12.05.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SARIBAL: TARIMDA DESTEK DEDİKLERİ KELİME OYUNU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal düzenlediği basın toplantısında tarımda yaşanılan sıkıntıları anlattı. 

Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal'ın Basın Toplantısı'ndan öne çıkanlar şöyle: 

Koronavirüs salgınının ülkemizde görülmesinin üzerinden 61 gün geçti. Aradan geçen iki ayda, salgının en fazla etkilediği sektörlerden biri olan tarımda ne yazık ki gerekli önlemlerin alındığı söylemek mümkün değil. Ne tarımsal üretimin devamı için ne de üreticinin rahatlatılması ve salgının olumuz etkilerinden korunması için yeterli önlem alınmadı. Sadece rakamlar üzerinde oynanarak, çiftçiye destek verdiklerinin algısını yaratmaya çalıştılar. Oysa;
- Banka, Tarım Kredi Kooperatifi, girdi bayileri, elektrik ve su borçları 160 milyar TL’yi bulan çiftçi borçları için somut adım atılmış değil. Sadece ödeme dönemi gelmiş 6 milyarlık bir borç 6 aylığına ötelendi.
- Açıklanan hububat ve baklagil alım fiyatları beklentileri karşılamaktan uzak.
- Salgına karşı mevsimlik işçiler için kayda değer önlem alınmadı.
- Koronavirüs nedeniyle uygulanan yasaklar lojistik sorunları baş gösterdi. Meyve sebze ya tarlada kalıyor ya yolda. Üretici para kazanamazken tüketici pahalıya tüketiyor.
- Bu süreçte istikrarını koruyan tek konu ise ithalat oldu. Koronavirüs salgısın döneminde de ithalat son sürat devam etti.

Rakamlarla Oynuyorlar
Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) hububat ve baklagil alım fiyatları geçen hafta AKP Genel Başkanı tarafından açıklandı. Açıklamada buğday alım fiyatının yanı sıra 230 TL prim ve deste verildiğini söyleyen AKP Genel Başkanı, üreticiye yeni bir destek, yüksek bir prim veriliyormuş gibi rakamlarla oynayarak yeni bir algı yaratmaya çalıştı.
Benzer bir açıklamayı üretime açtıklarını söyledikleri hazineye ait tarım arazileri için de söylemişlerdi. Hazineye ait tarım arazilerinin kullanımı ile ilgili ‘9 milyon 700 bin metrekare alanı üretime açtık’ demişlerdi. 9 milyon 700 bin metrekare dedikleri aslında 9 bin 700 dekar.
Oysa gerçekte üreticiye verilen yeni bir destek ve prim yoktur. Üreticinin kendi başına nasıl bırakıldığını, rakamlarla anlatacağım.
TMO Genel Müdürü, özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada hububat ve baklagiller alım fiyatını belirlerken üreticilere %51 gelir sağlayacak şekilde ayarlama yaptıklarını söyledi. Şimdi bu hesaba bir bakalım.

TMO Genel Müdürüne İspat Çağrısı
Ülkemizde buğday verimi dekar başına 276 Kg’dir. Ülkemiz üreticisi 100 dekar buğday için 39 bin 215 TL masraf yaparken, açıklanan fiyatla eline geçecek para ise prim ve destekler dahil 51 bin 930 TL’dir. Gelir ve gider farkı hesaplandığında üreticinin eline 12 bin 715 TL geçmektedir. Türk-İş’in bu yılın Nisan ayı için açıkladığı açlık sınırı, 4 kişilik bir aile için 2 bin 374 TL’dir. Bütün bunları topladığımızda 100 dönüm buğday ile geçinmek isteye bir çiftçi ailesi, açlık sınırında yaşayabilmek için dışarıdan 15 bin 773 TL daha bulmak zorundadır.
TMO Genel Müdürü gelsin bu hesabı birlikte yapalım. Tarla, tohum, işçilik, gübre masrafları benden. O sadece seyretsin. Üreticinin onurlu ve insanca yaşaması için gereken ücreti birlikte belirleyelim.

Çay Alım Fiyatı Yetersiz
Geçen hafta Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın İlhami Özcan Aygun ile birlikte, çay üreticilerinin sorunlarını dinlemek, çözüm önerilerini not etmek için, ülkemiz çay üretiminin yüzde 70’ne yakınını karşılayan Rize’ye gittik. Üreticilerimizle yaptığımız görüşmelerde, içinde bulunduğumuz salgın nedeniyle oluşan olumsuz ortamı da dikkate alarak, yaş çay alım fiyatının prim dahil en az 4,5 TL olmasını istediklerini belirttiler.
Bu yıl, Koronavirüs nedeniyle çay bahçelerine yeterli gübre atılmadı, gerekli bakım yapılmadı. Bu nedenle verim kaybı yaşanacak. Ayrıca Koronavirüs nedeniyle uygulanan seyahat yasakları ile birlikte daha önce çay toplama işinde çalışan tecrübeli işçiler bu yıl olmayacak ve bu durum çay kalitesinde ve veriminde düşüşe neden olacak. Bütün bu olumsuzluklara artan işçilik maliyetleri de eklendiğinde üretici ciddi bir gelir kaybına uğrayacak. 
Bu yıla kadar verilen ücret ve primlerin çok düşük olduğu hesaba katıldığında, bu yıl açıklanan prim dahil 3,40 TL’lik alım fiyatı yani yüzde 12’lik artış çok yetersizdir. 
Rize’deki üreticilerle konuştum, “hiç açıklamasalardı daha iyiydi” diyerek tepki gösterdiler.
Bu fiyat AKP’nin çay üreticisini ve ülkemizde çay üretimini gözden çıkardığını göstermektedir.
Üreticinin şevkini kıran bu fiyat politikaları ile birçok üründe olduğu gibi tam ithalatçı olduğumuz çayda da önümüzdeki yıllarda yeni ithalat rekorlarının kırılacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Soğan Çürüdü
Defalarda dile getirdiğimiz halde soğan üreticisinin sorunları devam ediyor. İhracat kısıtlaması kaldırıldı ancak Hatay’da tonlarca soğan tarlada kaldı ve çürüdü.
Tarım Bakanı “ekin ürününüz elinizde kalmaz, gerekirse devlet alır” diyordu. Soğan üreticisi mağdur. Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla bu soğanları alın ve halka dağıtın.

Pamuk Primini Verin
2019 yılı pamuk primleri hala verilmiş değil. Bu yıl pamuk fiyatlarının düşmesiyle zaten mağdur durumda olan üretici, hükümetin uyguladığı politikalarla daha da zor duruma düştü. Bu yanlış politikalar nedeniyle, pamuk gibi önemli ve stratejik bir üründe yeterli üretim olmayacak.