CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK'IN BASIN TOPLANTISI (26 TEMMUZ 2019)

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK'IN BASIN TOPLANTISI
(26 TEMMUZ 2019)
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Afyonkarahisar'da düzenlenen "CHP'li Belediye Başkanları Çalıştayı"nın ilk gününde devam ederken çalıştay ve gündeme dair gerçekleştirdiği basın toplantısında şunları söyledi: İyi akşamlar değerli basın mensupları, biliyorsunuz Afyon’da iki gün sürecek çok önemli bir toplantı yapıyoruz. Bu seçimlerden sonra Cumhuriyet Halk Partisinin kazandığı büyükşehir belediyeleri, geçen seçimlerden sonra toplam nüfusun yüzde 12’sini kapsarken şimdi toplam nüfusun yüzde 46’sını kapsıyor. Yine Türkiye’de üretilen milli gelirin geçen seçimlerde yüzde 12’si Cumhuriyet Halk Partisinin bulunduğu belediyelerin sınırları içinde yaratılırken şimdi yüzde 59’u yaratılıyor. Dolayısıyla hem nüfusun yüzde 50’sine yakın, hem de ekonomik faaliyetin yüzde 50’sine yakın bir bölümünü kapsayan belediyelerimizle birlikte bugün bir ortak akıl toplantısı yapıyoruz. Bu tüm belediye başkanlarımızla bir araya geldiğimiz 31 Mart ve 24 Haziran’dan sonraki ilk toplantı. Bu tür toplantılara devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem belediyelerimizin faaliyetlerini yakından izleyeceğiz, hem de belediyelerimiz arasında çok ciddi bir koordinasyonu sağlayacağız.  Bugün bu toplantıda çok önemli hususlar ortaya çıkıyor. Güzel de bir çalışma yapılıyor. O nedenle bu toplantıyı hazırlayan arkadaşlarımıza, bu toplantıya katılan belediye başkanlarımıza, görüşlerini bizlerle paylaşan belediye başkanlarımıza öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum.  Bugün yine sabah biz bu toplantımızı yaparken Genel Başkanımız bir konuşma yaptı. Öğleden sonra da AK Parti Genel Başkanı, kendi il başkanlarıyla yaptığı toplantıda güya bize, Genel Başkanımıza cevap vermeye çalıştı. Aslında tabi cevap verirken Genel Başkanımızın bahsettiği ekonomiyle ilgili hiçbir rakama cevap vermemiş, tamamen bambaşka konularda bir takım şeyler söylemiş. Oysa biz şu cevabı bekliyorduk, yani sizin bir 2023 hedefleriniz vardı, o 2023 hedefleri diyordu ki, “kişi başına gelir 2023 yılında 25 bin dolar olacak.” Şimdi bir plan getirdiniz Meclise, 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı, diyorsunuz ki “kişi başına gelir 2023 yılında 12 bin 484 dolar olacak.” Peki 2013 yılında bizim kişi başına gelirimiz kaçtı? 12 bin 480 dolar. Yani bu milletin fertlerinin gelirini 10 yılda topu topu 4 dolar ancak arttırabiliyorsunuz. Bir kere, 25 bin doları 12 bin 484 dolara niye indirdiniz, bunu çıkın açıklayın. Bu ülkenin “2 milyar dolar olacak” dediğiniz milli gelirini, 1 milyar 80 milyon dolara neden indirdiniz? Bunu çıkıp açıklamanız lazım.  Milleti seferber ettiniz. Odalar Birliği seferber oldu, Türkiye İhracatçılar Meclisi seferber oldu. “2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapacağız” dediniz, plan geldi, bir açtık baktık ihracat düşmüş 227 milyar dolara. Neden düştü bunu çıkıp açıklayın. “İşsizlik yüzde 5” demişsiniz, işsizlik neden yüzde 10, yüzde 9,9 planda bunu açıklayın. Biz bunları bekliyorduk. Bir açıklama yapacaksanız bunları söylemeniz lazım. Ama bunlara bir cevabınız olmadığı için, bunun hırçınlığı içinde söylenmeyen kalmamış. Yani Türk ekonomisi neden 17. sırada olan Türk ekonomisi dünyada Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüklüğü bakımından dolarla ifade ettiğinizde neden bugün 19. sırada? Neden 2023’te öngördüğünüz milli gelir bizi sadece 17. sıraya taşıyor? Bunu bekliyorduk. Bununla ilgili hiçbir açıklama gelmemiş, ama onun dışında birçok hakikaten kabul edilemez sözler var.  Şimdi diyorlar ki, “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bizim dönemimizde emir almadı. Geçmişte sizin liderleriniz ABD’nin liderleri karşısında el pençe divan durdular. Sizin cibilliyetinizde bu var” gibi gerçekten bir parti Genel Başkanının hiç etmemesi gereken laflar bırakın Cumhurbaşkanının etmemesi gereken laflar olmasını. Bir kere sizin cibilliyetini sorguladığınız lider, Beş Parmak Dağlarına Türk milliyetçiliğinin adını yazdıran liderdir. Sizin bu liderin nasıl bir insan olduğunu, hiçbir gücün karşısında nasıl eğilip bükülmediğini, onunla beraber o dönemde çalışan fakat sizin ihanet ettiğiniz Sayın Erbakan’a sormanız lazım. İhanet arıyorsanız, ihanet burada. Bakın açık söyleyeyim, tabi Erbakan rahmetli oldu ama onun arkadaşları, ihanet ettiği milli görüşün büyükleri hala hayatta, Ecevit’i onlara sorsunlar.  Değerli basın mensupları, “biz emir almadık” diyorlar. “Bu can bu tende kaldıkça bu rahibi ABD’ye göndermem” diyen biz miydik, kim bunu söyledi? Sonra ne oldu? Bir gecede apar topar Trump dedi ki rahibi gönder, bir de bunu açık açık da söyledi “rahibi gönder dedim, gönderdiler” dedi, apar topar ABD’ye gönderdi. Ondan sonra da Evangelistlerin bulunduğu bir toplantıda, Trump rahibe kendini takdis ettirirken hükümetin yaptıklarıyla da adeta alay etti. Siz emir aldınız ve o emirle Brunson’u Amerika’ya gönderdiniz. Bir emir verdi ABD Başkanı, siz rahibi Amerika’ya gönderdiniz. “NASA çalışanını bırak” dediler, NASA çalışanını bıraktınız. Korkarım; demişsiniz ki, “S-400’leri aktive edeceğiz”, bu can bu tende kaldıkça lafını hatırladım birdenbire, siz galiba S-400’leri de ABD’den gelen emirle aktive etmeyeceksiniz.  Merkez Bankasının itibarı… Merkez Bankasının itibarını hükümet tarafından görevden alınan bir Merkez Bankası Başkanının bundan sonra yapacağı indirimlerin, faiz indirimlerinin ya da faiz yükseltmelerinin saraydan alınan emirlerle yapıldığı konusundaki izlenimi değiştirmeniz için 40 fırın ekmek yemeleri lazım. Merkez Bankasının itibarının kalmadığını söyleyen biz değiliz, bunu bütün dünya söylüyor.  Ha “bir şey olmadı...” Ben soruyorum buradan şimdi, dün siz 4,25 puan faizi indirdiğinizde neden kamu bankalarından, neden kamuya yakın şirketler üzerinden piyasalara döviz satmak zorunda kaldınız, bunun cevabını verin. Eğer bu ekonominin gereği olmuş olsaydı, ekonominin gereğine göre olmuş olsaydı, o miktarda olmuş olsaydı, bu dövizleri satmak zorunda kalmazdınız.  Efendim “yap-işlet-devret diye bir model varmış biz o modelden anlamazmışız.” Hiç kusura bakmayın, yap-işlet-devret dediğiniz model kaç senedir var. Biz şunu soruyoruz, yap-işlet-devret dediğiniz model çerçevesinde; bunu yapan, işleten özel kesime ne kadar para ödeyeceksiniz, milletin ne kadar vergisini ödeyeceksiniz? Geçen sene bu devlet hastaneleri için, yollar için, havaalanları için önceki yılın bütçesinde 6 milyar Türk lirası koymuştunuz, 2019 bütçesinde bu rakam 9,7 milyar Türk lirası oldu. Her yıl artıyor bu rakam. Buna cevap verin. Bu köprülerin, bu tünellerin, bu hastanelerin, bu yolların, bu havaalanlarının milletimize maliyeti nedir? Bu milletin cebinden bunlar için daha ne kadar para çıkacaktır, biz bunu soruyoruz. Lafı evirmenin, çevirmenin hiçbir anlamı yoktur, bunlara mutlaka cevap verilmesi gerekir.  Çok teşekkür ederim.