01.04.2020
01.04.2020
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Belediyelere sen bağış alamazsın demek, sen halka hizmet yapma, sen halkın zor gününde yanında olma demektir. Biz bunu kabul edemeyiz. Bağış kampanyasını engellemek açıkça yasayı çiğnemektir” dedi.
Mecliste bir basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla büyükşehir belediyelerinin bağış kampanyası süreci başlattığını hatırlattı.
Torun sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Genel Başkanımız, halkın talebi üzerine bu kampanyayı başlattı. Bizim çalışmalar başladıktan sonra hepinizin bildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı yeni bir kampanya başlattı ve Türk milletinden coronavirüs ile mücadele etmek amacıyla kaynak talebinde bulundu. Cumhurbaşkanı kampanya başlatıncaya kadar bizim kampanyalarımız yasaldı, hiçbir sorun yoktu. Ta ki, o kampanya başladı bizimkileri engellemeye başladılar. Bu sen hizmet yapma demek. Bunu açıklamak mümkün değil, kabul etmek de.”
Torun, olağanüstü günler yaşadığımızı belirterek, “Gün ayrışma günü değildir, gün siyaset günü değildir” dedi. Torun konuyla ilgili olarak da şunları söyledi: “Ama AKP diyor ki, kampanayı siz yapamazsınız bunu tek bir kişi yapar. Biz kimseye bir şey demiyoruz. Yeter ki bir şeyler yapsın. Ama belediyelerimiz de çözüm üretmek istiyor. Evde kalmanın bir bedeli var. İnsanları evde tutmamız lazım. Bugün taksici, bugün lokantacı, bugün berber, bugün gündelik çalışan insanlar mağdur evlerinde. Birçok telefon geliyor bize bu mağduriyetin giderilmesi için. Bu mağduriyetin giderilmesi hepimizin görevi. Yani yardım toplamak sadece Erdoğan’ın görevi değil. Aynı zamanda yerel yönetimlere de bu yetki verilmiş. Bakın belediyelerimiz gerçekten bu süreç içerisinde sadece kendi alanlarında görev yapmadılar. Birçok sağlık
tesisine katkıda bulundular. Hastanelerimizden tutun birçok alanda… Doktorlarımıza, sağlık personelimize birçok katkıları sundular. Ama şimdi maalesef engelleniyor. Bunu engelleyenler şu anda suç işliyor. Açık seçik suç işliyor. Şu anda yasanın amir hükmünü uygulatmamak bir suçtur.”
Seyit Torun, CHP’li belediyelerin virüs sürecinde çok önemli görevler yerine getirdiğini belirterek şunları kaydetti:
“Belediyeler vatandaşın en temel en önemli hizmetlerini yöneten birimlerdir. Vatandaşa en yakın birimlerdir. Sonuçta vatandaş herhangi bir talebi olduğunda, herhangi bir sıkıntısı olduğuna başvurduğu kurumdur. Bu salgının yayılmaması için önlenmesi için birçok harcamada bulundular. Birçok yatırımda bulundular. Şu anda maske üreten belediyelerimiz var. Hijyenik malzeme üreten belediyelerimiz var. Bütün toplumsal alanları bütün kamu alanlarını steril hale getirdiler. Ve vatandaşlarımızın A’dan Z’ye her türlü ihtiyacını gidermek için de çalışmalar yaptılar. Tabii bu süreç içerisinde bu çalışmalar görülünce, vatandaşımızın belediyelerimizin bu gayretini görünce bağış yapmak için de talepleri oldu. Bu çalışmayı bir yerde takdir edip kendisinin de birey olarak azdan çoktan katkı sunarak ihtiyaç sahiplerine
dağıtılması bu sorunun çözülmesi için katkıda bulunmak istediler. Bunda ne var?”
Seyit Torun, belediyelerin bağış almasında herhangi bir yasal sorun olmadığını da dile getirdi. Torun konuyla ilgili şunları söyledi:
“Şimdi bakın yasalar çok açık. 5393 sayılı yasanın 14, 15, 39, 38. maddelerine göre bu bağışları rahatlıkla alabilir. Ayrıca 5216 sayılı kanunun 18 ve 23. maddelerine göre de açıkça tarif edilmiş. Açık ve net. Hiçbir yoruma mahal bırakmamış. Belediye Başkanı bağış kabul eder diyor. Kaldı ki bu bağışlar belediye bütçesine alınacak ve oradan ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak ve o eksiklik giderilecek. Hepsi denetim altında. Gerek Sayıştay’ın gerekse İçişleri Bakanlığının denetimi altında. Bunu tekrar uyarmak istiyorum. Şimdi tabii bir şeyin de altını da çizmek lazım. Bugün Konya BŞB de Kahramankazan Belediyesi de topluyor. Ve şu anda birçok AKP’li belediye de bu faaliyetleri sürdürüyor. Efendim onlara bu yasak değil mi? Yok efendim meclis kararı almış. Buradan tekrar uyarmak istiyorum. Buradan tekrar uyarmak
istiyorum. Gerçekten içinde bulunduğumuz daha önceki krizden dolayı ve yaşadığımız bu süreçten dolayı ciddi ekonomik kriz içerisinde çırpınıyor her biri vatandaşa katkı sağlamak için. Ama bu değerli katkıları vatandaşın kendi iradesiyle, öz iradesiyle o yardım heyecanıyla yaptığı bu bağışları engellemeyin. Yaptığı bu bağışları engellerseniz yarın vatandaşımız mağdur olur ve bu da doğru olmaz. Birlik beraberlik ten söz ediyoruz. Bakın vatandaşımızı evde tutmak için çabalardan bahsediyoruz. Onların toplu alanlardan bulunmaması için uyarılarda bulunuyoruz. Bu çağrıları hep birlikte yapıyoruz. Bu süreç hepimizin. Sağlık Bakanı, kendi sorumluluğuna düşen işleri yapıyor. İçişleri Bakanlığı kendi sorumluluğuna düşen işleri yapıyor. Belediyelerimiz de kendi sorumluluğuna düşen işleri yaptığı gibi onun
dışında da daha büyük içerisinde. Eğer bu gayreti engellerseniz bu vatandaşa ihanet etmiş olursunuz. Bu vatandaşı daha zor bir durumda bırakmış olursunuz.
Seyit Torun İçişleri Bakanı Soylu’nun paralel devlet açıklamasına da cevap verdi. Torun “Sayın Bakan paralel devletin ne olduğunu ve nasıl kurulduğunu çok iyi bilir. Kimin içinde olduğunu da kendisi gayet iyi bilir. Biz paralel devletten şundan bundan anlamayız. Bizim için sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Başka bir devlet yok. Sizin farklı paralelleriniz var mı biz bilemeyiz.“
23.12.2024
23.12.2024
23.12.2024
23.12.2024