26.02.2019
26.02.2019
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI PROF.DR.FETHİ AÇIKEL'DEN, "ÜNİVERSİTELERDE YAPRAK DÖKÜMÜ VE AKADEMİK YIKIM” BAŞLIKLI POLİTİKA NOTU
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel'in başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından "Üniversitelerde Yaprak Dökümü ve Akademik Yıkım" başlıklı politika notu hazırlandı.
CHP'nin, üniversitelerde son yıllarda yaşanan çöküşe yönelik tespitlerini ve her geçen gün derinleşen sorunlara dair çözüm önerilerini ortaya koyan politika notu, üniversitelerimizin dünya sıralamalarındaki gerilemesini, akademik kalitenin düşüşünü ve saray rejiminin üniversiteler üzerinde kurduğu baskının yarattığı tahribatı gözler önüne seriyor.
BİLİMDEKİ GERİLEMENİN SORUMLUSU SARAY REJİMİDİR
OTORİTER REJİM ÜNİVERSİTELERİMİZİ DÜNYADA KÜME DÜŞÜRÜYOR
ÜNİVERSİTELERİMİZİN ÇÖKÜŞÜ, TÜRKİYE’NİN ÇÖKÜŞÜDÜR
ÜNİVERSİTELERDE YENİ BİR VESAYET REJİMİ KURULUYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel'in konuyla ilgili demeci:
"Sorumlusu Saray Rejimi"
“17 yıllık AKP iktidarı sonucunda, ülkemizde her alanda yaşanan gerileme üniversitelerimizi ve akademik hayatı da doğrudan etkilemiş durumda. Saray rejimi, otoriter uygulamaları ve liyakatsiz kadrolaşma politikalarının sonucunda, niteliksiz ve küresel liglerde her geçen gün gerileyen bir akademi tablosu yarattı. Türk modernleşme tarihinde büyük öneme sahip olan üniversitelerimiz, liyakatten uzak yönetimlere mahkum edilmiş ve kurumsal birikimleri tasfiye edilmiştir. Üniversitelerimizin, Dünya sıralamalarında her geçen gün daha da gerilediğini görmekteyiz. Bu gerilemenin sorumlusu saray rejimidir. CHP olarak, siyasi ve idari vesayetten arınmış özgür kurumlar olmasını talep ettiğimiz üniversiteleri, yeniden bilimin, modernleşmenin ve kalkınmanın kurumları haline getireceğiz. Üniversitelerde yeniden liyakati hakim kılacak ve ülkemizi
“Sanayi 4.0 için Üniversite 4.0” modeli ile tanıştıracağız.”
CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan politika notunda; AKP iktidarında Türkiye’deki üniversitelerde yaşanan çöküşün sonuçları sıralanırken, Türkiye’nin sahte ve şaibeli yayınlarda dünya üçüncüsü olduğu, yükseköğretim kalitesinde 137 ülke arasında 101. sırada yer aldığı belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan “Üniversitelerde Yaprak Dökümü ve Akademik Yıkım” başlıklı politika notunda üniversitelerde son yıllarda yaşanan sorunlar sıralandı. Politika notunda özetle şunlar yer aldı:
Üniversiteler küme düşüyor: AKP politikaları sonucunda, üniversiteler dünya sıralamalarında hızlı bir gerileme dönemine girdi. En saygın üniversite sıralama kuruluşlarından QS World University Ranking’in hazırladığı listelere göre 2018 yılı itibarıyla Türkiye’deki üniversiteler ilk 400’de kendine yer bulamazken, Times Higher Education University Ranking’in hazırladığı listede ise 2019 yılı itibarıyla ilk 350 üniversite arasında yer alamadı. 2015 yılında ODTÜ aynı listede 85., Boğaziçi 139. sıradayken, ilk 350 arasında İstanbul Teknik, Sabancı, Bilkent ve Koç üniversiteleri yer alıyordu.
Niteliksizleşme yaşanıyor: Türkiye’de 2019 itibarıyla 129 devlet, 72 vakıf, 5 vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 206 üniversite bulunuyor. Açık öğretim programlarıyla birlikte yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 7.5 milyon olarak hesaplanıyor. Akademik personel sayısında ise gerekli artış kaydedilemedi. AKP iktidarında öğrenci başına düşen akademisyen sayısında düşüş yaşandı.
Yükseköğretimde 101. sırada: 2002’de devlet üniversitelerinde 120 öğrenciye 1 profesör, 2018’de 157 öğrenciye 1 profesör düşüyor. 2013-2015 döneminde doktora öğrencilerinin sayısı lisans öğrencilerinin sayısının yüzde 5’i olurken, 2017-2018 döneminde bu oran yüzde 4.3’e geriledi. Yükseköğretimde niteliksizleşmenin en önemli göstergelerinden biri de Dünya Ekonomi Forumu’nun yükseköğretim eğitim sistemi kalite endeksinde Türkiye’nin 137 ülke arasında 101. sırada yer alması oldu. Türkiye yükseköğretimde matematik ve fen bilimleri eğitim sıralamasında da Etiyopya, Gambiya gibi ülkelerin arkasında kalarak 104. sıraya yer aldı.
İşbirliği geriliyor: Türkiye’deki üniversiteler ileri teknolojiye sahip ürün üretme konusunda sanayi ile doğru, verimli ve istihdam yaratıcı ilişkiler kuramıyor. WEF’in yükseköğretim endeksine göre üniversite sanayi arasındaki AR-GE ortaklığında Türkiye, Pakistan, Ürdün ve Gana’nın gerisinde kalarak 66. sırada yer aldı. 2016’da ortalama patent sayısı 4.3 iken, aynı yılda Kaliforniya Üniversitesi’nde 505, MIT’de (Massachusetts Institute of Technology) ise 278 patent alındı. Türkiye’de yaklaşık 1800 patent verilirken, İran’da ve Malezya’da patent sayısı 3 bin 300 olarak gerçekleşti.
Bilimsel yayın ve atıf geriliyor: AKP iktidarında Türkiye’de yayın sayılarında kısmi bir artış yaşanmasına karşın uluslararası sıralama dikkate alındığında Türkiye’nin gerilediği gözlemleniyor. İran 2002’de Türkiye’nin 18 sıra gerisindeyken, bugün 4 sıra önünde. Türkiye’de 2016-2017 yılları arasında yapılan Türkiye menşeli yabancı yayınlarda bütün alanlarda yüzde 28 oranında azalma yaşanırken; en büyük düşüş yüzde 44 ile sosyal bilimler ve yüzde 36 ile tıp yayınlarında yaşandı. 2002’de Türkiye’deki bilim insanlarının yaptıkları yayın başına uluslararası düzeyde 15 atıf yapılırken, 2017 yılında bu sayı 0.4’e kadar geriledi.
Üniversiteler bölündü: AKP iktidarı İstanbul, Gazi, Anadolu, Karadeniz Teknik, İnönü, Selçuk ve Erciyes Üniversitelerinin de içinde yer aldığı 13 üniversiteyi keyfi biçimde böldü. Üniversitelerin kurumsal kapasiteleri düşürüldü ve gelenekleri yerle bir edildi. AKP OHAL kapsamında yükseköğretim kurumlarından 6 bine yakın akademisyen, 1300 idari personel olmak üzere toplam 7 bin 300 kişiyi ihraç etti. İhraç edilen akademisyenlerden 400’ü aşkını barış bildirisine imza atanlardan oluşurken, bu kişilerden bazıları keyfi bir biçimde aylarca tutuklu kaldı.
"ÜNİVERSİTELERDE YAPRAK DÖKÜMÜ VE AKADEMİK YIKIM” BAŞLIKLI POLİTİKA NOTU tıklayınız.....
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024