17.12.2019
17.12.2019
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili, TBMM CHP Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Sözcüsü Yıldırım Kaya; komisyon üyeleri Muğla Milletvekili Suat Özcan, Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Yalova Milletvekili Özcan Özel, Yozgat Milletvekili Ali Keven ve Hatay Milletvekili Serkan Topal ile birlikte TBMM Genel Kurulunda, AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen, Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Yıldırım Kaya, “Dün Meclis Genel Kurulunda AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen bütçe, “Milli Eğitim Bakanlığının” değil, “Saray Eğitim Bakanlığının” bütçesidir. Sarayın taleplerine göre hazırlanan eğitim bütçesi, halkın eğitim taleplerine derman olamaz.” dedi.
Kaya, “Milli Eğitim Bakanlığında Türkiye tarihinde görülmeyen fiili bir durum yaşanmaktadır. Daha öncede söylediğim gibi Beştepe’de kurulan Saray Eğitim Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerini gasp etmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Davul Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un elinde olsa da tokmak saraydadır.” diyen Kaya, “Saray Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yetkilerine müdahale etmektedir.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın açıklaması şöyle:
“Saray Eğitim Bakanlığı” Bütçesi
2019-2020 Yılı “Saray Eğitim Bakanlığı”nın bütçesi TBMM Genel Kurulunda AKP ve MHP Milletvekilleri tarafından kabul edildi. Dikkat ederseniz “Saray Eğitim Bakanlığı” diyorum; çünkü bu bütçe Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaçlarına cevap verecek bir bütçe değildir. Milli Eğitim Bakanlığından bağımsız hazırlanmış, eğitimin kanayan yaralarına merhem olmayacak bir bütçedir.
Dün akşam (15 Aralık 2019) TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi eğitimin hiçbir derdine derman olmayacak
· Atanmayan 700 bin öğretmenin sorununu kısmen de olsa çözmüyor.
· Acil orak atanması gereken 200 bin öğretmen açığının kapatılması için pay ayrılmadı. Zaman geçirilmeden derhal 60 bin öğretmen ataması yapılmalı.
· 1250 engelli öğretmenimizin tamamının atacağına ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı. Kanunun engelli öğretmenlere verdiği yüzde 4 atanma hakkı gasp edilmeye devam ediyor.
· Seçim dönemlerinde öğretmenlere vadettikleri 3600 ek gösterge için pay ayrılmadı.
· Sözleşmeli ve ücretli öğretmenleri kadroya almak için bütçeden pay ayrılmadı.
· Sosyal devletin sorumluluğunda olan özel gereksinimli çocukların okullaşmasına ilişkin yeterli pay ayrılmamış.
· Özel Rehabilitasyon Merkezleri ve bu okullarda çalışan öğretmenlerin sorunlarının çözümüne ilişkin tek bir cümle dahi kurulmadı. AKP bu alanı özel sektöre bırakmaya devam edeceğini ilan etti. 2020-2021 eğitim öğretim yılında liseye başlayacak 600 bin öğrencinin için 56 bin dersliğe ihtiyaç var; ama bütçeden pay ayrılmadı.
· YÖK yine yok hükmünde. Tabela üniversiteleri, ticarethaneye dönüşmüş vakıf üniversiteleriyle Türkiye’nin değerli zamanını çalıyor. Bu üniversiteler ile bilim çağını yakalamayacağı ortadadır.
· Kapatılan köy okullarının yeniden açılması için tek bir cümle kurulmadı.
· Taşımalı eğitim zulmüne devam edileceği ilan edildi. 1 milyon 315 bin öğrencimizin taşımalı eğitim ile taşınacağını bunun için bütçeden 4,5 milyar lira ayrıldığı açıklandı.
· İkili eğitimin sonlandırılacağı ilan edildi ancak; okul yok, öğretmen yok, derslik yok, bütçeden pay yok! İkili eğitim nasıl sonlandırılacak?
· Birleştirilmiş sınıf uygulaması olduğunu dillendirme gereği bile duymayanlar, sorunun çözümü için bütçeden de pay ayırmadılar.
· 5 yaş erken çocukluk eğitimi, zorunlu eğitim kapsamına alınacağı açıklanmıştı; bunu gerçekleştirmek için bütçeden yeterli pay ayrılmadı.
Çocuklarımız yine merdiven altlarında cemaat ve tarikatların eline teslim edilmeye devam edilecek.
· Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sendikalardan ve diğer paydaşlardan görüş alarak Öğretmen Meslek Kanunu taslağını hazırlayıp AKP Genel Başkanına sunduklarını açıkladı. Ancak öğretmenlerin dahi bu taslaktan haberi yok.
MEB’in taslak sunduğu makam 100 günlük programda bunu yapacağını açıklamıştı. Yapsa zaten yapardı. Sizin sorumlu olduğunuz yer saray değil, TBMM’dir.
CHP olarak eğitimin tüm bileşenlerinin görüşü alınarak hazırladığımız Öğretmenler Meslek Kanunu 22 Kasım 2018’da TBMM’ye sunduk. AKP ve MHP Grubu gelsin Meclisten birlikte çıkartalım.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındaMilli Eğitim Bakanlığının yatırımlara ayırdığı pay yüzde 17,18 idi, 2019’da bu oran yüzde 4.88’e, 2020 bütçesinde ise bu oran yüzde 4.65’e düştü. Saydığımız eğitim sorularının bu bütçeyle çözülemeyeceği ortadadır.
Dediğimiz gibi bu bütçe, “Milli Eğitim Bakanlığı”nın bütçesi değil “Saray Eğitim Bakanlığı”nin bütçesidir.
Devlet okullarına verilmeyen destek özel okullara veriliyor. 2020 bütçesinden de özel okullara 804 milyon TL ayrıldı.
Peki, özel okul sahipleri bütçeden aldıkları payı ne yapıyor?
Özel okul sahipleri devletin bütçesinden aldıkları bu paraları eğitim alanına mı yatırıyor?
Hayır…
Daha fazla kar edecekleri inşaat sektörüne yatırım yapıyorlar!
Doğa kolejinde yaşananlar bunun en çarpıcı örneğidir. 82 bin öğrencisi ve 13.500 personeli ile Türkiye’nin en büyük özel okulu olan Doğa Koleji aylardır öğretmenlerin ücretlerini ödemiyor, okulların elektrikleri dahi kesik.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen konudan sorunlu olan hiçbir bakanlığın müdahale etmemesi de eğitimin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Ne sosyete damadın başında bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı, ne Ticaret Bakanlığı, ne Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; görevini yapmamış, sorunu dışardan izlemiştir.
Buradan yetkilileri uyarıyorum, özel okullar öğrencilerden aldıkları paraları inşaat sektörüne ya da başka karlı sektörlere yatırmaya devam ederse; saray hükümeti de buna ses çıkartmazsa onlarca özel okul kapısına kilit vuracak. On binlerce öğrenci, öğretmen ve veli mağdur olacak.
Diğer bir can yakıcı konu da, partimiz başvurusuyla Anayasa Mahkemesi, devlet memurluğu alımında "güvenlik soruşturması" ve "arşiv araştırması" şartı getiren KHK düzenlemesini anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Ancak ataması yapılıp göreve başlatılmayan 1000 öğretmen, yüzlerce doktor, hemşire, kamuda çalışacak olanlar hala güvenlik soruşturması engeline takılarak görevlerine başlatılmamaktadır.
Siz kendi atadığınız Anayasa Mahkemesi üyelerinin verdiği kararlara da uymuyorsunuz. Burası muz cumhuriyeti değil. Hukuk kurallarını uygulamak zorundasınız. Bir kez daha yetkilileri hukuka uymaya davet ediyorum.
Milli Eğitim Bakanlığında Türkiye tarihinde görülmeyen fiili bir durum yaşanmaktadır. Daha öncede söylediğim gibi Beştepe’de kurulan Saray Eğitim Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerini gasp etmiştir.
Davul Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un elinde olsa da tokmak saraydadır. Saray Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yetkilerine müdahale etmektedir.
Bu nedenle dün Meclis Genel Kurulunda AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen bütçe, Milli Eğitim Bakanlığının değil Saray Eğitim Bakanlığının Bütçesidir.
Sarayın taleplerine göre hazırlanan eğitim bütçesi, halkın eğitim taleplerine derman olamaz.”
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024