CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ALTAY: “ERDOĞAN KUTUPLAŞMA VİRÜSÜ İLE TOPLUMU ENFEKTE EDİYOR”

-“CUMHURBAŞKANI’NA YAKIŞAN 100. YILINDA TBMM’DE OLMASIDIR”
-“VATANDAŞLARIMIZIN HER FERYADINA KOŞAN BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN ALINLARINDAN ÖPÜYORUZ”
-“162 MİLYAR TL’LİK KAYNAK ÖNERDİK, ERDOĞAN HALA VATANDAŞTAN PARA İSTİYOR”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, COVİD-19 salgını ile mücadelenin bir partinin ya da tek başına devletin mücadelesi olmadığını, 83 milyonun birlikte verdiği bir mücadele olduğunu vurgulayarak, “Salgın ile mücadeleyi 83 milyon birlikte verirsek başarılı oluruz. Bunun için öncelikle Erdoğan’ın parti rozetini aklından çıkarması gerekiyor. Ancak tam tersine davranıyor. Şuanda iki virüsle mücadele ediyoruz. Biri CDVİD-19, diğeri kutuplaşma virüsü. Erdoğan kutuplaşma virüsü ile toplumu enfekte ediyor. Bundan tüm Türkiye zarar görüyor” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TBMM’nin bugünlerde açık olması gerektiğini ancak AKP’nin önerisiyle bir ayı aşkın süre TBMM Genel Kurulu’nun çalışmalarına ara verdiğini belirtti.
YARDIMLAR KİME GİDİYOR
CHP’nin COVİD-19 salgını ile mücadelenin ekonomik ve sosyal alanlara etkisinin en aza indirilmesi için 49 öneri sunduğunu ancak bunların büyük bölümünün dikkate alınmadığını vurgulayan Altay,  saray yönetiminin halka destek sunmak yerine, halkı borçlandırmayı tercin ettiğini söyledi. Altay, “Türkiye bu krize büyük ekonomik sıkıntı ve büyük bir işsizlikle yakalandı. İşsizlik salgın sürecinde işsizlik daha da büyüdü. Millet perişan halde. Millet destek beklerken, Erdoğan milleti borçlandırmayı tercih etti. Özel bankaları suçluyorlar ama kamu bankalarının da durumu farklı değil. 5900 TL ödemeli krediyi öteleyelim mi diye sordum bankaya, 1178 TL faiz istiyor. Tefeci faizi gibi… Biz istemedik desinler. Bu kafayla krizin ekonomik boyutunu ekonomik sorunların çözülmesi şöyle dursun, bu sorun giderek büyüyecektir. Ayrıca 1000 TL para dağıtılıyor neye göre dağıtılıyor bilmiyoruz. Ak Parti’nin kumanya listesi var ona göre yapılıyor büyük ihtimalle... Peki bu arada kaç berber, kahveci, lokantacı, şoför işsiz kaldı, iktidarın elinde bir kayıt var mı? Yardımlar bu kişilere gidiyor mu? Dün telefon aldım Şişli’den evin kapısı çalınıyor bin TL’nin tebligatı yapılıyor ama yanında daha fakir ailenin ismi yok. Bu bin TL dağıtılırken hangi liste dikkate alınmıştır? İşsiz kalanlarla ilgili envanteriniz var mı yok mu?
162 MİLYAR TL’LİK KAYNAK
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Biz Bize Yeteriz” kampanyası için hala vatandaştan para istediğine dikkat çeken Altay, şunları söyledi:
“Erdoğan, ‘Kampanyada 1 milyar 800 milyon toplandı, bunu 2 milyar yapalım’ diye hala halktan para istiyor. Biz kendisine 10 maddelik kaynak paketi sunduk, 4 tanesinin miktarını hesaplayamadık. Vergi cennetine kaçırılan paraları, TÜRGEV; TÜGVA, TÜRKEN gibi vakıflara giden paraları hesaplayamadık. Ama geri kalan kalemlerden sağlanabilecek gelir 162 Milyar TL’dir. 13 uçağın var biri sana yeter, 12’sini sat. Yazlık saray, kışlık saray, uçan saray, yüzen saray… Sat bunları. Sarayın harcamalarında yüzde 50 tasarruf et. Kamu özel işbirliği ödemeleri kapsamında yaptığın garanti ödemelerini durdur. Toplam 162 milyar TL’lik gelire ulaşırsın. Milletten isteyeceğine, sen millete ver. Ayrıca millet sana güvenmiyor. Sicilin bozuk. 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri 400 Milyon TL için topladın. Ne oldu? Hak sahiplerine ulaşmadı. 15 Temmuz gazisi intihar ediyor, arkadaşları feryat ediyor. Sen hala milletten istiyorsun. Dediklerimizi yap, 162 milyar TL’yi topla, berbere, dağıt, lokantacıya dağıt, gündelikçiye dağıt, şoföre dağıt. Herkese yeter. Bunları yapmıyorsun, varsa yoksa CHP. CHP kadar taş düşsün başına.”
ERDOĞAN’A GÖRE BELEDİYE TERÖRİST GAZETECİ TERÖRİST
Son dönemde saray ve çevresini eleştiren herkesin terörist olarak itham edildiğine dikkat çeken Altay, şöyle konuştu:
“Ekmek dağıtan belediye başkanı terörist, sahra hastanesi yapan belediye terörist, İletişim Başkanının aldığı arsayı haber yapan gazeteci terörist, damadın Kanal İstanbul’dan arsa almasını haber yapan gazeteci terörist. Ak Parti ve Erdoğan’ı eleştiren,  biat etmeyen herkes terörist...Bu tanımla ülkede 50 milyon insan terörist oluyor. Paralel paranoyası bunları sarmış, Adana Belediyemiz Zeydan Karalar ihtiyaç halinde Sağlık Bakanlığının emrine verilmek üzere muhteşem bir sahra hastanesi hazırlamış onlara göre Zeydan Karalar paralel, terörist. Böyle teröristin alnından öperim.  Mersin Belediye Başkanımız Vahap Seçer terörist. Neden? Belediye halk ekmek üzerinden vatandaşa ekmek dağıtmış. Ekmek dağıttığı için terörist ilan edilen Vahap Seçer’i alnından öperim. Ekrem İmamoğlu İstanbul’da herkesin yardımına koşmuş. Böyle bir teröristte can kurban, bu ne ayıptır bu ne aymazlıktır. Zeydan Karalar da Vahap Seçer de Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da, diğer bütün belediye başkanlarımız, ki onların hepsinin alınlarından öpüyorum, Erdoğan çatlasa da patlasa da bütün imkanları kullanarak her kapıya koşacaklar. Bunun sözünü partim adına 83 milyona veriyorum.”
KUTUPLAŞMA VİRÜSÜ KORONA KADAR TEHLİKELİ
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın tutumu nedeniyle Türkiye’nin bugün iki virüs ile mücadele etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Altay, şöyle devam etti: “Türkiye bir büyük bir mücadele içinde. Bu mücadele bir partinin, tek bayına devletin mücadelesi değil. Bu 83 milyon milletimizin mücadelesi. Bu anlayışla hareket edilirse Türkiye buradan en az kayıpla çıkar. Bunun için 3 şey gerekli. Bir Erdoğan, bu krizle mücadele sürecinde parti rozetini yakasından, aklından çıkarıp sandığa koyacak. İki, Erdoğan Sağlık Bakanı’nı dinleyecek. Üç  Sağlık Bakanı da Bilim Kurulu’nu dinleyecek.  Bunları yapalım bu krizi çok az hasarla atlatırız. Bilim Kurulu kararı siyasete sunulmaz bilim kurulu kararı uygulanır. Türkiye bugün keşke sadece korona virüsü ile mücadele etmek zorunda olsaydı. Ne yazık ki bugün iki virüsle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bir korona toplumu enfekte ediyor, bir de Erdoğan’ın kutuplaşma virüsü toplumu enfekte ediyor. COVİD 19 bitene kadar Erdoğan, parti rozetini sandığa koyacak. Aksi takdirde Türkiye bundan zarar görür. Bir fakra var. Temel ile Dursun bir suçtan idam cezası alır. Son istekleri sorulur, Temel “annemi görmek istiyorum’ deri. Durun ise ‘Temel annesini görmesin’ der. Erdoğan’ın belediyelerimize yönelik tutumu, işte bu Dursun’un durumudur. Hırs baştan gidince, akıl baştan firar edermiş. Siyasette azimle yükselirsin ama hırsla düşersin. Erdoğan’ın bunlardan ders alması gerekir” dedi.
YAKIŞAN CUMHURBAŞKANI’NIN TBMM’DE OLMASI
Altay, TBMM’de kabul edilen infaz düzenlemesiyle ilgili soru üzerine, düzenlemeyi öncelikle şekil yönünden sonra da esas yönünden Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söyledi.
23 Nisan özel oturumu ile ilgili soru üzerine de Altay, “TBMM Başkanı Şentop’un 23 Nisan özel oturumuna Erdoğan’ın katılmayacağı açıkladı, liderlere yönelik de bir çağrısı oldu. Sayın Şentop’un Erdoğanın sağlığı düşünmesini anlayışla karşılıyorum ancak  Meclis Başkanı’nın Meclisimizin kuruluşunun 100. Yıldönümü için yapılacak özel oturumun profilini düşürmeye dönük adımları toplum tarafından da kabul görmedi. Erdoğan helikopterle tur atabiliyorsa, TBMM’de özel locası var orası daha steril, daha korunaklı, sosyal mesafeyi koruyarak oradan izleyebilir. Ben bu umudumu koruyorum. Meclis Başkanı’nın endişelerine hak vermekle birlikte 100. Yıl özel oturumunun düşük profilli yapılmasını istemesini doğru bulmuyoruz. Biz CHP olarak, Genel Başkanımızla birlikte sosyal mesafeye de dikkat ederek katılacağız. Genel Başkanımız konuşmasını yapacak. Cumhurbaşkanı’na da yakışan, 100. Yılında TBMM’ye gelip, özel oturumu izlemesidir” yanıtını verdi.