13.04.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK’IN BASIN TOPLANTISI (13 NİSAN 2019)

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK’IN BASIN TOPLANTISI
(13 NİSAN 2019)
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: 
https://youtu.be/2vIaf28YWbo]


Seçimlerin üzerinden tam 13 gün geçti. İstanbul’daki seçim sonuçlarının açıklanması haksız ve hukuksuz itirazlarla geciktirilmiştir. İtiraz hakkını suiistimal ederek geciktirmenin yetersiz kaldığı nokta da ise kaba kuvvet ve kötü sözün devreye girdiğini gördük.
Dün Maltepe’de oyların sayılmasını engellemek, oy sayım sürecini yavaşlatmak amacıyla Adalet ve Kalkınma Partililer ile MHP’lilerin oy sayım ortamında kargaşa ve kavga çıkardıkları, oy sayımını engelledikleri devletin hâkimleri tarafından tutanakla tespit edilmiş vaziyette. İşte tutanak burada. Tutanakta diyor ki; “Kargaşa ve kavga ortamı yaratmaları…” Kim? Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP İlçe Başkanları bağırarak, bu şekilde çalışma sistemine karşı olduklarını söyleyerek, tüm personele, kurul başkanlarına, Cumhuriyet Savcılığı'na YSK’ya şikayet edeceklerini bağırarak ve beraberindeki çok sayıda kişilerle birlikte sayım işleminin yapıldığı salona girip çalışma ortamını engellemeleri… olay bu. Tutanakta belirtilmiş.  
KURUMLAR ÇALIŞMAZSA AÇ KURTLARA GÜN DOĞAR
İlçe seçim kurulu tarafından hazırlanan bu tutanak, sistem ve kurumların çalışmasının neden önemli olduğunu açıkça gösteriyor. Kurumların ve sistemin çalışması zorbalığın önünü keser. Yoksa puslu havaları seven bir takım aç kurtlar, milletin hakkını, hukukunu kapmaya çalışırlar. Bu nedenle 1946’dan bu yana bin bir emekle inşa edilmiş, uğrunda büyük bedeller ödenmiş demokratik sistemimize ve sandığa tasallut etmek isteyenlere, sandığı korumakla görevli kurumların, hukuka sahip çıkarak direnmesi, baskı ve tehditlere boyun eğmeyerek görevini yapması hepimizin beklentisidir. Biz, Yüksek Seçim Kurulu’na tarihi sorumluluğunu millet huzurunda bir defa daha hatırlatıyoruz. Kanunlarımız açıktır. YSK’nın önceki kararları ve içtihatları da ortadadır. Sandıktan çıkan milletin iradesine, kanunlara ve kurallara göre İstanbul’da seçimin galibi Millet İşbirliği’nin ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’dur.
HİLEYİ GÜCÜ ELİNDE TUTAN YAPAR
Yüksek Seçim Kurulu süreci haksız, hukuksuz itirazlarla ve yeri geldiğinde zorbalıkla geciktirmeye çalışanlara prim vermemelidir. Devletin kurumlarına sahte kağıt ürettirerek organize suç örgütüne dönüştürmek isteyenlere Kurul yol vermemelidir. Şaibe, organize işler gibi ipe sapa gelmez iddialarla milletin zekâsını ve ferasetini küçümseyenlere bir kere daha şunu hatırlatmak isterim: “Hileyi, gücü elinde tutan yapar.” 17 yıldır iktidarda olacaksın, sonunda da tek kişi parti devleti rejimini kuracaksın, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı, medyanın büyük kısmını kontrolün altında tutacaksın, “ülkede tek yetkili ve sorumlu benim” diye konuşacaksın… Sarayın kibirlisinden ve onun ağzı bozuk bekçisinden başka bu ülkede hiç kimsenin bu ülkede hile yapmaya gücü yetmez.
MİLLETİN MESAJINI ARTIK KABULLENİN
Onun için bu ipe sapa gelmez iddialarla, milletin aklıyla alay ederek, onun iradesini ve seçimleri çalmaya çalışanlara bizim cevabımız çok açıktır. İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Millet İttifakı’nın Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’dur. Bunu hazımsızlık konusu yapanlara açık tavsiyemiz ise milletin mesajını artık kabullenmeleridir. Daha dün; “Sandık demokrasinin namusudur. Sandığı hazırlarız, sandıkta netice alırsan, biz de seni alkışlarız. Ama, sandıkta netice alamıyorsan, başka yollara başvurarak, bu milletin huzurunu kaçırmayın” diyen Sarayın kibirli kişisinin bugün bu olaylar yaşanırken içine düştüğü hal gerçekten içler acısıdır.
MİLLETİN ATTIĞI NİKAH YÜZÜĞÜNÜ GURUR MESELESİ YAPMASINLAR
İktidarın sözcüleri milli irade ile nikâh kıydıkları iddiasındadır. O zaman milletin kaldırıp attığı nikâh yüzüğünü artık gurur meselesi yapmasınlar. Millete musallat olup, daha fazla huzursuz etmeyin. Siyasette var olmak istiyorlarsa milletle kavga etmeyi bıraksınlar. Milletin gönlünü yeniden nasıl kazanırız diye şimdiden düşünmeye başlasınlar. Milletimiz başta aş ve iş olmak üzere çok büyük dertlerle boğuşuyor. Milletimiz bu dertlere çözüm bekliyor. Daha 9 ay önce millete “Verin kardeşinize yetkiyi, bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır görün” dediniz, faiz yüzde 22’yi geçti. Tamamlanmış, bitmiş İstanbul seçimini yeniden kaşımak, bununla uğraşmak yerine millete verdiğiniz sözleri tutmaya başlayın. Mutfakta tencereler boş, 8 milyon yurttaşımız işsiz. Millet borç yükü altında inim inim inliyor. Her gece kabuslarında evinin tapusunu, arabasının ruhsatını bankalara kaptırdığını görüyor. Milletin vaktini daha fazla çalmayın, iktidar olarak ekonomik meselelerin çözümüne kafa yorun.
PROGRAM DEDİKLERİ, PROGRAM DEĞİL KAĞIT
Hazine ve Maliye Kakanı olan damat, şu anda IMF ve Dünya Bankası toplantıları için Amerika Birleşik Devletleri’nde. Birkaç gün önce açıkladığı, krizin yükünü vatandaşın omzuna yıkacak adımlardan oluşan power-point sunumunu şimdi yurtdışında yapıyormuş. 28 Milyar TL’lik Hazine kağıdını bankalara verecek, çalışanların kıdem tazminatını Fon’a aktaracak bu bu program, bir program bile değil. Bu bir kağıt. Öngördüğünüz şey de kendi çıkardığınız krizin yükünü vatandaşların sırtına bırakmak. Damat Bey, Türkiye’de soruşturma açtığı yabancı yatırımcıları şimdi ülkemize para getirmeleri için ikna etmeye uğraşıyormuş. Ama yabancılar damadı da, damadın performansını da, yaptığı sunumu da beğenmemiş. Yatırımcılar liyakatin, hukukun olmadığı, seçimle gelip seçimle gitmemek için direnen bir iktidarın bulunduğu ülkeye paralarını getirmek istemezler. Paralarını o ülkeye emanet etmezler. Biz bu uyarılarımızı, Sarayın kibirlisi ve şürekası, tıpkı rahip meselesinde olduğu gibi Beyaz Saray karşısında bir kez daha esas duruşa geçmesin diye yapıyoruz. Devlet tecrübemize dayanarak uyarıyoruz.
SEÇİM BİTTİ, GERÇEK GÜNDEM BOŞ TENCERE
Artık İstanbul seçimleri tamamlanmıştır. Yeniden seçim gibi sorumsuz sözlerle ülkenin ufku daha fazla karartılmamalıdır. Milletin seçtiği İs,tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçtiği Ekrem İmamoğlu’na mazbatası bir an önce verilmelidir. Ülkemizin gerçek gündemine, boş tencereye hızla dönülmeli, işsizliğe, pahalılığa, yoksulluğa çare aranmaya başlanmalıdır. Kimse unutmasın: Türkiye’de seçimleri ve demokrasiyi tartışmalı hale getirerek ülkenin ufkunu karartanları tarih de milletimiz de affetmeyecektir. Şimdi varsa sorularınızı alabilirim. İsim ve kurumlarınızla lütfen.
Soru: Sayın Bahçeli sabah Kızılcahamam’da değerlendirmelerde bulundu. Millet İttifakı dedi ve partinizi kast ederek CHP’nin 11 Büyükşehir Belediyesini kazanmasını Pirus zaferi olarak niteledi. İkincisi YSK HDP’nin Eruh’ta usulsüz seçmen nedeniyle yaptığı itirazı reddetti ama benzer bir itiraz Büyükçekmece’de görüşülmeyi bekliyor. Eruh’a ret geldi ama Büyükçekmece değerlendirilmedi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yönde bir karar gelir mi? Bir de yine Sayın Bahçeli kendi oylarını değerlendirirken “İl Genel Meclisi ve Meclis üyeliklerinde bizim oyumuz yüzde 18 ama YSK yüzde 7,4 diyor. Bu haksızlık” dedi. Değerlendirmeniz nedir?
Faik Öztrak: YSK’nın ilan ettiği oy oranına göre değil, ben Belediye Meclisleriyle İl Genel Meclisi sonuçlarına bakarım diyor… İsteyen istediği gibi bakar. Yenilen pehlivan güreşe doymaz. İsteyen istediği rakama bakıp sonuç çıkarabilir. Ama burada bir gerçek var. Bundan önceki yerel yönetim seçimlerinde ülkemiz nüfusunun yüzde 25’inin yaşadığı Büyükşehirlerde hizmet veren CHP’ye milletimiz şimdi toplam nüfusumuzun yüzde 45’inin yaşadığı Büyükşehirleri emanet etmiştir. Gerçek budur. Onun dışındakiler kendi değerlendirmeleridir.
Pirus Zaferi meselesine gelince, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanıyla benzer bir söylem. Yani bizim belediye başkanlarımızı çalıştırmayacaklarını mı söylüyorlar? Hiç merak etmeyin. Millet onları oraya getirdiyse onların ellerini tutarlarsa, bundan sonraki seçimde gereken cezayı keser.
Diğer sorunuz hakkında da burada karar sürekli gecikiyor. Aslında YSK’nın daha önceki itirazlardaki kararlarına baktığınızda verilecek karar açık seçik ortada. Ama benim anladığım kadarıyla, YSK’daki iktidar temsilcisinin de talepleriyle kara alma süreci yok İstanbul’da mazbata tamamlansın, yok şu olsun yok bu olsun diyerek sürekli uzatılıyor. Ama bu uzadıkça da tedirginlik artıyor.
Sadece siyasi ve sosyal tedirginlik değil ekonomik olarak da tedirginlik artıyor. Bakın işte faizleri söyledim, diğer göstergelere bakın. Biz bunları söylediğimizde yabancıların söylediğini söylüyor diyorlar. Hayır efendim, biz yabancıların söylediğini söylemiyoruz. Ben bu ülkenin en derin krizlerinden birini Hazine Müsteşarı olarak yönetmiş bir kişiyim. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ve uyarıyorum. Yapmayın bunu. Millete yazıktır. Ne milletin ne işletmelerin ne çalışanların ne köylünün ne çiftçinin ne esnafın bu işleri taşıyacak gücü kaldı. Bir an önce gündemimize dönelim.