkanı’nın selamı var demediler, kolilerde amblem yok. Partizanlık yapılıyorsa bunu Ak Parti yapıyor, Erdoğan’ın salamıyla devletin yardımlarını dağıtıyorlar” dedi. Altay, şöyle devam etti:
ERDOĞAN İMAMOĞLU SENDROMUNDAN KURTULMALI
“Erdoğan, belediyelerimizin devletin çalışmalarını sabote ettiğiğni iddia etti. Erdoğan’da Ekrem İmamoğlu sendromu oluşmuş. İmamoğlu sendromundan bir an önce kurtulmalısın. İmamoğlu 5 yıl İstanbulluya hizmet edecek sen istesen de sen istemesen de edecek. Sen engellesen de hizmet edecek, engellemesen de hizmet edecek. Cumhurbaşkanının İmamoğlu, Karalar ve Vahap Seçer’den özür dilemesi lazım. Tüm belediye başkanlarımızı terör örgütüne benzettiğin için bir an önce çık kastımı aştım de. Ne Ekrem İmamoğlu ne Vahap Seçer ne Zeydan Karalar; Abdullah Öcalan ile ne FETÖ ile ne de Ebu Hanzala ile görüşmedi, teması olmadı. Bu üç değerli belediye başkanımıza özür borcun var. Hafta 7 gün 3 günü Ak Parti bak ama 4 günde cumhurbaşkanı penceresinden bak... Aksi takdirde Türkiye’yi pandemiden sonra bir de kutuplaşma virüsü enfekte edecek.”
ÜSKÜDAR İLÇE BAŞKANIMIZ GÖREVİNİ YAPTI
CHP Üsküdar İlçe Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evine gittiği iddialarına tepki gösteren Altay, “Ben bu işe girmeyecektim ama AKP’nin tüm kurmayları 3-4 maaşlı İletişim Başkanı’nın peşine takılmışlar. Biliyorsunuz Fahrettin Altun, Vakıflar Genel Müdürlüğü arazisini kiralamış ama üzerine izinsiz şömine çardak yaptırmış. Şikayet üzerine de bunlar yıkılmış. Bizim Üsküdar İlçe Başkanımız aynı zamanda, Üsküdar Belediyesi Meclisi Grup Başkanı. Bu sıfatla o arazide tekrar bir yapılaşma var mı diye bakmaya gitmiş. İncelemiş arazide bir şey yapılmadığını görmüş ve ayrılmış. Fahrettin Altun’un evinin fotosunu çekilmesi söz konusu değil. Adam öldürmemiş, boş araziye bakmış. Ama hemen aranıyor, ifadeye çağrılıyor. Bir saat sonra Emniyet tekrar arıyor, savcı acil çağırıyor. Bu çok ayıp. İlçe başkanımız boş bir arsaya kaçak yapı yapıldı mı yapılmadı mı diye bakmaya gidiyor, bu nedenle ilçe başkanımızı derdest etmeye kalkıyorlar. Üsküdar ilçe başkanımız görevini yapmıştır. 3-5 trol nedeniyle görevinden vazgeçmeyecektir. Ayrıca Sayın Altun hala iki soruyu yanıtlamamıştır. Bu ihalenin saati neden yok? 13 Nisan’da kira sözleşmesi yapılmış. Aynı gün belediye yıkım yapmış. Sözleşme yapıldığı gün oraya şömine, çardak nasıl yapıldı? Bunların cevabı verilmelidir” diye konuştu.
23.12.2024
23.12.2024
23.12.2024
23.12.2024