05.09.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA: “EĞİTİM SORUNUNU CHP ÇÖZER”

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA: “EĞİTİM SORUNUNU CHP ÇÖZER”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’dan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarına jet yanıt…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında eğitimin sorunlarını sıralayarak “Eğitim sorununu CHP çözer” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Kaya’nın açıklamaları şöyle:
“EĞİTİM SORUNUNU CHP ÇÖZER
2019-2020 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2019 Pazartesi günü başlıyor. 18 milyon çocuğumuza, bir milyon öğretmenimize başarılar, bu zorlu maratonun yükünü omuzlayan velilerimize de kolaylıklar diliyorum.   
Aradan bir yıl geçti, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı açılışında konuştuğumuz sorunların değişmediğini, aksine biraz daha derinleştiğini görüyoruz. Biz eğitimin içinde bulunduğu krizi anlatmaktan yorulduk, AKP girdiği karanlık yolda yürümekten vazgeçmedi.
Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Eğitimi bilinçli olarak bu çıkmazın içine sokanlardan, sorunu çözmelerini beklemiyoruz. Amaçlarının, rejimi değiştirmek için bir gedik daha açma çabası olduğunu görüyoruz. Üzülerek söylemeliyim ki cemaat ve tarikatların inisiyatifine bırakılan eğitim sistemi can çekişiyor!
Diğer yanda eğitimin celladı AKP iktidarı da ömrünü tamamlamış, can çekişiyor.  Bu sancılı süreçte çocuklarımızın daha fazla zarar görmemesi için mücadele ediyoruz.  
AKP giderken arkasında dünyayla rekabet etme gücünü kaybetmiş, nitelikli insan gücü yetiştiremeyen bir eğitim sistemi bırakıyor. Eğitimde o kadar çok sorunumuz var ki saymakla bitiremeyiz. Hangi sorun daha can yakıcı diye sorsak, birinci sıraya koyabileceğimiz onlarca sorun sayabiliriz. Öğretmen yetersiz, okul ve derslik yetersiz, eğitime erişimde büyük sorunlar var; laik, demokratik, bilimsel eğitim anlayışı yok!
Bugün sizlere sadece bir “deste” sorundan bahsedeceğim…
1.Atanmayan öğretmen sayısı 700 bine dayandı
Yeni bir eğitim-öğretim yılına daha girerken, atanmayan öğretmen sorunu hala devam ediyorAKP 2002 yılında iktidara geldiğinde 72 bin atanmayan öğretmen vardı. Bu sayı 2019 yılında 700 bine dayandı. Sayıştay Denetim Raporuna göre öğretmen açığı yüz binlerce, Mili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a göre de 117 bin öğretmen açığı var.
Bu rakamlara rağmen, öğretmen açığının kapanmayacağını bile bile AKP iktidarı sadece 40 bin öğretmen ataması yaptı.
Bizim tespitlerimize göre acilen 200 bin atama yapılarak öğretmen açığının rahatlatılması gerek. 
Çocuklarımızı göz göre göre öğretmensiz bırakarak geleceğimizi karartıyorlar.  Atama bekleyen 700 bin öğretmenimizin umutlarını yok ediyorlar.
Öğretmenlerimizin kadrolu çalışma haklarını ellerinden alıp, iş güvencelerini yok ettiler, eşit işe eşit ücret alma haklarını gasp ettiler.
Öğretmen öğretmendir!
Sözleşmeli, ücretli öğretmen mi olur!
CHP iktidarında atanmayan öğretmenlerimizin ataması yapılarak, öğretmen açığı derhal kapatılacak. Eğitim fakültelerinin kontenjanları, öğretmen ihtiyacına göre yeniden belirlenecek. Ataması yapılmayan 950 engelli öğretmenimizin de atamaları ivedilikle yapılacak. Çalışma koşulları engellerine uygun hale getirilecek.
Öğretmenlerimizin tamamı kadrolu çalıştırılacak, eşit işe eşit ücret verilecek!
2.Kapatılan köy okullarını yeniden açacağız
17 bin köy okulunu kapatı. Halada kapatmaya devam ediyor. İstanbul Beşiktaş’ta okulların açılmasına bir hafa kala yedi okul daha kapatıldı.
Taşımalı eğitime geçen AKP, halkın ayağına kadar götürülen eğitim hakkını elinden aldı. Taşımalı eğitim adı altında çocuklarımızı yollarda, karda, kışta, çamurda, eşek sırtında perişan etti. Köylerimizi okulsuz ve öğretmensiz bıraktı.
Çocuğunun elinden tutarak köyünde, kapısının önündeki okuluna götüren, sorunlarını köy öğretmeni ile paylaşan anneler, babalar; köy okulları kapatılınca çocuklarının yolunu endişeli gözlerle bekler oldu.
Taşımalı eğitimi bitirme iddiasıyla iktidara gelen AKP 2001-2002 eğitim öğretim yılında 640 bin olan taşımalı öğrenci sayısını, 2017-2018 yılında 1 milyon 321 bine çıkardı.
CHP iktidarında kapatılan köy okulları yeniden açılacak. Okul olmayan köylere okul yapılacak. Okulsuz öğretmensiz köy kalmayacak. Atanmayan öğretmenlerin çok büyük bölümü köy okullarının açılmasıyla öğrencilerine kavuşacak.
3.Devlet yurtları açılacak çocuklar cemaat ve tarikatın elinden kurtarılacak
Taşımalı eğitim gören çocuklarımızın büyük bir bölümü, devlet yurdu olmayan yerlerde,  cemaat, tarikat ve bunlara bağlı vakıfların açtığı yurtlarda kalmaya mahkum edildi.
17 yıldır bilinçli olarak yeteri kadar devlet yurdu yapmayan AKP çocuklarımızı cemaat ve tarikatlara yönlendiriyor. Cemaat ve tarikatlara bağlı vakıfların sıbyan mektepleri açmaları teşvik ediliyor. Henüz okula başlamamış çocuklar cemaat ve tarikatların eline teslim ediyor. Çocuklarımız buralarda tacize, tecavüze uğruyor, dayak ve kötü muamele görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yapılarla protokol imzalamaya ve mevcut protokolleri uzatmaya devam ediyor. Kendi çocuklarını asla göndermeyecekleri izbe yerlerde çocuklarımızın geleceği karartılıyor.
Aladağ’da cemaat yurdunda çıkan yangında yanarak can veren çocuklarımızın acısı hala yüreklerimizi yakıyor.
Bu sene üniversiteye giden öğrencilerin sadece %17,18 bir devlet yurduna yerleşebildi. Diğer öğrencilerimizin büyük bir bölümü yine cemaat ve tarikatların yurtlarına mahkum edildi.
CHP iktidarında, Milli Eğitim Bakanlığının cemaat, tarikat ve bunlara bağlı vakıflarla yaptığı protokoller derhal sonlandırılacak. Cemaat ve tarikatların Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitimle olan bütün ilişkileri kesilecek. Sosyal devletin gereği, çocuklarımızın kalacağı devlet yurtları yapılarak, cemaat ve tarikatların bu alandaki faaliyetleri sonlandırılacak.
4.İkili eğitim devam ediyor
Her dört okuldan birinde ikili eğitim veriliyor. AKP’nin Milli Eğitim Bakanları ikili eğitimi bitireceklerini açıklasa da bütçe rakamları bunu doğrulamıyor. Çünkü ikili eğitimi bitirmek için yapılması gereken derslik sayısı 57 bin; 2019 yılına ayrılan bütçe ile açılabilecek derslik sayısı ise sadece 17 bin 500.
Örneğin; Ortaöğretim Genel Müdürlüğü; 6 milyar 708 milyon TL yatırım projesi ödeneğinin, 6 milyar 134 milyon TL’sini (%91,44) çalıştay vb. etkinliklerin yolluk ve organizasyonları için kullandı.
CHP iktidarında yeterli sayıda okul ve derslik yapılarak ikili eğitime ivedilikle son verilecek. AKP’nin açıkladığının aksine; İstanbul, Hakkari, Şırnak, Diyarbakır gibi illerimizde 60-70 olan sınıf mevcutları hızla dünya standartlarına indirilecek.
Dünya tarihinin, kültürünün mirası İstanbul’un ikili eğitimde başı çekmesi eğitimin içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. İstanbul’da yakında üçlü eğitme geçilirse hiç şaşmayın.
5.Herkese parasız laik demokratik bilimsel eğitim verilecek
AKP eğitimde parasız, laik, demokratik, bilimsel eğitime büyük bir darbe vurdu. Türkiye’nin ihtiyacı kadar değil de bütün okullarımızı imam hatibe dönüştürme çabası içine girdi. İmam hatip sayısı 2002-2003 eğitim-öğretim döneminde 450 iken, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında 1607’ye çıktı. 17 yılda açılan imam hatip sayısı 1157 oldu.
İmam hatip liselerindeki öğrenci sayısı ise 2002-2003 eğitim-öğretim döneminde 71 bin iken, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında bu sayı 504 bin 327’ye ulaştı. 17 yılda imam hatipte okuyan öğrenci sayısı 433 bin 327 oldu.
CHP iktidarında hedefimiz laik, demokratik, bilimsel eğitim olacak. Meslek liselerinin kontenjanları Türkiye’nin ihtiyacına göre belirlenecek. Ne bir eksik, ne bir fazla! Çağı yakalamanın, dünyayla rekabet etmenin, refah toplumu olmanın, katma değeri yüksek ürünler üretmenin yolu bilimsel eğitimden geçtiğine göre,  biz de bu kulvarda hızla yerimizi alacağız.
6.LGS tercih dayatması kalkacak
Eğitim sisteminde sorun değil, büyük bir kriz var! Çocuklarımızı artık kendi mahallemizdeki bir okula dahi kaydedemiyoruz. Okullar toplumu kaynaştıran değil, ayrıştıran bir yapıya doğru sürükleniyor.
LGS ile getirilen tercih sistemi gençlerimizi İmam Hatip Liselerini tercihe zorladı. En başarılı çocuklarımız istemedikleri halde zorlama tercihlerle İmam Hatip Liselerinde okumaya mahkum edildi. Kontenjanları dolmamasına, okullar boş kalmasına rağmen bir yandan yeni imam hatipler yapmaya, bir yandan da köklü okullarımızı kapatarak imam hatibe dönüştürmeye devam ediyorlar.
Çocuklarımız hayalini kurduğu lise türünde öğrenim göremiyor. Büyük bir dayatma ile karşı karşıyayız.  Eğitim hakkının gasp edildiği bir süreci yaşıyoruz.
Meslek ya da İmam Hatip Lisesine gitmek istemeyenlerden; parası olanlar özel okullara, parası olmayanlar da Açık Öğretim Liselerine, yani örgün eğitimin dışına itildi. 
Türkiye’de öğrencilerin yüzde 15.38’i açık öğretimde okuyor. Ortaokul ve lisede 2 milyon 300 bin öğrenci açık öğretimde okuyor. Açık liseye giden öğrencilerin sayısı 1 milyon 500 bini aştı. 700 bin’i aşkın öğrenci de açık ortaokullarda okuyor. Ortaokul ve lisedeki öğrencilerin yaklaşık 5’te  1’i açık ortaokul ve lisede okuyor.
CHP iktidarında, LGS ve benzeri sınavlar kalkacak. Sınav odaklı ezbere dayalı eğitim anlayışı terkedilecek. Çocukların yeteneklerini, ilgi alanlarını ortaya çıkartan bir eğitim sistemi getirilecek. Çocuklarımızın ilgi alanlarına, yeteneklerine uygun okullarda okumaları sağlanacak.
Çocuklarımızı örgün eğitimin dışına iten baskıcı yöntemlere derhal son verilecek.   
7.Okul Aile Birlikleri hukuki statüye kavuşacak
Okul Aile Birlikleri okula para toplayan, okulun badana boyasını yapan, ancak eğitim konusunda söz hakkına sahip olmayan bir konumdadır.
CHP iktidarında Okul Aile Birlikleri işlevsel statüye kavuşturularak, velilerimize de söz hakkı verilecek.  
İdareci, öğretmen, öğrenci ve veli temsilcilerinden oluşacak olan “”Okul Meclisleri” kurulacak.
8.Çocuklarımızın yüzde 100’u okulu olacak
Milli Eğitim Bakanlığı, ilkokullarda okullaşma oranını yüzde 91,5,  ortaokullarda ise yüzde 94,47 olarak açıkladı.  Bu rakamlar geleceğimiz için kaygı vericidir. 21. yüzyılda kabul edilebilir bir durum değildir.
Biz şunu merak ediyoruz!
Sisteme kayıtlı, okul yaşı geldiğinde otomatik olarak okul kaydı yapılan çocukların yüzde 10’u neden okula gidemiyor.
Bunun mantıklı bir açıklaması var mı?
AKP döneminde eğitime erişim imkanı her geçen yıl biraz daha kısıtlandı. 17 yıldır iktidarda olan AKP, ilkokul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 10’unu, ortaokul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 6’sını okula gönderemiyorsa, artık ömrünü tamamlamıştır! Türkiye’ye vereceği hiçbir şey kalmamıştır! Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğinden çalıyor demektir…
CHP iktidarında okullaşma oranı yüzde yüz olacak! Hiçbir çocuğumuz eğitime erişim sorunu yaşamayacak. Sosyal devlet, parasız, laik, demokratik ve bilimsel eğitimi her vatandaşımızın ayağına kadar götürecek. Kuş uçmaz, kervan geçmez dedikleri her yerde okulumuz, öğretmenimiz ve kaliteli eğitimimiz olacak. Hiç kimse eğitimden yoksun kalmayacak…
Milli Eğitim Bakanı az önce de açıkladı; “okul yaşı gelen öğrencilerin kaydı “e-okul” üzerinde otomatik yapılıyor” dedi. Biz de okul kaydının otomatik olarak e-devlet üzerinden yapıldığını biliyoruz.
Çocuklarımızı okuldan ve öğretmenlerimizden kopartmak istediğinizi biliyoruz. Sıbyan mekteplerine, cemaat ve tarikatların izbe mekanlarına mahkum etmek istediğinizi biliyoruz. O yüzden yüzde 10 çocuğumuz ilkokula gitmemesine göz yumuluyor.
9.Kadına şiddeti eğitim politikalarıyla çözeceğiz
Türkiye’nin kanayan yaralarından biri de kadına ve çocuğa şiddettir. Türkiye’de günde ortalama üç kadın öldürülüyor. Çocuklarımız, tecavüze, tacize şiddete maruz kalıyor.
Ancak işimiz çok kolay değil! AKP’li belediye başkanları 21. yüzyılda “kadın dövmenin incelikleri”ni anlatan kitapları halka dağıtabilme cüreti gösterebiliyor. Böyle bir anlayışın 17 yıldır Türkiye’yi yönettiğini düşündüğümüzde, kadınlarımıza uygulanan şiddetin nedenlerini daha iyi anlayabiliriz.
Türkiye İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni imzalayan ilk ülke olmasına rağmen, AKP sözleşmenin gereğini hayata geçirmedi.
Kadına ve çocuğa şiddetin kökeninde eğitim sistemindeki eksiklikler yatıyor.  Çünkü eğitim sistemimizin içeriği, evrensellikten, bilimsellikten, insan haklarından yoksun.
Ailede, okulda, hayatın her alanında şiddet kültürünün yok edilmesi için eğitim sisteminde köklü değişikliklere ihtiyaç var. CHP iktidarında, toplumsal cinsiyet eşitliği kültürünün geliştirilmesi için eğitim sistemi uygun hale getirilecek.  
10.Karma eğitim pedagojik olarak doğru olandır
Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki “karma eğitim”in esas alınması gerektiğini görmezden gelip, cemaat ve tarikatların vagonuna binenler, kafalarını kuma gömenler var. Bu konuda bazı çabaların içine girildiğini görüyoruz, ancak bilimin emrettiği kuralların dışına çıkılamaz.
CHP iktidarında karma eğitime devam edilecek, karma eğitimde seçme hakkı değil, pedagojik olarak doğru olan uygulanacak.
11.  Belediyeler eğitim alanında elini taşın altına koyacak
31 Mart seçimlerinden sonra, AKP’li belediyelerin cemaat, tarikat ve onlara bağlı vakıflara eğitime desteği adı altında halkın alın terini akıttığı bir kez daha belgeleriyle ortaya çıktı.
CHP’li halkçı belediyelerimiz iktidara gelir gelmez cemaat tarikat ve bunlara bağlı vakıflara akıtılan para musluklarını kesmişti. CHP’li belediyelerimizde halkın alın teri yine halkın hizmetine harcanmaya başlandı.
Şimdi CHP’li belediyelerimizde Eğitim Birliği Kanununa uygun bir şekilde gerçek eğitim seferberliği başlatılmıştır. Bu eğitim seferberliği, Okul Aile Birlikleri, Demokratik Kitle Örgütleri, sendikalar ve gönüllü kişilerle birlikte yürütülmektedir.
Belediyelerimiz hızla kreşler, çocuk bakımevleri, yurtlar açmaya başlamıştır. Çocuklarımız cemaatlerin ve tarikatların açtığı sıbyan okullarından ve yurtlarından kurtarılarak belediyelerimizin parsız hizmetlerinden yararlandırılacaktır. 
12.AKP gitmedikçe eğitim sorunu bitmez
AKP iktidarda kaldığı sürece, gelecek eğitim-öğretim yılında da aynı sorunları konuşacağız. Çocuklarımız cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüze uğrayacak, kadınlarımız öldürülecek, çocuklarımız istemedikleri okullarda okumaya mecbur bırakılacak, taşımalı eğitim işkencesi devam edecek, atanmayan öğretmenlerimizin umudu daha da kararacak, öğrenciler öğretmensiz kalacak…
Sözleşmeli öğretmenler ailelerinden ayrı yaşamaya devam edecek, ücretli ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışa öğretmenlerimiz kölelik ücretiyle, açlık sınırı altında yaşamaya devam edecek.
Laik, demokratik bilimsel eğitimin kırıntılarını dahi yok etmek için var güçleriyle çalışacaklar. Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenler durmayacak, iktidar güçlerini kullanacaklar.
Eğitim sistemini işlemez hale getirip, rejim değişikliği için gedik açmanın hesabını yapan, AKP’den hiçbir beklentimiz yok!
Öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize sesleniyorum…
Sorunun kaynağı, sorunu çözemez!
Çözmez!
Eğitim sorununu biz çözeriz.
CHP Çözer!
Cumhuriyet sevdalıları çözer!
Cumhuriyetin ilk yıllarında nasıl başardıysak şimdi de başarırız.
Çünkü biz; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün, Hasan Ali Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un açtığı; laik, demokratik, bilimsel eğitim yolunun takipçisiyiz…
Çünkü biz; Köy Enstitüleri ile  “Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim” modelini hayata geçirenleriz.”