06.05.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÜNAL ÇEVİKÖZ'DEN DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU'NA İDLİB SORULARI

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÜNAL ÇEVİKÖZ'DEN DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU'NA İDLİB SORULARI
CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, İdlib'de yaşanan gelişmeler hakkında yazılı soru önergesi verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunulan soru önergesi şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Ahmet Ünal ÇEVİKÖZ
İstanbul Milletvekili
Türkiye’nin yanlış Suriye politikası nedeniyle giderek kabaran faturanın en büyük kalemi İdlib olmuştur. 2015 yılında tamamen terör örgütlerinin kontrolü altına giren İdlib, Türkiye’nin dış politikada yaşadığı büyük sıkışıklığın son noktasıdır. Türkiye, 17 Eylül 2018 tarihindeki Soçi görüşmesinde İdlib’deki ılımlı ve radikal grupları birbirlerinden ayırmak gibi neredeyse imkansız bir görevi yerine getirmeyi taahhüt etmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, basın açıklamaları ve TBMM Genel Kurulunda yapılan görüşmeler esnasında İdlib konusunda verilen taahhütlerin Türkiye’nin aleyhine sonuçlar doğuracağı konusundaki uyarılarını dile getirmiştir. Bu konuyla ilgili olarak;
1.  Suriye’de terörün yuvalanmasına, ülkenin bir iç savaşa sürüklenmesine milyonlarca insanın evsiz-barksız kalarak ülkelerini terk etmelerine ve yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan kanlı bilançoya AKP hükümetlerinin izlemiş olduğu hangi yanlış politikalar yol açmıştır?
2.  1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı ve bu mutabakatı geliştirmek ve yenilemek için 2010 yılının sonunda Türkiye ile Suriye Dışişleri Bakanları tarafından imzalanan Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması’nın işletilmesi ile iki ülke arasındaki güven bunalımının da ortadan kalkacağı açıktır. Adana Mutabakatı’nın yeniden işlevsel hale gelmesi için Suriye devleti ile ne zaman doğrudan görüşmeyi düşünüyorsunuz?
3.  İdlib’den Türkiye’ye yönelik yeni bir göç hareketliliği başladığı haberleri yaygınlaşmıştır. Bu konuda bakanlığınıza ulaşan bilgileri ne zaman paylaşacaksınız? Göç edenler arasındaki radikal örgütlere mensup kişilerin ülkemize girişini nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz?
4.  Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktalarını terk etmeye hazırlandığına yönelik kamuoyuna yansıyan haberler artmıştır. Astana’nın garantörü olan bir ülke olarak altından kalkılamayacak görevler üstlenmek suretiyle Türkiye’yi neden güvenilmeyen bir ülke konumuna getirdiğinizi açıklar mısınız?
5.  Bugünkü koşullar altında, İdlib’deki tehlikelerin öngörülebilir olması ve 12 tane gözlem noktamız bulunmasına rağmen İdlib’deki ılımlı ve radikal grupları birbirlerinden ayırmak gibi neredeyse imkansız bir görevi yerine getirmeyi taahhüt etme gerekçeleriniz nelerdir?
6.  Rusya ve Türkiye arasında, Türkiye'nin İdlib'den çekilmesi karşılığında ÖSO'nun YPG'nin hakimiyetindeki alanlara saldırmasına göz yumulacağını öngören bir anlaşma yapılmış mıdır?