12.04.2019
12.04.2019
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA'DAN KIDEM TAZMİNATI İÇİN KANUN TEKLİFİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Reform Paketi” olarak adlandırdığı düzenlemeleri açıklaması üzerine, Kıdem Tazminatı Fonunun kaldırılmasına dair Kanun Teklifi verdi. Berat Albayrak'ın açıkladığı pakette Kıdem Tazminatının BES'le entegre olarak bir fonda toplanacağı bildirilmişti. Veli Ağbaba Kıdem Tazminatı Fonunun kurulmasına dair mevcut yürürlükteki Kanun Maddesinin iptal edilmesini istedi.
Teklifte; 4857 sayılı İş Kanununun geçici 6. Maddesine göre kurulması ön görülen Kıdem Tazminatı Fonu maddesinin iptali öngörülüyor. Ayrıca Kıdem tazminatı hakkını elde edebilmek için en az 1 yıl çalışma koşulunun kaldırılarak, 1 yıldan kısa süreli çalışmalarda da işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için gerekli kanuni düzenleme ile, kıdem tazminatı hakediş koşullarına işçiden kaynaklanmayan mücbir sebeplerle iş sözleşmesini sona erdirmek zorunda kalan ve mücbir sebebi belgeleyen işçiye de bu madde hükümleri uyarınca kıdem tazminatı ödenmesini hükme bağlayan düzenlemeler getirilmiştir.
25/8/1971 Tarihli 1475 Sayılı İş Kanunun 14. Maddesinde Ve 22/05/2003 Tarihli 4857 Sayılı İş Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Ki Kanun Teklifi Ve Gerekçesi şöyle:
GENEL GEREKÇE
Kıdem tazminatı çalışma yaşamı literatürüne dünya ilk kez 1896 yılında Almanya’da işten ayrılma tazminatı olarak girmiştir. Ardından 1929 Ekonomik buhranı ve ardından gelişen sosyal devlet anlayışı ile birlikte kıdem tazminatı hakkı birçok ülkede uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemiz de de ‘’kıdem tazminatı’’ hakkı çalışanlar adına 83 yıllık bir tarihe sahiptir. Ülkemizde kıdem tazminatı uygulamasına, dünyadaki uygulamalara paralel olarak 1930’lu yıllarda gelişim göstermiş, ülkemizde işçilere tanınan bir hak olarak ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde ilk olarak 1936 yılında çıkarılan 3008 sayılı Kanun ile kıdem tazminatı bir hak olarak düzenlenmiştir.1936’dan bugüne dek kıdem hakkı işçiler adına gelişerek devam etmiştir. Hali hazırda mevcut Kıdem tazminatı hakkı 1971 yılında çıkarılan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesine dayanmaktadır. Bu Kanun 2003 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. 2003 yılında çıkarılan 4857 sayılı yeni İş Kanunu’nda da sadece 1475 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazminatını düzenleyen 14. Maddesi korunmuştur. Mevcut düzenlemeye göre işçilerin kıdem tazminatı hakkından yararlanmaları; İşçinin belirli bir işyerinde en az bir yıl süre ile çalışması koşuluna bağlanmıştır. Ayrıca işçilerin kıdem tazminatı hakkına sahip olabilmesi için İşveren tarafından 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında iş sözleşmesine son verilmesi ve işçi tarafından 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde sayılan sebeplerle işinden ayrılması gerekmektedir. Mevcut yasal mevzuata göre bu koşulu sağlayan işçilere her tam yıl en az 30 günlük giydirilmiş (brüt) ücret tutarında ödeme yapılmaktadır.
Kıdem tazminatının daha öncesinde birçok kez fona devredilmesi girişimi olsa da, fona devredilmesine yönelik ilk yasal adımlar 2003 yılında çıkartılan 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 6. maddesi ile atılmıştır. Geçici 6. maddede kıdem tazminatı için bir fon kurulacağı ve fon kuruluncaya kadar 1475/14. maddenin geçerli olacağı belirtilmiş olmasına rağmen konu ile ilgili bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Türkiye’de işçilerin yüzde 90’ını kıdem tazminatı hakkından yararlanamamaktadır. İktidar işçilerin bu haktan yararlanamamasının sebebi olarak kıdem tazminatının fona devredilmemesi gerekçe göstermektedir. Lakin iktidarın bu açıklaması gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Kıdem tazminatının fona devredilmesi ile kıdem tazminatı gün sayısını yarı yarıya düşürecek ve bu şekilde kıdem tazminatında hak edilen ücrette yarı yarıya düşecektir. Kıdem Tazminatının fona devri ile tıpkı işsizlik sigorta fonunun amaç dışı kullanılması gibi, kıdem tazminatı fonunun da amaç dışı kullanılmasını beraberinde getirecektir. Kıdem tazminatı ayrıca işçileri çalışma yaşamında korumaya dönük caydırıcı bir etki taşımaktadır. Kıdem hakkının olası bir değişiklik ile ortadan kaldırılması ile işçilerin iş güvencesi elinden alınacak, işten çıkartılmaları kolaylaşacaktır. Kıdem tazminatının fona devri, işçilerin emeğinin ve geleceğinin sorgusuz ve sualsiz bir şekilde yağmalanmasının da önünü açacaktır.
Kıdem tazminatı hakkı farklı hak ediş biçimleri gösterse de hemen hemen dünyanın birçok yerinde uygulanmaktadır. Dünya Genelinde zorunlu kıdem tazminatı uygulaması olan ülke sayısı 152’dir. Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde kıdem tazminatı hakkı işçiler lehine bireysel ve toplu iş sözleşmeleri ile garanti altına alınmıştır. Türkiye sendika hakları noktasında ne yazık ki OECD ülkeleri arasında en kötü ülkeler kategorisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye’de resmi rakamlara göre çalışan işçilerin yüzde 14’ü sendika üyesi iken toplu iş sözleşmesi kapsamında yararlanan işçilerin oranı ise sadece yüzde 7 civarındadır. Türkiye’de sendikal haklara yönelik ihlallerin devam etmesi de işçilerin kıdem haklarından yeteri derecede yararlanmasının önünde engel teşkil etmektedir.
Ülkemiz de kıdem tazminatı hakkı çalışma yaşamında yer alan tüm işçilerin erişebileceği bir yapıya büründürülmelidir. Kıdem tazminatı hakkının tüm işçilerin yararlanabilmesi için iktidarın bahsettiği fon uygulamasından ziyade mevcut kıdem tazminatı hakkından yararlanabilme koşullarının yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu amaçla kıdem tazminatı hakkından yararlanma koşulu olan en az 1 yıllık çalışma şartının 1 yıldan daha az olan çalışma sürelerini de kapsaması gerekmektedir. Ayrıca işçilerin elinde olmayan sebeplerden kaynaklı gelişebilecek koşullarında göz önünde bulundurulması ile işçinin kıdem tazminatını hak ediş koşulları genişletilebilir. Bu şekilde ülkemiz de işçilerin büyük bir bölümü kıdem tazminatı fonu uygulamasına gerek kalmadan da kıdem tazminatı hakkından yararlanabilir.
Sunulan teklifte;
-2003 yılında 4857 sayılı iş kanununun geçici 6. Maddesine göre kurulması ön görülen kıdem tazminatı fonu maddesinin iptali
-Kıdem tazminatı hakkını elde edebilmek için en az 1 yıl çalışma koşulunun, 1 yıldan kısa süreli çalışmalarda da işçilerin hak edebilmesi
- 1475 sayılı iş kanununun 14. Maddesin de belirtilen kıdem tazminatı hakkediş koşullarına işçiden kaynaklanmayan mücbir sebeplerle iş sözleşmesini sona erdirmek zorunda kalan ve mücbir sebebi belgeleyen işçiye de bu madde hükümleri uyarınca kıdem tazminatı ödenmesini hükme bağlayan düzenlemeler getirilmiştir.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Kıdem tazminatı fonunun kurulmasına dair yasal değişiklik 2003 yılında çıkartılan 4857 sayılı iş kanunu yasasının geçici 6.maddesine eklenmiştir. Mevcut yasal değişikliğin üzerinde 16 yıl geçmesine rağmen konu ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Açıklanan son ekonomik program kapsamında kıdem tazminatının ilerleyen günlerde fona devredilmesi gündeme gelmiştir. Kıdem tazminatının fona devri ile işçilerin büyük oranda hak kaybına uğraması söz konusudur. Özellikle Kıdem tazminatını hesaplamada gün sayısının düşürülmesi ihtimalinden kaynaklı olarak kıdem tazminatı tutarı da yarı yarıya düşecektir. Yine kurulan diğer fonlar ile ilgili denetimlerin yeterince şeffaf olmaması kıdem tazminatı fonunun da ilerleyen zamanlarda amaç dışı kullanılması ihtimalini güçlendirmektedir. Bu teklifte kıdem tazminatının fona devredilmesi ile işçilerin yaşayacakları hak kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
MADDE 2- Kıdem tazminatı hakkını elde edebilmek belirli koşullara bağlanmıştır. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesine göre ilk şart işçinin bir işyerinde en az 1 yıl süre ile çalışması gerekmektedir. Mevcut düzenlemeden kaynaklı olarak işçilerin birçoğu kıdem tazminatı hakkından yararlanamamaktadır. Teklifte yer alan düzenleme ile kıdem tazminatı hakkı için gerekli olan süre sınırlamasının kaldırılması ve işçilerin yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi amaçlanmıştır.
MADDE 3- 1475 sayılı iş kanununun 14. Maddesine göre çalışanların kıdem tazminatı hakkını elde edebilmesi için bazı koşullar söz konusudur. İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti görevi için işten ayrılması halinde kıdem tazminatı hakkı doğar. Ayrıca Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda kıdem tazminatını alma hakkı kazanmaktadır. Belirtilen bu şartların dışında işçilerin elinde olmayan sebeplerden kaynaklı gelişebilecek koşullarında göz önünde bulundurularak işçinin kıdem tazminatını hakkediş koşullarının genişletilmesi amaçlanmıştır.
MADDE 4- Yürürlük maddesidir.
MADDE 5- Yürütme maddesidir.
25/8/1971 TARİHLİ 1475 SAYILI İŞ KANUNUN 14. MADDESİNDE VE 22/05/2003 TARİHLİ 4857 SAYILI İŞ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDAKİ KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 4857 Sayılı Kanununda yer alan Geçici 6. Madde yürürlükten kaldırılmıştır
MADDE 2- 1475 Sayılı İş Kanunun 14. Maddesinin 5. Fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“Hizmet akdi bir yıldan kısa bir süre içinde sona eren işçiye çalıştığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatı ödenir ”.
MADDE 3- 1475 Sayılı İş Kanunun 14.Maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“Eşinin tayini ya da görev yeri değişikliği nedeniyle işçinin başka bir şehre taşınmak zorunda kalması; işçinin kamu personeli olmaya hak kazanması; işçinin eşinin, çocuğunun, kardeşinin, anne veya babasının sağlık problemlerinden kaynaklanan tedavi ve bakım ihtiyacı gibi işçiden kaynaklanmayan mücbir sebeplerle iş sözleşmesini sona erdirmek zorunda kalan ve mücbir sebebi belgeleyen işçiye de bu madde hükümleri uyarınca kıdem tazminatı ödenir ”.
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
25.12.2024
25.12.2024
25.12.2024
25.12.2024